EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

30 Aralık 2009

2009-10


eski yıl / yeni yıl

aslında ben öyle yıllık bilanço yapanlardan olmadım hiç, hani yeni yıldan beklediklerim, yapılacaklar listem falan olmadı. yani aslında hep yapılacaklar listem olmuşturda hani bu defter yılbaşından yılbaşına açılmaz, sanırım hep açıktır. yeni yıl ise sadece bahane olmuştur kutlama yapmak, eğlenmek için. uzun yıllardır nadiren evde, genelde dışarıda kutladım. dışarıda yapılan yapılan kutlamalarımız içinde 5* olduğu gibi, * sız olanlarda oldu. ama her neresi olursa olsun normalinde sağlanan yemek kalitesi ve servis o kalabalık gecelerde sağlanmıyordu. eğlence kısmınında çok özel olduğu söylenmesede, uzun sürmesi tek avantajdı. evde ise eğlenmek pek becerebildiğimiz bir şey olmadığı için sanırım genelde dışarıda geçirmeyi seçmiştik. evlendiğimizde ilk yılbaşını evde geçirmede ısrarcı oldum. kardeşim askerden yeni dönmüştü. onları çağırdık. sanırım eski bloğumda o sofranın fotoğraflarıda olacak. çok eğlenmedik belki ama kötüde geçmemişti. yeni yıla girerken izmirde patlayan havai fişeklerini seyretmiş, dağıtan komşulara gülmüş, sonra hatta birde yeni yıl gezmesi yapmıştık.

bu yılıda ben evde kocacışla baş başa geçirmek istedim aslında. ama kocacış arkadaşlarla bir program yapmış. yarın akşam onlardayız. aslında bize çağıracaktı ama ben öyle bir gecenin altından kalkamayabilirim dedim, ben yaparım herşeyi dedi ama, sadece yapmak değil ki. sofrayı kurmak, servis, toplamak,... devam eden bir süreç... cesaret edemedim. eksik olmasın canım arkadaşımda beni düşündü:))))) onlara davet etti. çok büyük bir kutlama olmayacak ama adet yerini bulsun olacak:)))))))

ama bu yıl giden yılın arkasından bakacak olursam, bir şeyler aldı, bir şeyler verdi... 2009 u ne iyi, ne kötü hatırlayabilirim. bir hamileliğim kötü sonuçlandı, güzel bol tatilli bir yaz geçirdim, evimi değiştirdim, işimi kaybettim, veee şu an devam eden bir hamileliğimede 2009 da başladım. bebeğimin ilk kalp atışlarını da, ilk hareketlerini de 2009 yaşadım. bu sırada 3 ay alerjik nezle oldum, reflü oldum, aminosentez oldum, sonuçlarını beklerken hiç korkmadığım kadar korktum, endişendim. iyi sonuçlarla yüzüm güldü.

2010 da beklediğim ilk şey sağlıkla bebeğimi kucağıma almak, en büyük dileğim beklentim.

evimi taşımayı planlıyoruz bir kez daha...

iş planlarımız var. bir kez daha işe girermiyim. eski işime dönermiyim. yeni bir iş mi kurarım. yoksa kocacış çalışırda ben bir süre, bebeğimimi büyütür ev hanımcığı mı olurum:)? bunlarda 2010 dan bilmeden beklediklerim:)

2010 dan beklemediklerim bile var. mesela kayınvalidemle görüşmeyi, görümcemle kanka olmayı:)))))))))))) bu konuya nereden mi geldim. kayınvalidemin doğuma gelip gelmeyeceğini soranlar var daha şimdiden..

ama herşeyden önemli, değerli olan 2010 nun bana bebeğimi getirecek olması, asıl beklediğim, beklemeye değer olan, en değerli, en önemli konu.

sizler için neler önemli ise, kendinize bile söyleyemediğiniz istekleriniz, beklentileriniz gerçekleşsin, her şey beklediğiniz özlediğiniz gibi olsun. ama önemlisi, sağlık, mutluluk içinde olsun. içinizde hiç sönmeyen bir mutluluk ateşi yansın siz, sevdiklerinizi, çevrenizi ısıtsın. sağlık en büyük derdiniz olsun.. dilekleriniz dinmeyen sağnaklar gibi yağsın, dilemeye bile fırsatınız olmadan daha:))))))))))) ben bunları minicik bir yılada yüklemek istemedim, her yılınız öyle geçsin...

yine burada, yine birlikte oluncaya kadar bir yılımız var:)))))))))))))))

29 Aralık 2009

MAVİ

BU GÜN MAVİLERLE TANIŞTIĞIM İLK GÜNÜMDÜ:))))))
EVET CİDDEN KENDİMİDE GEÇTİM, GERÇEKTEN HİÇ ERKEK BEBEK İÇİN BİR ŞEY BAKMAMIŞIM, ÇEVREMDE HİÇ OLMADI M?I YOKSA ERKEK OLUNCA CİCİ Mİ BAKMADIM? HENÜZ KARAR VERMEDİM:))))))
ELİMDE DEĞİL HALA GÖZÜM PEMBELERDE:)))))) BAKIN SAYFAMIN ADI BİLE PEMPE:)))) AMA AZİMLE MAVİLERE BAKTIM.
SABAHTAN, ÖYLE KÖRÜNDE DEĞİL TABİİ EVDEN ÇIKTIM. KARDEŞİME UĞRADIM. BELİNDEN SONRA BİRDE AYAĞINI BURKTU DEMİŞMİYDİM BİLMİYORUM. ONU ÖPTÜM İKİ LAF ETTİM ORADAN KANZ A UĞRADIM %50 İNDİRİM OLDUĞUNU SÖYLEMİŞLERDİ. GERÇİ MAĞAZA SADECE KANZ SATMIYORMUŞ DA İNDİRİM ONUN ÜRÜNLERİNDEYMİŞ. PEK ÇEŞİT YOKTU AMA BAKINDIM. MAVİ KADİFE BİR TULUMU GÖZÜME KESTİRSEMDE, İLK GÖRDÜĞÜMÜ ALMAMA ALIŞKANLIĞIM DEVAM ETTİ. VE BUNDAN SONRA PEK ÇOK YERDE KARŞIMA ÇIKACAĞINA İNANDIĞIM HASTANE SETİNİ GÖSTERDİLER. ANNE ADAYLARI TANIŞMIŞTIR AMA, TANIŞMAMIŞ BENİM GİBİ ACEMİLER VARMIDIR BİLMEM. BU SET 10 PARÇADAN OLUŞUYOR. PENYE BİR ÖRTÜ, İÇLİKLER, ŞAPKA, PATİK, ELDİVEN,.. HEPSİ PENYEDEN... HAP GİBİ BİR KUTU YAPMIŞLAR ALIP HASTANEYE GİDİYORSUN. BENCE ERKEN VE HAZIRLIKSIZ DOĞUMLAR İÇİN İDEAL YOKSA HİÇ BANA GÖRE DEĞİL. AMA ONLARA BAKARKEN TEK ALTERNATİFİMİN MAVİ OLMADIĞINI KEŞFETMİŞ OLMAKTA GÜZEL Dİ. LACİVERT, KIRMIZI BEYAZDAN OLUŞAN SETLER. YEŞİLLİ SETLER Kİ DİĞERİ KADAR TUTMADIM. TURUNCULU BİLE ERKEK SETLERİ VARDI:)))))))))
İLK TANIŞMAMIZ OLMASI NEDENİ İLE VE HALA ERKEN BULDUĞUM İÇİN HİÇ BİR ŞEY ALMADIM... HATTA EN İYİSİNİN İLK ALIŞVERİŞİNE BABASI İLE BİRLİKTE BAŞLAMAK OLDUĞUNUDA DÜŞÜNDÜM.
ORADAN ANNEME UĞRADIM, AYLARDIR GÖRÜŞMEMİŞİZ GİBİ BİR TELAŞ YAPTI NEDENSE:))) YİYECEK ÖZEL BİR ŞEYLER HAZIRLAMIŞ FALAN:)) YEDİKTEN SONRA ÇIKTIK O KOMŞU GÜNÜNE GİTTİ. BENDE İŞ KUR SEMİNERİNE. HANİ O KADAR TEHDİTLİ, ISRARLI ÇAĞIRDILARKİ BENDE BİR SEMİNER SANMIŞTIM:))) 45 DK DAN AZ SÜRDÜ.. TEKRAR ANNEME UĞRAMAK ZOR GELDİ, TEYZEMİ ARADIM ODA ŞANS ESERİ YAKINLARDAYMIŞ ÇARŞI YAPTIK AMA BU MAVİLERDEN UZAK OLDU. O TORUNUNA YILBAŞI İÇİN MİNİK BİR OYUNCAK ALDI, İŞYERİNDE BİR ÇALIŞANLARININ KIZINA MONT ALDI, VE ELTİSİNİN TORUNUNA BİR KİTAP ALDIKİ, SAHİPLERİNİN HEPSİ KIZ:) BUNLAR İÇİN YÜRÜMÜŞ OLMAK BANA YETTİ, EVE DÖNÜŞ YOLUNA GEÇTİK. O TORUNUNU GÖRMEYE, VE AKŞAM YEMEĞİNE OĞLUNUN EVİNE GİDERKEN BENDE EVE GELDİM. DÜN AKŞAM UYKUSU GELMEMİŞ, SABAH ERKEN KALKMIŞ BİRİ İÇİN UYKULU HALDE, HEMEN HALA HAZIRDA MEVCUT OLAN YEMEKLERDEN YEMELİ VEEE UYUKLAMALI:)))))))))
aslında önceki hamileliklerim başladığında, daha doğrusu bu konuda buraya yazmaya başladığımda hamilelikle ilgili başka bir blog açmayı düşünmüştüm. ama ben buna kalkışmadan sorunlar yaşamaya başlamam nedeni ile fırsatım olmadı. bu seferkindede ne zaman neyi beklediğim belli olmadığı için süre geçti ve dahada önemlisi burayı evim diye açtım, yaşadıklarımı yazmak için açtım, şimdide evimde, dünyamda bunlar yaşanıyor bunuda gidip başka yerde yazmak gereksiz göründü. göründüde şimdilerde de blog hamile blogu oldu biliyorum. ben temalı blog açmamıştım. yaşadıklarım dönemsel temalar olacak artık. hatta bazen keşke evlilik dönemimde başlasaymışım dediğim bile oldu. o zaman başlasaymışım da, ondanda geriye dönük bir başka tarih kesin bulurdum:))))))))
bu günlerde evde kıkırdıyarak dolaşıyorum. aslında 10 günü aşkın gecelik, pijama, sabahlık ve daha kötüsü perişan halde dolaşmadan sonra çok iyi bir durum tabiikide. alerjilerimde bu yılda bir mucize oldu, aynı tarihte geldi aynı tarihte gitti:) dilerim geçen sene yaşanan sonraki kısa süreli dönüşlerini bu sene yaşamam. gerçi dr olmaz diye ümit verdi ama. neyse benim kıkırdama nedenim bebek hareketleri:)))))) kimileri duygusallaşıp ağlıyormuş da ama ben gülüyorum. birde gıdıklanan bir değilim ha. ama bu olay ilginç geliyor bana neşe veriyor. he anını hissetmek istiyorum. hiç kaçırmamak istiyorum. için ürperiyor gibi değişik bir duygu, hissettiğim daha tekmeleri değilmiş ama bazen kuvvetli bazen hafif olabiliyor. bu gün uykumda oldu tam ben uyanmak üzereyken:))) en çok arabadayken:))))) çok hoş bir duygu. bu hoş duygu önceleri beni ürküten bir duyguydu. demiştim ya hiç hamile karnına dokunmamıştım bu güne kadar. ben dokunurken ya oynarsa korkusu ile. bir canlının içinde bir başka canlı olması, bağımsız hareket etmesi beni endişelendiyorda denmezde, nasıl desem bilemedim, bana çok yabancı geliyordu. neredeyse tüm arkadaşlarım en az bir, genelde iki kez doğum yaptı. bir sürü kuzenim var, eşleri doğum yaptı. kız kuzenimlerimin pek çoğu daha yapmadı ama!:) olsun yinede ben hiç birine dokunmadım. ürktüm. kendim hamile kalınca ne hissedeceğimide çok merak ediyordum. şimdi öğrendim hoş bir duygu, tıpki ultrasın görüntülerinden hoşlanmadığım halde, sadece iyi olduğunu, kalbinin attığını, hareket ettiğini görmek için o ekrana gözlerimi dört açarak bakmam gibi bir şey. mümkün olsa her gün baktıracam, hatta eve alacam:)) neyseki çok fazlanın bebeği rahatsız ettiği, huzursuz ettiği görüşlerini okudumda teşebbüs etmedim dermişim:))))) aslında benim gibi 35 yaş üzeri hamilelerim dr kontrolleri için verilen süre 3 hafta, her 3 haftada bir ultrasonla görüntü alınıyor. önceki dr umda öyle planlıyordu. şimdi gittiğim dr um ege üniversitesinde prof. ama o beni sık görmeyi bırakın aylık kontrollerimi bile uzun tutuyor. nedenini sormadım hiç, planda yapmadı. ilk test sonuçlarım pozitif çıktığında telefon etmiştim. çünkü hemen beni bulacaksın demişti önceki muayenede, hoş aradanda 20 gün geçmişti ya:))))))) ben hemen gel demesini beklerken o bana yapılacak testleri, alacağım ilaçları söyleyip 10 gün sonra görüşelim demişti. gerçi elinde neredeyse her türlü test, tahlil sonucum vardı, son 1 yılda ki hastalıkların ve hamileliklerim sayesinde. ama yinede ilginç gelmişti. sonrasında kalp atışlarını gördüğümüz kontrole gitmiştik. oradan çıkarken beni 12.haftada göreceğini söylediğinde benim gözlerim yerinden uğramış olacakki, tekrar ekrana baktı, endişemi anladı, o kadar kayıptan sonra bekleyemeceksin demi dedi:) ben yanıt bile vermedim. aslıda gerek yok ama arada bir uğrada çok stres yapma dedi. uğradığımda kısacık ultrasında kalp atışını teyid etti gönderdi. sonra 13 haftada gördü, şimdi 20 haftada gördü, bir dahakini 24-26 arasında uğrarsın dedi. gelmeden yüklemeli şeker tahlili yaptırırsın diyerek gönderdi bizi. benim endişemi bildiğinden bu sefer merak etme artık hareketlerini hissettiğine göre dedi:))) evet dedim ben en çok bu nedenle sevdim bu hareketleri o bana bu şekilde orada olduğunu, hareket ettiğini gösteriyor. aramızdaki bu sessiz iletişimi bu nedenle çok seviyorum...
insanlar bu konuyu konuşmamdan muhtemelen sıkılıyorlar. bu sabah aynı duyguyu teyzemde hissettim. dr la ve ilaçla ilgili konuşurken geçen sene sonbaharda doğum yapan gelininin aynı zamanda aile dostları sayılan dr u için sorduğumda biz hamileliğinde hiç hamilelik konuşmadık, her şeyi normal yaşadık dediğinde bir garip oldum. aslında hiçde öyle olmadığını bildiğimden belkide. çünkü özellikle ilk aylarda sık sık, ama tamamında kanama geçirdiğinde gece yarıları gittiğini, hamilelikte nezle, grip olup ateşlendiğini yine bir gece yarısı hastaneye kaldırıldığını ben bildiğim için belkide. söylediklerinin gerçek olmadığını ama bir şey ima ettiğini ve sanırım bunun bu konuda sıkılmak olduğunu düşündüm:(((((( pek bozulmadım aslında, o ve herkes haklı elbette, ama ben kabul ediyorum, ben birazcık buldumcuk oldum. oldum çünkü çok geç, çok zor buldum. çok üzüntü yaşadım. haliyle şimdilik evdede olduğum için gündemimin ana madddesi bu konu. ayrıca bu konuda kocaıcşta beni destekliyor, kaldıki öncedende yazmıştım onda ilk bebek heyecanı yokken. onun nedeni ise benim olaylara geç konsantre olmam. normal hareketler yapıyor olmam, kendime bakamayacağım hissi uyandırıyor onda. ayrıca daha bir çok sorunun içinde geçiriyorum bu günleri, elimden gelen bir şey yok. ama olaylara kaptırsam kendimi çok şırkacağım, üzeceğim için kendimi olaylardan soyutlandırmam için o sürekli benimle bebeği konuşuyor. hep onu düşünmem, hep ona odaklanmam ve sayılı şu günler de zamanımı onunla geçirmem için elinden geleni yapıyor. her anını hiç kaçırmadan yaşa diyor...
hal böyle olunca ne olacak, bundan sonra buraya dah açok bukonu yazılacak, dışarıda daha az bu konu konuşulacak, ama yanlız kaldığım ev hallerimde her şey onunla yaşanacak, onun için yaşanacak, onunla olunacak:))))))))))))))))))

