EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

28 Ocak 2011

evet lale abla klasiklerden okuyorum. ben bir kaç kitapta bir araya koymaya çalışıyorum. güncellerde keyifli tabikide. buna gıcık oldum. korsan almadım o hologramı falanda var ama içinde baskı hataları var. aynı paragrafın altında tekrarı olan yerleri çıktı

20 Ocak 2011

pazar

bu gün oğluşumla çıktık. hafta sonu yağış geliyormuş çıkamayız diye bu gün çıktık. yağmurda araba kullanmaı beceremediğimi ayrıcada oğluşun arabasını komple kapatmak zorunda kaldığım bu nedenlede oğluş terlediği için yapışlı havalarda mecbur olmadıkça pek çıkmıyoruz. gerçi her ne kadar kötü hava yoktur insnaın azırlık olduğu hava vardır feksefesini benimsesemde işe gelin görün teknik şartlar tam olmuyor. ha bana arabayla çık diyorlar. ee yani oğlanı aabaya koy, dolaş gel espirisi ne bu bunun, çocuk hava almadıktan sonra sadece evde yatağında değil, arabada koltuğunda uyumuş olacak:)))
neyse biz bu gün pazar çıktık, annem sinir olsada:) o bebeği bana bırak sen çık dedi ama, ben pek bırakmıyorum biliyorsunuz sizde, şöyle bakıyorumda yaşını doldurmasına çeyrek kala sadece toplam 3,5 saat ayrı kalmışız oda ilk günlerdeki mecburiyetlerden. pazar keyifli geçmedi, sanırım bri daha çıkmam. oğluş kocaman oldu, arabasının üzerinde yinede araba koltuğu konulmuş şekilde geziyor, ee oğluşun ağırlığına arabanınkini, üstünede aldıklarımı ekleyin. bana daha pratik geldiği için evin ( park, trafik sorunu yok ilk önce) otobüs dolmuş kullanıyorum. onca ağırlığı bindirirken bu gün beli sakatlayacaktim. zaten bir bacak kalcadan hafif hafif uyuşma emareleri göstermeye başladı. pazarın kuru kısmı kalabalık ve tozluydu. zaten bu sene en çok sevdiğim alışveirş bebek için olan. hoş çok acemiyim. hamileliğimde bebek alışverişi ile uzun süre ilgilenmedim biliyorsunuz. malum bilmem kaçıncı hamilelik olunca asıl olan sürmesi idi. pek çok şeyi kaçırmışım bebekler için neler varmış neler ben görmemiş bilmemişim. duygu ihticanım olmayanlarada bak canım, gün geliyor gerkeiyor var olduklarını bil, hem ne nerede satılıyoruda bil:)) ( duygu mother&care de %50+25 indirim var. ileir aylar için alınacak klasikler var uğramışındır ama olsun) burada kanz var oradada 750 indirim var aslında bu gün pazara uğramasaydım alt komşumun kızı için alışveriş yapacaktım ordan. bebeği 40 günlük fıtık ameliyatı oldu onlar çıkamıyor. indiirmdede pek bir şey kalmıyor beğendiğinin bedeni falani rica etti. hem kız bebeğe alışveriş deneyim yaşayacaktım ama gözüm yemedi. fakat uzatmamak gerek alınacak bulmak zor sonra.
haaa geçen hafta sonu nihayet kitap aldık kocacışla, bir kaç güncel kitaptan sonra kırmızı ve siyahı aldık başladım ama bu