27 Aralık 2009

XY

lale ablanın yoruma yazdığı gibi birileri daha bana oğlan annesi demeye başladı:) aslında çok komik geliyor hani sünnet annesi gibi:) ha bu arada hep söylerdim sağ salim doğsun hastaneden çıkmadan sünnet ettirecem nasipse, yani sünnet annesini unutun artık:))))))))) ama hala ilginç geliyor, bir yandan bilmek güzel çünkü demiştim ya, vasıf kazandı bebeğim. sanki bir büyüdü, bir ünvanı oldu gibi, ne bileyim iyi oldu... :) ama ilknur unda yazdığı gibi (bu arada ilknurcum her zaman başımın üzerinde yerin ne zaman istersen beklerim ve soru işareti falan yok, bana göre insanın sevgisini kattığı her şey çok güzel) ben hala incili yeleklere, pembe simli, telli tulumlara falan bakıyorum. ayıp artık demi biliyorum ama... utandım kendimden. lale ablacım ve ilknur cum gibi eminin kız çocuk yetiştirmek pek bir keyiflidir. ben zaten neden erkek isterler hiç anlamamıştım. kızları giydirmek hep daha alternatifli, zevkli görünmüştü gözüme, şimdiyse erkek bebekler için keşifler yapmalıyım:)))) en trajik olanıda bu yaz annemler ümreye giderken, onlar ve tüm grupları bana ne isediğimi sormuştu bende hiç bir şey istemem sağ salim gidin gelin ama orada denk gelirse bana dua edin ve bir bebek zıbını getirin demiştim. eksik olmasınlar hepsi bol bol dua etmiş, hatta neler yapmışlar ama orada bebek zıbını bulamamışlar, orada bebekler entari gibi bir şey giyiyormuş sanırsam, gerçi döndükten sonra ben neden onu almadınız deyince üzüldüler de, onlar yinede daha büyük bebekler için kıyafetler getirmişlerrrr veee hepside ya pembe yada kız bebek için:)))))))))) evet evet dün akşam çıkardım annemler çok güldük, ay hep neden ek ihtimal kızmış gibi düşünmüşüz hemde hepimiz deyince kalakaldık:))))) çünkü ben bebek dilerken o istenmeyen kız çocuklarını bize ver allahım diyordum sanırım... sağ salim, sağlıklı, ömürlü ve hayılı bir evlat olarak doğsunda...
bu arada annemleri az önce evlerine bıraktık. babanem gittiği için pek bir duygusallaştı, hatta hafif gözleri doldu... bende beni bırakmakya alışmıştınız böyle yapmıyordunuz bunlar bebek için mi dedim, güldük... kıyamam benimle, benim evimde olmayı çok seviyor. kendince son günlerini geçiriyor ve bunu bizim evde bizlerle geçirmekten mutlu... dilerim sağlıkla geçsin günleri bebeğimide onun kucağına getirelim...
fransız suitini okumaya başladım. lale abla yorumlarımı bekliyor ilk yorumum bir kaç sayfa okumuş olma durumumdan henüz anlamamış olabilirim ama çevirisinden mi, yazarın dilinden mi yoksa ben yorgun ve aklım başka yerdemi başladım okumaya bilmiyorum da sanki cümleler zor anlaşılır. hani kitap beni yorsun türünden değil. cümlelerin başı ile sonu arasındaki anlamdan çıkarılması gerekeni anlamak için düşünürken eksik kelime varmış gibi geldi... o nedenle okuduğum sayfalara rağmen bir kez daha en baştan başlayacam... biraz daha okuayım nihayi yorumlarım gelecek. ondna sonra sırada senatörün karısı var...
elime hala şiş, tığ, yün almadım. sanırım hiç bir şey örmeyecem ben:)))))))) daha var, daha var derken bir bakacam daha yok:))))))))))) bebek bakımı hakkındada kitap okumuyorum.:)))))
ben kitap okuyorum, tv seyrediyorum. sadece dün annemin gününe gittim:)))) biraz ilginç biraz hoş işte öyle bir gün geçirdim. ocak ayı sonunda annemin sırasıymışi bana buyrun dedim. ee ben günlerinde yokum ama bu ikinci gidişim bari bana gelsinlerde borcumu ödeyeyim:)))))))) gerçi neredeyse hepsi bir şekilde akraba. dünde 3 hamileydik. bir benden 2 hafta büyük, diğeri ise daha 5 haftalık... ama benim gibi değil onlar daha gencecikler hatta küçükler:)))))) ben ailenin kızı ve kıdemlisi olarak ilgi bana daha yoğun olunca utandım. ama onlar gelin demrişim şimdi hiç utanmadan:)))))))))) şaka bir yana en önemli denen tabiiki benim artık bu işi uzatmalarda yapmış olmam biliyorum...
yarın her halde evde otururum artık. cuma dr daydık. çıkınca kocacışın mahalleden çocukluk arkadaşına rasladık. o ve eşi ile oturduk birer kahve içtik. dr a girmedende erken gitmişiz, kocacışında annesine uğraması gerekiyordu ben alsancakta biraz yürüdüm. dominik caddesine bonjur cafenin sokağına falan derken, vitrinlere bakındım. sonra dr a doğru yürüdüm. sonrasında Bornova ya avukata uğradık. oda kocaıcşın çocukluk arkadaşı benim iş yerimi mahkemeye verdiğim davayada bakıyor. dava, şahitler ve sunulacak rapor hakkında falan lafladıkki baktık saat ilerlemiş evimize döndük. yani kemeraltı bir başka sefere kaldı:)))))) hem kemeraltına gidince bebek cicileri için toptancısına gitmeyi planlıyorum. en azından bir gezmeyi:))) son olarak forum bornava ya uğrayalım dmeiştim kocacışa ama oda hadi akşamserinliği çıktı evimize dedi bana:))))))))))
şimdi tv de seyredecek bir şeyler bulmalı, annem gitti ama epey bir dolap stoğu hazırladı bana, bu günlerde yemek derdi yok bana. ıspanak, kereviz dolapta hazır ve dün gece uzun yıllardır ilk kez canım çeken salçalı köfte ve püre yapılmıştı, ee yapan annem olunca kalanda epey oluyor:)))) bana çıkarıp ısıtmak düşüyor.
yeni bir yıldan önceki şu son haftamız hepimiz için çok iyi geçsin veee ben herkese harika sürprizler diliyorum, kimbilir belkide olur demi... :)

25 Aralık 2009

20.

bu gün kontrollerimizi yaptırdık
allaha binlerce kere şükür herşey yolundaydı, hatta şimdilik tombul bir bebeğimiz var:))))))))
ben sadece 1 kilo almışım, bebekse iyi beslenmiş. dr harika böyle devam et dedi. ben artık size beslenme planı yapmaya utanırım çocuklar dedi. size bari anlatmayayım ama demi diyerek:)
artık boy ölçümü yapılamayacak çünkü bebek eğik durumda yani kalsik cenin pozisyonunda, sağlıklı olmaz dedi, ama kafası, gögüs kafesi ölçümü yapıldı ve haftasına göre normal.
305gr :)))))))))
organlarıda çok şükür yerli yerinde ve olması gerektiği gibi:)
veee oynaması ve hareket etmesi için planladığım ama unuttuğum her türlü çikolata gibi tedbirlere karşın o bize yüzünü dönüp erkek olduğunu gösterdi:))))))))))))
belki bizim için önemli değildi ama bilmek ona bir vasıf kattı sanki, hani sadece bebekken, birden erkek bebek oldu, hatta orada adı kondu:))))))))) dr u ile adaş olacak. yani birden bir şeyler değişti. yoksa biz kız olsa belki daha çok sevinecektik, değişikliğine 2 erkek den sonra gelen kız olacaktı. ama erkek olmasıda bizi mutlu çok etti. yeterki hep böyle sağlıklı olsun. orada çok rahat ve mutlu görünüyordu, elini kafasına götürdü sanki kaşır gibi:))))) kocacış bunun çok iş var galiba baksanıza kafasını kaşıyor deyince; dr da eee tabii çok çalışıyor o, çok işi var orada büyüyecek dedi güldük. aman rahat olsun, rahat rahat büyüsün:))))))))))))) ağzını açtı, ay dilmi çıkarıyor bize dedik:)))))))) yani bol bol güldüm. ben güldükçe o dahada hareket etti:)))
fotoğraflarımızı aldık ama yine her zamanki gibi seyretmeye benzemiyor. seyretmek çok keyifli.
kalp atışlarını kalp kapakçıklarını, kordondan oraya giden besleyen ana damarı hepsini seyretmek, heleki en benim için en belirgin olan, kol, bacak ve el kemikleri ile, gögüs kafesi ve omurgası nı görmek den nedense büyük bir keyif alıyorum. belkide diğerini o kadar kolay kavrayamadığım içindir. bunları hemen tanıyabiliyorum:)))))))
en komiğide dr erkek olduğunun göründüğü görüntüyü büyütüp verdi:))))) yok o kadarda değil desekde:)))))))))))))))
bizim dr umuzun ultrasonunda ses vericisi olmadığı gibi, pek çok dr gibi bu görüntüleri ne yazıkki, video ya almıyor. bundan önceki dr um ve diğerleri 3. aydan sonra bu görüntülemeleri video yada cd ye kaydediyorlar. ama bizimki bu konuya hiiiççç önem vermiyor. onun için esas önemli olan neyi nasıl gördüğü, ne olduğu veeee tabiiki sağ salim doğması:))))))))))
tetanoz aşımızı sorduk, kaç doz ve hangi haftalar diye... önceden yapılmışlığım olduğu için benimki tek doz olacakmış. haftası da sağlık ocağındaki ebemizin dediğinden daha geç olacak.
ve önümüzdeki ay yüklemeli şeker kontrolü yaptırıp gidilecek ocak sonu yada şubat başı.
evde de bayram havası var. babanem kıyamam, ağzına sağlık neredeyse hatim indirdi göbeğime, sabah ezanlarında kalkıp okuyor, hatta durmadan okuyor... annem deseniz keza... kardeşim bu gün şok oldu, erkek olduğuna o resmen sevindi herkesden fazla:)))))))))))) o erkek istiyormuş sanırım:))))))))))
şimdilik karnım çok acıktı ve zaten bu konu bitmez allah da bitirmesin...
:)))))))))))))

24 Aralık 2009

son 2 haftadır ve öncesinde yaşananlardan sonra bu gece ilk kez, hatta burnum hafif hafif koku aldığı halde evde balık yapıldı:))) çok rahatsız olmadım. gerçi ben yapmadım da, diğerlerini de ben yapmıyordum. barbun tava yaptı kocacış. akşam üzeri kemeraltında baharatçıdan aradı beni, aklına bir türlü gelmeyen adaçayını sordu:)))) adam baharatçıya girmesi gerektiğini hatırlamış ama neden unutmuş:))))))) bence girdi, bir sürü lafladı sonra unuttu:))) neyse sumak, adaçayı falan dedim. hop yine aradı ben havra sokağındayım burada balık beğendim diyen sesi, en sempatik şımarmaya müsait halde izin istiyor. kıyamam ee hadi güzelse al bari dedim:)))) harika kaya barbunlarını kapmış gelmiş. annem salataya yardım etti, oda balıkları tava yaptı, babaneyle bende hazır sofraya oturduk. ha eskisi gibi bayıldım mı? hayır ne yazıkki eskiden aldığım tadı alamıyorum ama yinede yemeyi başardım. belki ilk bir kaç tanesi daha lezzetliydi... zaten eskiden bayıldığım gibi tatlılardan pek zevk alamıyorum...
veee nihayet bu gece serinin 3.kitabını bitirdim. bakirenin aşığı... boleyn kızı ve kraliçenin soytarısından sonra bu seriye ara vermeye karar verdim. ingiliz tarihi buraya kadar dedim. ama uzun süredir kitap bitirememin rahatsızlığı varmış üstümde, bitince ohh dedim. nadirdi böyle elimde kitap oyalanması ama son zamanlarda oldu işte... okumadığım okuyamadığım dönemler olmuştur ama elime alınca biterdi, gerçi hani şöyle 1500 sayfalıklar elbette elimde çok sürüklenmiş gibi oluyordu ama bunlar o kadarda değildi. şimdi fransız süiti başlanacak bu gece olur mu bilmem. belki elimde şöyle bir bakınırım yatmadan. oda okunacak ve bilgisi lale ablaya verilecek.
ancak hala istediğim gibi müzik dinleyemiyorum... gündüz programlarını seyredersem çıtları çıkmayan bizimkiler kendilerinin ilgisini çekmeyen dizi gibi bir şeyler seyredersem yada dinlersem konuşacak, muhabbet edecek çok konu buluyorlar:))))))))))
anlaşıldığı üzere annemler hala bende, hala gece dizilere bakmak zorunda kalıyoruz. en kötüsü kocacış da seyremek zorunda kalıyor. gerçi onların odalarına tv koyuyoruz ama orada seyretmek istemiyorlar, bizden ayrı olmak istemiyorlarmış, onlar bizi görmeye gelmişler, ne önemi varmışki, seyretmeselerde olumuş, dizi seyretmekisteyen evinde otururmuş... ama salona gelincede bir naz bir niyaz, yok istemeyiz yarım ağızları falan derken bizide esir alıyorlar. ee bizim hele benim seyrettiklerim içerideki sadece ulusal ve yerelleri çeken tv de olmayınca... bizde onların isteklerine boyun eğiyoruz... bu işi hiçde anlamış değilim ama bizimkiler hep böyleydi. ben uzun süre onlarla yaşadım, elbette ayrı bir odam ve orada tv im vardı. ancak o zamanda böyleydiler, benim odama gitmemi istemezlerdi, ama benim seyrettiklerimi seyretmekten hoşlanmaz ve istemezlerdide... ay yarabbim ne zor durumdu. odama gidip bir şeyler okuyacam, kapatalım sen gel derlerdi, yok desem ısrar ederlerdi, sonrada önce bir şeyler sormaya, sonra anlatmaya başlar, sonrada sesi açmasakta biz şunu seyretsekte başlardı. kısaca ben iki sayfa okuyamazdım... seyredileceklerde de böyleydi, her konuda bu böyleydi. ee şimdi kendi evimde o zamanki kadar rahat davranılmıyorda... o zaman aynı evde oturmanın rahatlığı vardı... şimdi nede olsa misafirimiz sayılırlar. en azından işin içine kocacış girdi....
ben size daha öncede anlatmıştım küçüklüğümüzdeki annemin nazi eğitimini:)))) yoksa anlatmadım mı? neyse annem bizi büyütürken neyi ne zaman yiyeceğimiz konusunda innaılmaz derecede titizdi. o saati gelince gerektiği kadar verirdi. biz hiç sokakdan elma şekeri, simit, macun, tost yemedik desem... ciddiyim yapamadığı sadece pamuk helva idi:))))))))))
şimdilerde bunları düşündükçe ben nasıl anne olacağımı düşünüyorum. sonunda her kadının annesine benzediği gerçeği ne kadar gerçek. ben anneme bu güne kadar ne kadar benzedim ve ne kadar onun gibi bir anne olacağım??????
yarın dr kontrolüm var. öğlen gibi kocacışla çıkacaz. ilk iş kontrol, sonrası ucu açık belki bir kemeraltı yaparız, belki bir kordonda kahve keyfi, belli olmaz yeterki keyif yapacak, yaptıklarımızdan keyif alacak iyi haberlerle çıkalım kontrolden.

23 Aralık 2009

hala evdeyim,
pek gelen giden yok. bu kış bu geliş gidişler ciddi sekteye uğramış durumda.
bu gün teyzemde nezle olmuş oda uğramıyor.
bende evde yat yuvarlan modundayım.
cuma günü dr gitmek için çıkarım artık inşallah.
ve dilerim kaç haftalık hamile olduğum kesinleşir artık. o naıslmı oluyor şöyle oluyor efendim. SMT (son tarihinize göre) bir hafta hesaplanıyor. ancka benim gibi planlı programlıysanız hangi olduğunu bilirsiniz, ve ultrasonda ona göre hafta verir o hafta benim diğerine göre 10 gün büyük. çünkü erken gebelik. ama haftaneye gittiğinizde ilk duruma göre konuşuyor ebe ve hemşireler. ancak bundna sonra hangisini konuşacaz bu efer dr la konuşmalı:)))))) 10 gün çok mu önemli yok değil tabiiki de. ama hani olmuyor böyle sanki haftasını bilmeyecek kadar ilgisiz yada cahil anne adayı olarakta görünmek hoşuma gitmiyor...
ee malum sürekli evde olunca yazacak yeni haberlerde pek olmuyor.
ne yazayım salona gittim uzandım tv seyrettim, kalktım mutfakta su içtim... bunlarımı yazacam?:))))))
evdeki konuda bol bebek. oynadı oynamadı. rahatsız olur olmaz. bunları konuşuyoruz. ona benden sonra çok en çok kocacış dokunuyor ama en çok kocacış konuşuyor... bana annemin dokunmaktan korkması garip geliyor. hayatım boyunca hiç bir hamile karnına dokunamadım ben, belki yanlışlıkla ama bilerek ve kasten hiç. iyide iki çocuklu annem de dokunamayınca epey gülüyorum. dokunamıyoru geçtim kocacış dokundukça annemin aklı oynuyor. onun aklı oynadıkça babanemde kocacış çok sıkıyor sanıp rahatsız etmeyin bebeği diyor:))))))
boşuna hamile kıyafeti derdine girmişim ben sanırım:))))) bu gidişle pek gerekmeyecek:))) dr dan dr a gerekecek gibi::)))))))))))
tv de seyreceklerimin deki eksiklerim tamamlanmış olacak ki, artık seyedecekler seyrekleşti gibi:)))
gerçi annemler varken bir yandan dera baykal, diğer kanalda marta stuvart seyrediliyor:) ama eskiden olsa hemen bir koşu kalkıp yapacaklarım için şu an kılımı kıpırdatmıyorum. anlayacağınız pek bir miskinim.
geçen gün yaşadığım rahatsızlıktan sonra çok korktum. bebiş rahatsız olmasın rahat etsin diye dolanıyorum. tahliller, hastalıklar, düşmeler, beklenen sonuçlar derken bir başka tatsız kötü haberle ani bir kasılma yaşadım, yaşadığım kasılma malum başlamış reflümlede birleşince bir anda mide ve karın kaslarım beni terk etti. uzun süren bir sorun (istifra ile başlayan) yaşarken en büyük korkum bebeğin rahatsız olması, ben hiç bir şeyden rahatsız değilim yeterki o rahatsız olmasın, o rahat etsin.
hep diliyorum, o bizi sevsin, bizimle olmak, bizimle kalmak istesin diye.
vee onun için en büyük dileğim herşeyin hayırlısı olsun, şu anki yaşamınında, hayırlısı ile doğumunda, doğumundan sonra her şey onun ve bizim için hayırlı olsun...
ve tüm hamileler, tüm bebekler, tüm çocuklar için...

19 Aralık 2009

EVDEYİM




EV HALLERİM DEVAM EDİYOR.


MUTFAK VE EV ANNEME TESLİM SAYILIR BEN PEK BİR ŞEYE DOKUNMUYORUM. ZATEN ONUNLA BİRLİKTE OLABİLME ŞARTLARININ BAŞINDA DA BU GELİYOR BİLDİĞİNİZ ÜZRE. YA KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLACAK VE EDECEKSİNİZ YADA...


CUMARTESİ KOCACIŞTAN SONRA BEN YANDAKİ CD İLE GÖREVLİYDİM FENA DEĞİL Dİ BAYILMADIM DAHA ÇOK BEĞENDİKLERİM VAR. ANCAK BİZDEKİ CD ORTALARA DOĞRU BOZULMUŞTU YENİSİNE GEÇMEDİM.

BANA ARTIK BİTKİ ÇAYLARINDAN ÇOK KOMPOSTOLAR EŞLİK EDİYOR ALERJİLER NEDENİ İLE. GEREK DONDURUCUDAN ÇIKARDIĞIM, ERİKLER, KIZILCIKLAR VE VİŞNELERLE YAPILANLAR, GEREKSE DE KURU ERİKLER VE KURU ÜZÜMLERLE YAPILANLAR. KURU ÜZÜMLER MANİSA DAN, ANCAK KURU MÜRDÜM ERİKLERİ AKTARDAN. VE İLK KEZ MÜRDÜM ERİĞİNDEN BİR ŞEYLER YAPILDI EVDE BEN NEDEN KOMPOSTONUN YAĞLI OLDUĞUNU MERAKETTİM. EVET YIKANMIŞ ERİKLER PİŞİNCE YÜZEYE YAĞ ÇIKTI???.

SONRASINDA KOCACIŞ ERKENDEN EVE FELAKET HALDE DÖNDÜ. ONA GEREKLİ İLAÇLAR VE ÇAYLAR VERİLDİ. DİNLENMEYE ÇEKİLİNCE BİZDE İYİ UYUSUN DİYE TEYZEME GEÇTİK. DÖNÜNCE ONU DAHADA KÖTÜ HALDE BANYODA BULDUK. AHA A1 DEĞİLDİR DİLERİZ MODUNDA BENİ BIRAKIP KOCACIŞA ODAKLANDIK. BİRAZ BİR ŞEYLER YEDİRDİK VE YENİ İLAÇLAR VERDİK, ONU ISITACAK BİR ŞEYLER SÜRDÜK, TERMOFORU DOLDURDUK YORGANIN ALTINA ONU YATIRDIK KALORİFERİ EPEYCENE AÇTIK. BİZ YANDIK, KOCACIŞTA TIK YOK. BU DURUMA EN ÇOK İÇİ ISINAN BABANE SEVİNDİ. BU ARADA BİR ÖNCEKİ GÜN ONUN DÜŞTÜĞÜNDEN BAHSETMEDİM, BAHSEDERİM. BİZ HAMAM MODUNA GİRMEYE YAKIN SONUNDA ONDADA BUNCA ŞEY ETKİLİ OLDU. BİRAZ TOPARLANDI SALONA GELDİKİ KARDEŞİM VE EŞİ UĞRADI. KARDEŞİM BEL FITIĞI SORUNUYLA UĞRAŞTI GEÇEN HAFTA, DR DAN İYİ HABERLER GELİNCE HEPİMİZ SEVİNDİK. GECE YARISINDAN SONRA ONLAR GİDİNCE BİRAZ KOLTUKTA KAYKILDIK VE YATAK YAPTIK. YATAĞA GİDERKEN ARTIK BAŞIM DÖNÜYORDU. BUNCA SORUN AYNI HAFTANIN İÇİNDE EE HALİYLE DEDİM... VE YASTIĞA KAFAMI KOYDUĞUM GİBİ UYUMUŞUM, UYUMUŞUM NE DEMEK SIZMIŞIM. GECE HALİYLE BİR KAÇ KERE İHTİYAÇLAR İÇİN UYANDIM. SABAH KALKAMADIM. KALKIĞIMDA İSE BENİ NEDEN KİMSE UYANDIRMADI MODUNDA SURATSIZDIM. SURATSIZDIM ÇÜNKÜ KABUSLA BOĞUŞURKEN UYANMIŞTIM. BİRİ UYANDIRSA İDİ KABUS KISA SÜRECEKTİ. RÜYAMDA ERKEN DOĞUM YAPMIŞIM. VE BEBEKDE SORUN VAR. BENDE DURMADAN BENİM TEST SONUÇLARIM NORMAL ÇIKMIŞTI OLAMAZ BENİM BEBEĞİM SAĞLIKLI DİYE BAĞIRIYORDUM....

DAHA FAZLA GECİKMEDEN İĞNEMİ YAPIP HAZIR KAHVALTIYA OTURDUM. KOCACIŞ ERKEN KALKIP, ÖNCEKİ AKŞAM GÖNDEREMEDİĞİ GAZETE YAZISINI TAMAMLAMIŞ VE YOLLUYORDU BENİMLE PEK İLGİLENMEDİ...
VE BENİM SIKILDIĞIMI DÜŞÜNEREK YASAK BİTMEDEN ARABA İLE ŞÖYLE BİR HAVA ALDIRMAYA ÇIKARDI, HARİKA BİR LODOSTA SICAKLIK 20 C İKEN BARİ ÇIK DEDİ, SONRASINDA GELEN YAĞIŞLI HAVA VE SOĞUKLA YİNE EVE BAĞLANACAĞIMI DÜŞÜNEREK. VEE ASLINDA ERKEN OLDUĞUNU DÜŞÜNEREK EVE DÖNDÜM. NEYSE BİR ŞEY OLMADI DA ...
AY BU YAZIYI KIRK KEREDE FALAN YAZDIM SANIRIM. HAL ÖYLE OLUNCADA YAZACAKLARIMLA İLGİLİ HAVAMDAN UZAKLAŞTIM. ONDAN DOLAYIDA BUADA KESTİM...

18 Aralık 2009

SAYISAL EŞLEŞME

sayısal anormali nin olmadığı ilk sonuçlar az önce geldi:)))))))
bir viraj daha dönüldü:)))))))))
kesin, net ve geniş kapsamlı sonuçlar elbetteki yaklaşık 20 gün sonra belirlenecek. 12 gün sonra labratuvarı arayacağız üremenin olup olmadığını soracağız. sondan sonrada 1 hafta beklenecek
bu beklediğimiz 3 gün bana solumun alerjisi, cilt alerjisi ve bir adet reflüydü... ama olsun bu sonuca ve beklenen günlerde diğer bir aksilik çıkmamasına karşılık ben razıyım.
ben söyledikleri saatte hastaneyi aradım, telefonda sonuç vermediklerini ama hazır olduğunu gelip alabileceğimizi söylediler malum ben evdeyim kocacış dışarıdaydı koştu gitti, dr la görüştü sonuçları aldı. dr a sormasına rağmen cinsiyetini öğrenemedik. gerçi bölüm başkanı tanıdığı ona sorup resmi olmayan sonuçları alabilirdi de neden söylemediklerini öğrenince inanılmaz saygı duydum ve şok oldum dedi. yasal olarak hamilelik sonlandırma haftasına kadar alınan sonuçlara rağmen aileye söylemiyorlarmış çünkü istedikleri cinsiyette değilse hamilelik sonlandıranlar görülüyormuş. inanamadık. biz bebek rahatsız olmasın, bizi terketmesin diye aylardır kocacışla birbirimizi uzaktan sevmeye razı yaşıyoruz. ben ilaç almamak adına gecelerimi uykusuz geçirip hiç şikayet etmiyorum da nasıl olur cinsiyetinden dolayı hareket eden, organlarını dolaşımını gördüğüm bebeğimden vazgeçerim allahım sen koru. eleştirmiyorum, yargılamıyorum ama üzülüyorum.
bu haftayı geçirdikten sonra kaybedilen bebeklere düşük değil erken doğum deniyor dedi dr. kaldıki resmi sonlandırma haftasına daha 4 hafta izin veriliyor. bu testi yaptırırken en çok takıldığım ve bana en çok sorulan soruların başında kesin sonuçların geldiği haftanın ileri olması nedeni ile kötü bir sonuç alma ihtimalinde nasıl sonlandırma kararı verilebileceği idi. ben yanıt vermedim ne kendime nede başkalrına... bebek belki kuvvetli tekmeler atamıyor ama hareketleri hissediliyor. bir internet sitesinde okuduğum şey çok hoşuma gitti oradaki uzman sizin artık bir bebeğiniz var, belki bildiğiniz ve alışık olduğunuz 5 duyunuzla hissedemiyor kucağınıza alamıyorsunuz ama sizin bir bebeğiniz var diyordu. evet bizim bir bebeğimiz var, özellikle tüm babalar gibi kocacış hiç hissedemiyor ben ona göre biraz daha hissediyorda olsam kucağa alamadığımız, yüzünü göremediğimiz, sesini duyamadığımız bir bebeğimiz var:)))))))) allah sağlıkla elimize almayı nasip etsin... bebeğimiz bundan sonrada sağlıkla büyüsün, bir aksilikle karşılaşmasın inşallah...
yazacak şeyler var belki ama şimdilik yine dinlenmeye geçiyorum. dün kaşma konuştuğum dr um müdahaleden sonra geçen her gün, işlemin risklerinden uzaklaştığımı söyledi. yani hala cerrahi mğdahale olarak geçen işlemin riski bitmemişmiş... yani ben dinleneyim hadi...

17 Aralık 2009

evdeyim...
bekliyorum...
alerjilerim yine çıldırdığı için uykusuz geceler geçiriyorum. nefes almada güçlük nedeniyle oturur pozisyon aldım bu sabahın sisli olacağını önceden haber verdim. keşke vermeyebilsem...
en kötüsüde dr lar 10 gün istirahat vermelerine karşılık ben sanki inadına şırkılıyorum. öksürüyorum, öğürüyorum:)
en çokda bebeğe zarar verirsem diye endişe etmek beni panikletti, panik nefesimi hızlandırdı, hızlanan nefesimle nefes almak iyice zorlaştı, o zorlaştıkça ben kendimi dahada kötü hissetmeye başladım.
inşallah bir zarar gelmemiştir. dualarım en çok bunun için.

yarın sonuçların ilki...

15 Aralık 2009

sadece amniyosentez

öğleden sonra döndüm, daha doğrusu döndük:)))))))))
şu an için söylenebilecek en iyi haber hala birlikte olmamız.
cuma günü ilk haber gelecek. analizin ön tarama sonuçlarını vereceklerki, zaten benim durumumda asıl bakılacak olan neredeyse bu ilk sonuçlar...
bu sabah bir kez daha uykusuz uyandık. kocacış neler düşündü konuşmadık, nelere endişelendi anlatmadı. ben öncelikle 3 gündür yapmadığım iğneleriden dolayı endişeliydim, bundan dolayı bebeği besleyemedisem, ve bebeği bir kez daha kalbi atmaz bulursam endişesine, hadi bunu atlattık ya o iğne ona batarsa, hadi batmadı ya düşmesine sebeb olusalar eklendi, olamdı başa sardım ve sabahı sabah yaptım.
gidince epey sıra bekledik, sonra içeri alındık, orada bekledik derken en sonunda öğlen gibi işlem detaylı ultrason ve dopler çekimleri ve bebeğin kalp grafiği ile başladı. sonrasında iğne ile giriş...
aslında zor oldu, iğnenin acısı giriş devam ettikçe yanması hiç, her dokudan geçerken zorlandı ben bunu tabii olarak normal sandım. ama en son amniyon sıvısının olduğu kese delinirkende zorlanma başladı o sırada öyle korktumki, iğne kesenin çeperini zorladıkça ama batmadıkça aniden hızla içeri girecek ve okorktuğum olacaki, bebeğe zarar verecek sandım. aslında saniyelerle geçen zaman bana çok uzun geldi ve diğer ultrason tutan hanımın mükemmel demesi ile içerideydi... o sırada göbeğimdeki şırıngaya çekilen sıvıya baktım ve içim sızladı, icdan azabı gibi, bebeğimin içinde olduğu hayati sıvıdan çalıp onlara vermişimden pişmanlık duydum o an...
veee kulaklarım uğuldamaya, sırtımdan sıcak bir şey geçmeye başladı... zaten işlem bitti geçmiş olsun dediler, o uğultu ile çıktım, dinlenmek için yer bulunmayınca beni doğum öncesi bekleyenlerin odasına aldılar. o sırada nts ye bağlı bir bebeğin kalp atılşlarını dinledim, resmen müzik gibi dinlendirdi, sakinleştirdi beni, belki benim bebeğimin değildi ama, olsun yanımda doğmayı bekleyen bir bebeğin kalp atışlarıydı ve pek bir iyi geldi.
dinlenirken beklenmeyen alerjik öksürük başladı, boğazımda gıcık varış gibi, biraz dayandım çok öksürüp buda ağrı yapınca, kalktım kocacışa su aldırmayaki, onu görünce bana bağırıdı niye kalktın diye, şaşırdım. malumunuz biz ama özellikle kocacış hastanede kalmaktan hiç hoşlanmaz aslında. o öyle bağırınca bende şaştım aslında. geir döndüm:))) ama çok sürmedi gelip çıkardılar taburcu ettiler. eve geldim yatıyorum. 10 gün ev istirahati...

14 Aralık 2009

gergin geçen bir günden sonra...
gergin geçen bir gecemizdeyiz...
geçen hafta yaşadıklarımızın tekrarı gibi, zaten bir kere yaşamak zor, kaldı ki ikinci...
neyse
dilerim sonuç iyi çıkar...
bu gün hafif sancı başladı, korku iyice arttı.
inşallah her şey bu korku ve sancı ile biter, en kötüsü bunlardır yaşananların ve yaşanacakların...

13 Aralık 2009

SUÇLULUK DUYGUM

bu gün güneşe uyandık, aslında gece soğuk geçmiş, hatta gece uykusundan kalkan kocacış kapattığımız kombiyi açmış ta sıcak eve uyandık, dışarıdada güneş olunca, hadi dedim beni bu gün dışarı çıkar, kaç gündür cezamı usu uslu çektim demi ama:)))
ama kazın ayağı öyle değilmiş çıkınca anladım. tam kış güneşi varmış dışarıda, evde canım önünde bizi yakan güneş dışarıda hiç ısıtmadı, dolayısıyla ayazda dolanmadık, araba ile şöyle bir markete girdik çıktık. aslında eskiden hava kötü olunca yürümek için aşlışveriş merkezine giderdim ben, şimdilerde oda malum kalabalıklara girmemek adına kalkınca; havada soğudu ben yürüyüş bandı alayım dedim. evde spor için bisiklet var neden onu almışızda yürüyüş bandı almamışız ki? neyse, şimdilerde bisiklete binemiyorum da, eskiden de pek sevmedim sanırım.
market inanılmaz kalabalıktı, zar zor dolandık. kocacış ben kalabalıklardayken biri karnıma vurcak diye korkuyor. onun bu korkusu ve benzer endişeleri karşısında suçluluk duyuyorum. ilk evlendiğimizde onun zaten 2 çocuğu olduğu için bir çocuk daha istemez; olaki istedi ama heyecan duymaz, ben incinirim sanmıştım ve ilk hamileliğimi sudan sebebleri bahane göstererek sonlandırmıştım. aslında sanırım sonradan bu günahları ödedim diye düşündüm hep. sonrasındaki sorunlu hamileliklerimde ise istediğini gösterme şansını uzun süre bulamadı, daha sevinme şansımız olmadan sorunları başlıyordu hamileliklerimin. bunda ise istediğini görebildiğim gibi, benim için olduğu kadar bebek için endişelenmesi içimi bir hoş ediyor. mesela, ayağını kıvarma bebekrahatsız olur, eğilme bebek rahatsız olur, onu ye, bu tuzlu yeme diye ben unuttuğumda bile hamileliğimi hatırlaması, bebeği düşünmesi, bazen paranoya edip sadece beni mutlu etmek adına böyle davrandığını bile düşündüğüm oldu. ancak ne zaman uykusunun içinde bile endişe duyduğunu gördüm... uykulu haliyle beni kontrol etmeye başladı, uykusu içinde el yordamı ile beni kontrol edip, yüzü koyun yatma diye uyandırması, ... o zaman ikna oldum, o zamandan beri düşündüklerim için suçluluk duymaya başladım...
marketten döndüğümüzden beri başım ağrımaya başladı, parasetamol aldım hatta yarım aldım. biraz iyi gelir gibi oldu. bu gün günlük iğnemi olmuyorum. yarında olmayacağım sanırım baş ağrılarım uğramaya başlar... salı günkü duruma göre gerekirse hastanede yapılacak... bu iğneler başka sebebler içinde olsalar, bana kendimi iyide hissettiriyor aslında...
bu arada annem nezle oldu, aramıza artık babanem oturuyor. dilerim daha kötü olmaz, yarın sabah dr unu görmeye gidecek. dileriz enfeksiyon, virüs yoktur. aksi halde bizde kalamayacak ve daha kötüsü her ikimiz içinde nasıl bir çözüm buluruz bilmiyorum. onunda bakılması gerekirken, benimde hastane dönüşü değil ona bakmam, benim bakıma ihtiyaç duyduğum dönem olacak. yazık onlarda ben hastaneden geldiğimde dinlenebileyim diye bana gelmişlerdi, şimdi... bakalım. bu gün kocacışla ona pek iş yaptırmamaya çalıştık. evdeki bir kaç ilaçtan verdik. bitki çayları yaptık ama pekde iyileşme görüşmedi bence ne yazık ki:(
bu arada kıyafet sorunumu kısa vadede çözdük. eksiden alınmış, hani bir zamanlar daha böyle taytların moda olduğu zamanlarda ama benimde neredeyse "0" beden olduğum dönemlerde alınmış olanları çıkardım. onların belindeki kemerleri çıkarınca tam şimdiki halime uygun oldular:)) birde yine kendi bol ama kemeri o zamanlar daki bana uygun olan bir taneninde kemerini çıkardık. ancak o, o kadar bol olduki ona daha sonra hamile pantolonlarındaki bel ekini yapabilirsem giyilir oldu... lale ablanın tarif ettiği elbiseyide yaptık. şimdilik en azından bir kaç şey çıktı:) zaten daha çok akşamları kocaman göbeğim oluyor. sabahları hafif bir göbeğim varken, her öğünden sonra giderek şişiyor:))) gece kocaman oluyor:)))))))))) yani, kocacış birazdan beni yine dik durmam göbeğimi ezdiğim dolayısıyla bebeği ezdiğim için uyarmaya başlar çünkü yine göbeğim kocaman:)))))))))))))

12 Aralık 2009

evdeyim, bu günde soğuk nedeniyle evdeyim, kocacış yine beni almadı çıkarken :( :)
annemlerle oturuyorum, bn daha çok oturuyorum. annem varken ben e iş yapabilirimki zaten.
hani iş yapamıyorum birde uyumama izin verseler, durmadan, hatta gereksiz yere bile bana sesleniyorlar. efedim demek için dalmak üzere olduğum uykumdan çıkıpda, bana yok bir demeleri yokmu....
yemekler yapılıyor ve nasıl oluyorda oluyor hızla bitiyor bilmiyorum. durmadna yemiyoruz ama, bir karı bir koca olduğumuz ve sadece akşamları evde yemek yediğimiz oda 7 gece asla olmayan günlere göre sanki evde orduyuz gibi hissediyorum. aman annemler duymasın çok alınır ama kastım esirgemek değil, alışkanlıklardan şaşkınlık:)))
bu gece lazanya yapılacak. tv de kaç gündür programlarda denk geliyorum canımistedi.
dünde bulgur pilavını ince bulgurdan kısır gibi yaptık. hani şöyle turşulu murşulu:))) sonrasınd ahaşlanmış asma yapragına hem sardık hem yedik, elleirmizden suyu aka, aka:)))))) epey güldük. sonrasında babanem hadi istediniz bunu yaptık ama sonrasında olmaz, siz getirin yaprağı, bulguru ben sarayım dedi kalanları sardı:))) kocacış önce onları sarma sandı. ( bu arada biz yapraktan yaptığımıza direk sarma deriz, yaprak dolması demeyiz, doldurmayıp sardığımız için olmalı) sonra bu ne dedi? bizde se yeme o ikindilik dedik:)))))) ama acı yapmadık, yapsaydık ardındanda çay nasıl yakışırdı demi?
ee zaman evde geçince haber çıkmıyor görüldüğü üzre:))))))))))))))
sizin hafta sonunuz çok daha güzel geçsin, gönlünüzce geçsin, beklentilerinizi fazlasıyla karşılasın...

10 Aralık 2009

YAĞMUR

BU SABAH YAĞMUR İLE UYANDIK DİYE YAZACAKTIM; ANCAK UYANAMADIK.
DÜNKÜ GERGİNLİK, UYKUSUZLUK ENDİŞEDEN SONRA EPEY UYUMUŞUZ, ÇALAN TELEFONU HAVANIN DA KARANLIK OLMASI NEDENİ İLE SABAHIN KÖRÜNDE SANDIK AMA İNSANLAR NORMAL SAATTE ARAMIŞLAR:))))))))))
KOCACIŞTA UYUMUŞ KALKTIĞI GİBİ BİR ŞEYLER ATIŞTIRDI BİZİ BEKLEMEDİ, SONRA BEKLEYEN İŞLER İÇİN ÇIKTI. BİZ KEYİFLİ KAHVALTIMIZDAN ÖĞLEYE DOĞRU KALKTIK:)
HAVA HEP KAPKARAYDI. HANİ KAYINPEDERİM LAFI GİBİ: ZINDIK KALBİ GİBİ KAPKARAYDI.
MEYVE YEDİK, TV SEYRETTİK Kİ, ANNEMLER BENDE OLDUĞU İÇİN BEN DİZİMAX, MYMAX, FOXLİFE GİBİ KANALLARIMI SEYREDEMEDİM. ALTYAZILI OLMALARINDAN BİZİMKİLER SIKILIYOR. MECBUREN DERYA BAYKAL, YEMEKTEYİZ GİB ŞEYLER SEYRETTİK. ESKİ STREC PANTOLONLARIMIN BELİNDEKİ KEMERLERİ ÇIKARIP BENİM ŞU ANKİ HALİME UYGUN HALE GETİRDİK. ELBİSEME PEK DOKUMADIK AMA AMA ONUDA KOLAYLADIK. ÖĞLE YEMEĞİNDE OLANLARDAN BİR TABAK YAPTIK.
TEYZEM GELDİ KAHVE KEYFİ YAPARKEN YANINADA MEYVE KEYFİ EKLEDİK. ARTIK BU YENİ MODAMIZ OLDU. HER AKŞAM ÜSTÜ TEYZEMLE MEYVE FASLI. BENİM BİRDE ÖĞLEDEN ÖNCE VAR. ANNEM GÜLÜYOR AMA TAMAM TAMAM SEN ESKİDENDE MEYVE SEVERDİN KABUL EDİYORUM DİYOR. AMA GÜLMEYE DEVAM EDİYOR. SONRA İTİRAF ETTİ BEN ŞU GÜNLERDE SEVMEDİĞİM ŞEYLERİ YERKEN, ZORLA YUTKUNUYORMUŞUM, YÜZÜM BİR GARİP OLUYORMUŞ. AMA İSTEDİĞİM BİR ŞEY YERKEN:))) ANNEM KITLIKTAN ÇIKMIŞSIN GİBİ, NASIL YEDİĞİNİ GÖRSEN DİYOR... MESELA PORTAKAL VE EN ÇOKDA SU... :)
SONRASINDA YEMEKLERİMİZİ YAPTIK DERKEN KOCACIŞ YENİ YAPILACAKLAR GETRİDİ. ANNEM KAPUSKA YAPMIŞTI Kİ, YANINA ISPANAK EKLEDİ. BROKOLİ DAHA BU GECELİK VARDIKİ YENİSİ GELDİ, YENİSİ DAHA SICAK BU GECE BİTECEK OLANIN KABINA GİRECEK SOĞUYUNCA BU GÜNLERDE HER DAİM BROKOLİMİZ VAR.
VE BİR EV CEZAM DAHA BÖYLE GEÇTİ...

9 Aralık 2009

ANİYOSENTEZDEN GÜL KEBABA

NEYE NİYET NEYE KISMET.

BİLİYORUM ŞİMDİ HERKES BU GÜN NASIL GEÇTİ SORUSUNUN YANITINI BEKLİYOR.

KISACASI HİÇ BİR ŞEY...

ŞÖYLEKİ SABAH HASTANEYE GİTMEK İÇİN ERKENDNE KALKTIM. SERPEM SEPELEK GERGİN VE BİR UÇUKLA HAZIRLANDIK. HASTANEDE İŞLEMLERİ YAPTIK. DOĞUMHANE KAPISINDA BEKLEMEYE BAŞLADIK. YAN TARAFTAKİ MÜLAKAT ODASINDA BİR GÖRÜŞMEYE DAHA ALDILAR BİZİ, YETER GERÇEKTEN ANLADIK, VALLA ANLADIK DEMEK NOKTASINA KADAR GETİRİYORLAR İNSANI YANİ. O SIRADA HER GÜN YAPTIĞIM İĞNENİN YAPILMAMASI GERKEİYORMUŞ BU GÜN:((( EEE HOCA İLE GÖRÜŞELİM DEDİLER. HOCA TOPLANTIDA BEKLEDİK ÇIKSIN. HOCANIN YANINA GİTTİM HATIRLATTIM. AHA DUR BAKALIM DEDİ, BİRLİKTE TEKRAR İÇERİ GİRDİK. KONUŞTUK BEN MUAYED EBA SÖYLEDİKLERİNİ ONA HATRLATMA ÇALIŞTIM AMA BENİ KİM DUYUYOR... ÖNÜMÜZDEKİ HAFTAYA ERTELEDİLER BENİ DUYMADAN.

BU ARADA BİZ ÖĞLENİ YAPTIK. KARNIM ZİL ÇALDI KEMERALTINA GİTTİK. DOĞRU GÜL KEBAP, BİR PORSİYON DÖNER YETMEDİ BİLE DENEBİLİR.

ÇÜNKÜ HASTANEYE 9 GİBİ VARDIKTAN SONRA ÖĞLENE KADAR BEN DAHİL ORADAKİ TÜM HAMİLELER AYAKTA BEKLEDİK. HATTA BEN ÇIKARKEN DİĞERLERİ HALA BEKLİYORDU. DOĞUMHANE KAPISI ÖNÜNDE BİR KALABALIK. ÖNCELİKLE BİR KAÇ BANK VARKİ ONLARI, DOĞUMHANEDE DOĞUM YAPANLARIN YAKINLARI DOLDURMUŞ, VE EŞLERİ İLE BENİM GİBİ İŞLEM BEKLEYEN HAMİLELER AYAKTA DİKELİYOR....

ORADA DOLANDIK, KOCACIŞIN BÜROYA UĞRADIK, BİRER KAHVE İÇTİK BEN BENİM MİKTARDA KAHVE İÇTİM TABİKİ, ORADAN KOCACIŞIN MUHASEBECİSİNE GİTTİK, BİZ GİRDİK SICACIK SİMİTLER GELDİ, ONDAN BİRAZ, BUNDAN BİRAZ DERKEN BRİ SİMİTE YAKINI PEYNİRLE MİDEYE İNDİRDİM. KOCACIŞ BU HALİME ÇOK GÜLÜYOR. ESKİ HALİME HİÇ BENZEMİYORUM:)))))))) HANİ ESKİDENDE MIZMIZ BİRİ DEĞİLDİM BELKİ AMA BUNLARIN HEPSİNİ BÖLE YİYEMEZ OLAKİ YERSEM SONRA YİYEMEZDİM. SİZİNDE BİLDİĞİNİZ KUVVETLİ ÖĞLE YEMEKLERİNDEN SONRA HİÇ AKŞAM YEMEĞİ YEMEMİŞLİĞİM BİLE OLURDU, ESKİDEN TABİİ:)))))

ORADANDA ÇANKAYA İNDİK, ÖNCE TEKNOSAYA UĞRADIK. TAMİRDEKİ MİKRODALGAYA FİYAT GELDİ, SANIRIM O FİYATIN YARISINA BİLE MİKRODALGA BULMA ŞANSIMIZ VAR:)) ONLARA BAKARKEN. ETİKETTEKİ MODELİN RAFTAKİ İLE TUTMAMASI ÜZERİNE , YA ETİKETTEKİNİ GÖRMEK, YADA GÖRDÜKLERİMİN FİYATINI ÖĞRENMEK İSTEDİMKİ DK LARDA KİMSE YANITLAYAMADI, BİRİ ARKADAŞ YARIDM EDECEK DEDİ, BEKLEDİM . GELEN BİLMİYORDU, BEKLEDİM. KOCACIŞ DOLAŞIYORDU, EN SONUNDA SİNİRLENDİM. YÜKSEK SESLE KONUŞMAYA BAŞLADIM. BAKMAKTAN VAZGEÇTİĞİMİ VE BUNUN NEDENİNİ KOCACIŞA GAYET YÜKSEK SESLE VE SİNİRLİ SÖYLEYİNCE MAĞAZADAKİ MÜŞTEİRLERLE BİRLİKTE TÜM ÇALIŞANLARDA DUYDU:((( EVET EVET YAPTIM...

ORADAN ÇIKIP CİCİKOM SATAN MAĞAZAYA GİRDİM VE BEN ORADA ÇAMAŞIR BULMAYI BEKLERKEN ÇOK HOŞ CİCİLER BULDUM. GECE KIYAFETİ BİLE OLABİLECEK ŞEYLER HEM FİYATLARI MAKULDÜ, HEMDE BU FİYATLARDAN %50 İNDİRİM VARDI. DÜZ SİYAH ELBİSE ALDIK, KOCACIŞ BUNUN PETROL MAVİSİNİDE ALDI:))

ORADAN TERTEMİZ BİR EVE DÖNDÜK ZATEN BENDE EPEY YORULMUŞTUM.

ŞİMDİ YEMEĞE KADAR YAYILIYORUM...

ANNEMLER GERİLDİ ŞİMDİ, BANA YARDIM İÇİN GELDİLER. 1 HAFTA KADAR KALACAKLARDI, EE ŞİMDİ 1 HAFTA ERTELENİNCE 2 HAFTA KALACAK OLMALRI ONU GERDİ. ŞİMDİ GİDİP HAFTAYA GELMEKTE BABANEM İÇİN ZOR, KADIN KARARSIZ VE HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR DİYEREK SÖYLENİYOR...

BEN BU GÜNKÜ KADAR, BU KADAR HALİMEYİ BİR ARADA HİÇ GÖRMEMİŞTİM. VE ASLINDA ÇOK MU ABARTIYORUM DİYE DÜŞÜNDÜĞÜM GERGİNLİĞİMİN BU GÜNKÜ DİĞER HAMİLELERİN HALİNİ GÖRÜNCE HİÇDE ABARTMIYORMUŞUMA DÖNDÜ, HELE BİR HAMİLE VARDIKİ, 2 ÇOCUK ANNESİ, PERİŞANDI KORKUDAN. YÜZÜ KIPKIRMIZI OLMUŞ, TİRTİRDİ... KENDİMİ UTUP ONU SAKİNLEŞTİRİRKEN BULDUM KENDİMİ.

ŞİMDİLİK GERGİNLİĞİM GEÇMİŞ GİBİ OLSADA, YORGUNLK AĞIR BASTIĞI İÇİNDE BÖYLE GELİYOR OLABİLİR. NEYSE SALIYA KADAR BİR ŞEKİLDE GEÇECEK ZAMAN. AMA... EVE DÖNERKEN İLACI KESECEĞİM SÜREYİ, TELEFONLA KONUŞTUĞUM DR UMUN BEN SENİN DOSYANA ŞİMDİ BAKTIM PLESANTA SIRTINDAYMIŞ KEŞKE YAPSAYMIŞIZ, BİR SORUN OLMAZMIŞKİ İĞNENİ YAPMIŞ OLMAN, BU GÜN NEDEN YAPMADIKKİ DEMESİ İLE.....

8 Aralık 2009

hijyen, mijyen derken unutmaya çalıştım...

bu sabah klasik öksürükle yataktan kalktım. uzun süren bir kriz oluyor:(
bu sabah o kadar erken kalkmayan annemlerde uyadı benim sesime. onlar daha çok kuşluk vakti çıkarlar yataklarından. eskiye göre bende epey bir yatak keyfi yaparım aslında ama onlar kadar olmaz:) ilk evlendiğimde evimizin yeri nedeniyle hafta içi 06:25 de evden çıkmadıysam, vay halimeydi, sonrakinde daha iyi, bu son oturduğumda ise 07:15 oldu bu süre ve benim için harika oldu. şimdilerde o saatte evden çıkacak şekilde kalkmıyorum, yinede 08:00-08:30 bneim için ideal bir keyif süresi gibi oluyor. ha bu dönemde şaştığı olmuyor mu? olmaz mı? artı eksi 2 saatim var özel hallerime:)))))))
bu gün kendi standartlarımda uyandım. bu hastalığıma tanık olmayan annem panik oldu, başıma toplandı, benim ve kocacışın sakinliğine ize sabah mahmuru iyice şaşırdı. biz hiç bunlar yokmuş gibiyken, o sıcak su gibi bir şeyler yapma çabasındaydı. bzi bunun iyi günlerim olduğunu söylediğimizde ise gözleri gerçekten dehşetle açıldı, bizde güldük:)))) kızdı bize ama gerçekti...
neyse o faslı bitirince kocacışı geçirdik, biz kahvaltımızı yaptık, teyzeme kahveye geçtik, lafladık. eve döndük öğle olmuştu. annemle buzdolabı, mutfak dolabı, banyo dolabı derken daldık bir işlere. yanında yemek yaptık, ben duş aldım. yorulduk, akşamı yaptık ama epeyde iş yaptık. bu arada lale ablanın yorumuna uyumlu şeyler buldum evde, hatta bir ön hazırlık yaptım ve gerçekten şık olacak belli oldu bile, teşekkürler lale abla. fotograf işini çözeyim söz burya koyacam. dün aldığım 4 tl lik kumaşa kazak buldum oldu:)))))) yarın da ben yokken annem kendi başına toplar evi. tozla haşır neşir olunacak işlere ben girmedim bu gün çünkü...
ancak ne kadar kendimi işe, yemeğe falan versemde aklım hep yarınki işlemdeydi, içimi ferah tutmaya çalıştım, ama o kadar kolay olmadı. şimdi içim bulanıyor, karnım agrıyor, aklım sık sık yaırna gidiyor. çantama alacaklarımı düşünüyorum. körü düşünmemeye çalışıyorum.
ama bende secret ters çalışıyor sanırım. ne zaman içimi ferah tutsam hayatımda hep bir terslik olur. tüm riskleri bilerek, her şeyin iyi gitmesini diliyorum.
allahım lütfen, yarın yapılan işlem bebeğe bir zarar vermesin. sonrasında gelecek olan tahlil sonuçlarıda iyi gelsin diye dua ediyorum.
olumsuz şartlar içinde dileklerim var, eğer sonuçlar kötüyse ( ki lütfen olmasın) yarın yapılanişlemden sonra kaybetmeyi, haftalar sonrası yapılacak işleme tercih ederimde aklımdan çıkmayan olumsuz senaryolardan biri.
ha bu tahlil sonucu iyi çıktı bu sağlıklı bir doğumun garantisi elbette ki değil. daha binbir türlü olumlu, olumsuz ihtimaller düşünülebilir.
herşeyin hayorlısını diliyorum allahımdan...
neyse şimdi yorgun olduğumdan mutfaktaki son işleri anneme devredip gelip oturdum tv karşısına. ama ulusal kanallarda haber seyreden babanem salonda, ve ben hiç bir haberi seyredemeyeceğime karar verdim. aman allahım o nasıl bir haberler silsilesi. en acısı 7 vatan evladının şehit olması elbette, ama inanın içim kaldırmadı, gözümün yaşarması bir şey değil, içim eridi resmen, yüreğim burkuldu döndüm buraya geldim.
kocacışta geldi, oda belliki gergin, bu gece birbirimizi zorlamamalıyız anlaşıldı. başka şeyle rkonuşuyor olsakta birbirimizin gözünde aklımızdakinin aslında ne olduğunu biliyoruz.
dualarım her şeyin hayırlı olması için.

7 Aralık 2009

pazar sabahı kahvaltının hazırlanış sesi ile uyandım. biraz daha uyuyormuş gibi yapabilirdim ama uyanında banyoya gitmeden duramıyorum:))))))) hazırlıkların ucundan tuttum.
kocacış kaşarlı tost ve peynirli omlet yapmış. sonrasında epey yapıldık. tv seyrettik, şakalaştık...
halam bayramda rahatsız olduğundan gidememiştik. onlara gittik. torunları uğradı onlarla oynaştık. hele küçük 17 aylık ve tam bir kokoş:)))) ona bol bol güldük. biz güldükçe o marifetleirni döktürdü. akşam yemeği için eve dödüğümüzde ben dondurduklarıma yüz çevirdim. enginar ve iç bakla ile biber dolma çıkardım. halamda yanına taze börülce koymuştu. birde pazardan aldığım kabaklardan tatlı yaptım. kocacış ben coşmuşken yanına sigara böreklerinden de çıkardı. ben her şeyden tattım. yani bu gece yine aynıları var:))))))))
akşam seyredecek bir şeyler bulmakta zorluk çektim. önceki gece seyretme için uğraştığım filmde romantik desem pek sayılmaz, komedi kısmına denk gelemediğim. pek fena olmasada, hani bir garip geldi bana. çokda keyif almadım yani, pazar akşamı kocacış seyrettiklerine takıldım. baktım sevmedim. internet takıldım. hamileliklerini yazan blogları, hatta bebekleri büyümüş olanların arşivlerini falan okumaya çalıştım. bu aralar pek uykum gelmiyor.
geç yattım erken kalktım. kocacışı geçirdim. evi şöyle bir topladım. teyzemle kahve içtim. evden çıktım. çarşamba günü hastanede olacağım için, hazırlık olarak kıldan tüyden şeylerle uğraştım.
o sırada annem beni buldu, ve hava inanılmaz güzeldi fırsatı kaçırmadık şöyle bir dolandık. karnım acıkınca annemlere girdik. karnımı doyurdum. meyvemi yedim. ıhlamurumu içtim. evime döndüm. dolanırken kıyafetlere bakındık. bu ne ya, gerçekten inanılmaz pahallı şeyler var. pahallı derken öyel kuru kuru demiyorum. hani kumaşı, dikiş modeli ile kalitesiz şeyler bile değerinin çok üstünde. pazen elbise giyecemdedim anneme, yazık oda ben bunları dedikçe çok üzülüyor ama üzülme lütfen dedim. bu kadar kalitesiz şeylere bu parayı veririsem yüreğime iner alim allah cidden. o kadar hani para vermeyi bırakın, bulsam giymem. annemi buna inandırmakta zorlandım. sonra benim kumaşçıma girdik. orada beğendiğim bir kaç kumaşın kalitesine ve fiyatına bakınca biraz ikna oldu. ama bu sefer bunları dikmek için uğraşacağım için rahatsız oldu. sonra bir parça kumaşı 4 liraya alıp çok pratik bir şey yapmaktan bahsedince birazcık ikna oldu. evde kısa bir üstüm vardı o kadar kısa kalmıştı ki, bir süredir giyemiyordum. onun altına büzüp dikerek elbise yapacağımı söyledim. ona ikna oldu:) en azından bir parça:)
bu gece bana gelecekler, kardeşim yemekten sonra onlarıda alıp beni görmeye gelecek. yarın akşam gelemiyecekmiş iş yerinde kalacağı için. bu gece gelecek, çarşamba günü için iyi şanslar diliyecek ve annemleride getirecek.
yarın annemin yardımı ile ucu kaçmış evi hijyenik hale getirecez. vaktimiz kalırsa belki kek, browny falanda yaparız belki...

5 Aralık 2009

cumartesi

bu sabah derin nefes alabiliyordum:))))))
sabah hava yağmurluydu, çıkıp çıkmamada kararsız gibi olsamda yağmur dinince hadi dedim.
öğledne önce çıktık. önce pazar yaptık. ben bu halimle pazar market işini pek bir sevdim elimi kolumu sallaya sallaya geziyorum:))))) gerçi kapımızın önünde manav vari bir şey var. önceleri arabayla patates soğan getirirdi bzi ilk taşındığımızda sitenin önündeki otobüs durakların orada, eve gelirken inen alırdı alacağını sonra gittikçe çeşidi arttırdı. geçen sene durakların karşısında belediyeden yer kiraladı ki, zaten karşımız bomboş arazi, oraya baraka vari bir şey yaptı. elektriği olunca buzdolabı aldı çeşit dahada arttı. ancak son seçimlerde belediye başkanlığı değişince adamı yerinden çıkartıp yıktı belediye. verilen tuhsat karpuz satmak için mezsimlikmiş. karpuz mevsimi bitti dedi çıkardı. şimdi yine eski arabasına döndü ama haliyle çeşidi yine azaldı, ama biz onu yaşatmak adına onun sattıklarını mümkün olduğunca pazardan almamaya gayret edip ondan alırız. elbette her şey olmuyor. yeşillikler konusunda zayıf kaldığı gibi, pancardır, turptur,vb... olmadığından bzi pazarada çıkıyoruz. bu gün mesela meyve almadık. yarın ondan alırız. bu gün ondan almama nednimiz dönüşte markete de uğrayınca kocacış arabadan asansöre taşıyamadı:))))))))
neyse pazardan sonra beni anneme bıraktı, anneme açım diye girdim. gerçi iki lokma yedim şiiştim ama olsun:) babaneme gördüm. sonra hava güneşe dönerken anneme çıkarmıyız dedim. bu gün olmaz misafir gelecek dedi. neyse sevdiğim insanlar geliyormuş bende oturdum.
epey lafladık. yemek, hamur işi derken lafladık. bol bol hamilelik konuşuluyor benim olduğum ortamlarda. herkesler anılarını bildiklerini anlatıyor. bende zaman zaman altta kalmıyorum. zaman zaman dememin nedeni laf anlayacak cinstenseler konuşmaya tenezzül ediyorum. yoksa kibarca dinliyor gibi yapıyorum:))))))) bunlarında bu konud atatsız anıları olunca zorluklarından konuştuk, korkulardan, insanlara laf anlatmaktan falan. onlar daha zor ve agır yaşamışlar. ben bu konuda kimseleri fazl atakmamışım onu anladım.
çay içip kalktım. dediğim gibi dönüşte market işi yaptık.
eve gelince teyzemin telefonu geldi. torunu ondaymış. yerletirmeyi acele tarafında bitirip geçtim. briaz bebek sevdik. 17 aylık oldu, koşuşuyor, pek konuşmuyor ama derdini anlatan harika mimikleri var:))))))) hepimizi nasıl tanıyor. bizi güldürdü.
şimdi evde yayılmacadayım.
annemde yediklerim neden bana hep gaz yapıyor merak ediyorum. ne zaman onlarla yemek yesem şişiyorum. hatta onlar bendeykende oyle. yine şiş geldim eve.
nefesim sabahki kadar rahat değil ama yinede şükür diyorum.
bu gece moviemax da saraj jessica parker ın başrolunda olduğu aşkın yaşı yok seyredilecekler listemde. dah aönce seyretmişmiydim emin değilim. romantik komedi dilerim son seyrettiğim gibi çıkmaz.
yemek için kocacış çupra almış. fırında yapacak hazırladı. biraz pişirir yeriz. koku almadığım için şansını kullanıyor ama itiraf ediyorum kokusundan rahatsız olamasamda hala balık zevk vermiyor bana:( sadece kocacışın dediği yemek zorundasına uyuyorum.
herkes bana bebeğin hareketlerini hissedip hissetmediğimi soruyor. kocacışın dediği ve herkesin bahsettiği o tekmeleri hissetmiyorum ama başka bir hareketlilik hissediyorum, içimi gıdıklar gibi, ilginç bir şey. bir şey bir yerden bir yere kayıyormuş gibi.
dilerim sağlıklıdır. dilerim keyfi yerindedir. dilerim yapılacak işlemlerden sonra bizim kalmaya kararlı olacak kadar oda bizi sevmiştir. dilerim ona iyi bakabiliyorumdur. biz ona sağlıkla kavuşmayı, onunla olmayı istiyoruz...

4 Aralık 2009

düşünüyorum, inandıramıyorum...

hala sık sık acıkıyorum.
bu gün sabah başdönmesi ile kalkınca kocacışla güldük epey, ben bu hafta hamileliği başa sardım diye. 4. ayı doldurduktan sonra başdönmesi ve bulantı, kusma başladı diyerek:)))))
kahvaltı sonrası kestirdim.
yine evden çıkmadım oysaki harika bir hava vardı kaçırdım diye içim gitti, çıksaydım biraz daha rahat nefes alma şansım olurmuyduki?
ama öğleden sonra kendime banyo şımarıklığı hazırladım. banyoya buğu da aldım. evimizin yeni kokusu bu zaten son hafta:))))uzun uzun kese yaparken, yağlanırken o banyonun buharıyla iyice etkili oldu. okyanus suyunada devam ediyorum. veee nihayet banyodaki temizlik deterjanının kokusunu ve deodorantımın kokusunu duyar gibi oldum. sonra kesildi ama olsun bana umut vaadetti:)))))))))))))) zaten geceleri uyumaya razıydım buda bonusu oldu:)
ama hala kocacış gece yatak odasında traktör varmış gibiyiz diyor:))))))) ben o kadarda değil belki kompresörlü bir araba diyorum)))))))
yarın hava bu günkü gibi olur ve yeni bir sürpriz çıkmazsa dışarı çıkmayı planlıyorum.
gerçi dün gece kocacışın arkadaşlarına uğramıştık 1/2 saat kadar ama, orada üzüldüm. ben dr dan döndüm hasta değilim diye rahat rahat gittim ama onlar alerjiye ikna olmadılar yüzleri düştü, alerji olup olmadığını nasıl anladılar, teknoloji bu kadarmı gelişmi deyince bende uzatmadım kalktım... sonrada kocacışa biraz çıkıştım ben sana demiştim diye. teyzem bile grip olmadığıma inanmıyor o kadar kötüsünkü diyor. ama benim vücudumda hiç kırgınlık yada keyifsizlik yok desemde kimse sesimi solumamı duyunca inanmıyor. o nedenle insanlardan uzak durmaya karar verdim. belki dr larla görüşebilirim:)))))))))))))))) yani onları inandırmak mümkünmüş gibi geliyor:)))))))))))
canım bir şeyler istiyor ama karar veremiyorum bir türlü. insan bir şey ister ve ne olduğunu bilmezmi hiç? :))))))))))
evde tüketmediğimiz kızılcık marmelatı var, marmelat olarak tüketmeyince kek, kurabiye gibi neyin içinde tüketilir diye düşünmeye başladım. aklıma bir şey gelmiyor.
bu günlerde ilham perileirm kaçtı sanırım eskiden hep önce aklıma gelirdi, şimdiyse hep düşünüyorum diyorum ama sonuç yok. hala elbezleri ile ne yapacağımı düşünüyorum. hala yüncüden ne alsam ne yapsam diye düşünüyorum. hala marmelatla ne apsam diye düşünüyorum. kimbilir başka neler düşünüyorum onları düşündüğümü bile unuttum. aslında bu günlerde bunları düşünmek işime geliyor böylece çarşamba günkü işlemi az düşünüyorum gibi me geliyor...

3 Aralık 2009

yine ev hapsindeyim bu gün:)
ve bir sürüde cezam yada görevim var üstelikte.
öncelikle 2CD klasikmüzik dünlenecek bu günden itibaren her gün, zaten kocacışın evdeki kolleksiyonu doğuma kadar tekrar gerektirmeden yetecek kadar:))))) hatta fazla:))))
meyvelerim ayrıldı oda sıcaklığını bulsunlar diye, hepsi yenecek:)))
100 sayfa kitap okunacak:)
vee yasaklarım var
mutfakta oyanılmayacak, çünkü evde yemek var, dün arada derede onuda aradan çıakrmıştım geresini kocacış gelince yapacak yada ona yardım edeceğim.
veee ev işi asla yapılmayacak, ama gelin evi bir görün nasıl dayanılacka yapılmadan bilmiyorum:((
ama bu sabah ilk rahat nefesini aldım. kimse beni dinlemesede ben burnumdan çok genzimden şikayetçiydim ve sabahki ilk öksürükle birikmiş ve kurumuş kanı çıkardım, biliyorum iğrenç ama benim için çok büyük rahatlama.
alerjimin en büyüknedeni büyük ihtimalle hava kirliliği olduğunu tahmin ediyorum. şehre inmeyince rahatlama artıyor. annem ev işleri yardıma gelemiyor onunda bağırsakları bozulmuş banyo ile yakın ilişkilerdeler, babanem de ağrıları nedeniyle aldığı ilaçlardan sersemlemiş halde daha çok yatıyor. dün grip olmadığım onaylanana kadar onlarada hiç uğramadımi birde bulaştırmayayaım diye, bu günde kendimi pek bir halsiz hissedip çıkmadım. kocacış çıktı eczane işlerini falan o hal edecek.
ben görevlerimin başında cezamı tamalayacam:)))))))))
lale ablacım, bu sefer senin içinde severim, tavsiye ettiğin cay için teşekkürler, şimdi kocacışa sipariş gececem. dr serbest bıraktı ya alırım. bende geçen gece ona benzer ama sütsüz bir çay yapmıştım. karabiberli, ayva yapraklı, zancefil, karanfil, tarçınlı, limon kabuklu ihlamurlu ve balla içilen oda rahatlattı o an için. ama alerji işte ne desem boş, ne zaman gelir gider belli olmaz. ne iyi gelir belli olmaz... acı ama ben bununla yaşıyorum. gerçi geçen seneki ültiker ve daha önemlisi anjiödem olmasında ben buna teşekkürler, sağ olasın canım bunca sıkıntınıniçinde düşünmüş olman varya, benim için en değerli hediye oldu, sağ olasın. senden iyihaberler bekliyoruz. dua ediyorum. allah senin ve kimsenin yavrusunu hasta etmesin, hepsine sağlık versin.
aa size evin temiz olmadığından bahsettim ama evin her yerindeki kaplardan bahsetmedim demi, işin ilginci ayaklarımıza takılmasın diye bir şeylerin altına doğru itilmiş, fare kapanları gibi görünen buğu kaplarımız var artık. yatak odamda baş uucumda, salonda oturduğum yerde sehpanın altına doğru, vs... ama en komiğime giden ve kendime yakıştırmadığım. kaplar plastik yoğurt kapları giib şeylerden oluşuyor. benki en kötü anda bile böyle şeyler gözünü tırmalayan biriyim. ancak o buğunun kondu kaplar temizlenemediği için başka çözüm bulamadım acilinden. daha estetik çözümü olan banada desin. ama lütfen onlara örgüden tıkıf falan demeyin.
ve bu buun tıkanıklığını kocacış değerlendirmeye karar verdi, hftalardır evde yaptırmadığım balık artık mutfağımıza girdi. hatta kocacış ev koktu havalandırmalı deidkçe ben gülüp bence fark etmez diyordum:) çok komik bir şeyler kokuşmuş olsada fark edemiyorum:) yada parfümümün fazla kaçtığını. zaman zaman parfümünden bahsediyor ben hiç üzerime alınmıyorum öünkü hiç bir şey kokmuyor bana:))))
dün hastane çıkışında annemi eve bıraktım, kocacış biraz oyalan benide al eve geçelimdeyince orada ir pasaja girdim. kapısından her zman geçtiğim ayak altında bir yer ama epeydir girmemişim içeriye, bir yüncü açılmış çok güzel şeyler vardı. ancak ben ne yapacağıma karar vermediğim için hiç bir şey almadım. ne yapsamki diye düşünüyorum.
oradanda hemile kotları satan bir mağazaya girdim. bir kaç şey baktım öncelikle benim için hepsi ince göründü ama daha da garibime giden bana denemem için çıkarılanlara bakınca bu hamilelerin göbekleri büyükte bacakları hepmi ince diye düşündüm. incecik şeyler, hatta içlerinde skiny olanlar bile vardı, ay dedim onalr rahatsız etmiyormu, oradaki bayanda siz ne kadar çok arayan bir görseniz demezmi, ay dedim her halde bir ben sıkıntılıyım. şöyle rahat bir şeyler arıyan, oda bana bir şey demedi ama gerçekten ilk benmişim gibi suratıma baktı. hava bve zaman musait oldukça bakınıyorum. bakınıyorum çünkü bu tür mağazaların yerini bile bilmiyorum. hani gerekse alacak yer bilmem ondan bakınıyorum. bakındıkçada çoğu hamile kıyafetinin çok zevksiz olduğu dikkatimi çekiyor. neden hamilelikte, hormonlar estetik duygularını da mı dumura uğratıyor acaba? çoğuna ıyyy dedim. veee merak ettim nedne hepsi degaje yaka? hani bana yaklışır, yakışmaz ayrı mevzu ama bence kışın üzerine manto vs giymek için sorunlu bir yaka degaje, eksidende rahat edemezdim. ensede kabarıklık yapar yapmasın dersen mantonun üstüne çıkarmak gerekir, olmadı hepsini ön tarafa ittirirsin o zaman açık bırakman gerkeirki, boğazın kapalı değildir falan falan... yani ben kimseleri anlamıyorum. ama anlaşılan onlar çoğunlukta ve onlar bir şey biliyor. ben biraz istisna olmalıyım diyede düşünmeden edemiyorum.
not: sadece kitap okumayı yetiştiremedim. ama yerine başka iş yaptım çok önemli değil belki ama benim için bir iş bir iştir:)))
bu gece yemek işinde kocacışa sadece pilav yaparak yardım ettim. oda dometesli pilavin domateslerini o rendeledi ben sadece pişirdim:))
planda olmayan ama klasikleşen teyzme geçtim, bir kahve içip lafladık. gerçi sanırım fazla kaldım onun diyetinde ki yemek saati gelmişti döndüğümde... :(
yarın için annemlere gitme planı yaptık ama belli olmaz. kendimi iyi hissedersem diye dipnot düştüm yinede cümlemin sonuna.
sık sık aklım ayın dokunzudaki analize takılı kalıyor, kafamı dağıtma ihtiyacı ile başka şeye odaklanma ihtiyacındaım. ama uykularıma irmee başlamadı en azından şimdilik...

2 Aralık 2009

A1

bu günü yine hastanede geçirdim. önce sistemler çalışmadı, sonra haftalar aylardır bakılırken bu günkü hastane vizitem olmadığı için bakamam dedi, sinirlendim gittim özel hastaneye, aaa oda ne, öğle tatili nedeniyle sıra veremiyoruz dediler. hemde 12 ye 10 kala. ay devlet hastnesinden beterler. bununlada ilk kez karşılaştım. tüm sinirimle eve geldim. bir şeyler atıştırıyordumki teyzem uğrada dr ne dedi diye, dr bulsaydım dedim. od abana ama kötü hırlıyorsun keşke bir görünseydin deyince; inadın sağlığına faydası yok dedim vizite işini hal ettim hastaneye bir kez daha gittim. bu sefer her şey çok hızlı gelişti ve 15 dk dr a girdim. iyi haber ciğerlerim tertemiz çıktı:))))))))) yupi harika bir dr a denk geldim. şaka gibi epey şakalaştık, lafladık, yaşıma çok oldu kimselere deme dedi:))))))) ama göbeğin erken çıkmış, fazla büyümüş dedi. jinekoloğum um arkadaşı zaten iyikide ona yollamış. oda beni hemen dr çıkmadan KBB ye gönderdi, oda eskiden sigortacılık yaptığım dönemden tanığım çıktı. ameliyata girmeden hemencecik baktı ve benim aylardır söylediğim kimsenin bana inanmadığı gibi alerjik rinit çıktı. çok ilerlemiş. oysa ben her alerji dediğimde çevremde kimse inanmadı bu kadar alerji olmaz diye. ama ben kendimi bilirim.


kötü haberse hiç bir alerji ilacını hamilelik döneminde kullanamıyor olmam. antishaminik ve kortizon almam gerekliki sakinlesin durumum. ama şu an basit bir damla, yada öksürük şurubuna bile zehirli muamelesi yapılıyor. şu an okyanus suyu veriliyor, evde bir kasede içinde buğu olan bir tas var. birde çok, çok, çok olağan üstü bir durum için pediatrik bir burun spreyi evde, ve yine olağan üstü bir halde, mesela ki 1/2 saat hiç durmayan bir öksürüğüm olursa bir yudum içebilmem için öksürük şurubum var. ama dr telefonda sürekli ne olur içmemeye çalış lütfen dedi. ama bu arada dr um bitki çaylarının yanında baharatlarıda serbest bıraktı.


iyi haber-kötü haber hepsi bir arada.


ancak o yasak burun damlasından dün akşam sıktığım için bu günü bir parça rahat geçirdim. ve bu gün hava inanılmaz temiz olduğu için dışarıda yine nefes aldım. onunla idare ediyorum hala...


veee bu sayde dün akşam uyudum. deliksiz değildi ama olsun yinede uyudum.


büyüyen göbeğimi seviyorum. ben beli çukur biriydim ama o çukurluk düzleşiyor olsun ben yinede seviyorum o kalınlığı:)))) elim göbeğimde gezmiyorda olsma artık göbeğim var yani:))))))))) en büyük dileğim göbeğim sağlıkla büyüyordur.


1 Aralık 2009

hastalık hali dün akşam itibari ile çıldırdı.
gece yatarken artık nefes alamıyordum. burun tamamen kapandı ama birde genizdeki akıntıya öksürük eşlik edince bütün bir geceyi uykusuz geçirdim. yattığım zaman çıldırıyordu ve yatakta öylesine öksürmek kasık ağrısına daha doğrusu gerilmeye sebeb olunca geceyi salonda oturarak geçirdim.
sabah dr umuzu aradık. hemen bir alerji uzmanı dedi, ah dedim ben onu ne zamandır arıyorum sanki bulabildim. o zaman hemen bir gögüs hastalık uzmanı dedi. onunda tanıdığı bir kaç isimde antad kaldık. biz çıktık dr için ama hepsidemi olmaz ya, valla birinin yeni doğum yapan gelini hastalanmış. biri izinliymiş derken... geri geldik, yarına randevu alarak. dr umu aradım ay hala bir damla, bir şurup vermiyor uzmanı görmeden olmaz diyor:((( evde kapanmadan yapılan buğuya izin verdi ve bitki çaylarına izin verdi..
24 saattir sırtımı bir yere yaslıyamamaktan acıyor resmen.
bunların hepsine katlanırım. boğulur gibide olsam olsun ama hem uykusuzluk, hemde ve en çokda öksürmenin yarattığı kasılmaların bebeğe zarar vermesinden korkuyorum, her öksürdüğümde yüreğimden bir parçada ayrılıyor sanki, gözlerime yaş doldu dolacak oluyorum.
ancak ne buğu ve bitki çayı bir damla fayda sağlanmadı.
artık elimde bir top tuvalet kağıdı ile dolanıyorum. mendille baş edemedim.
öğleden sonra başlayan su gibi burun akıntısına dayamadı hiç bir şey.
dilerim bu durumuda hiç bir zarar görmeden atlatırım, allah yardım etsin, inşallah sağlıkla ve iyi haberlerle görüşürüz.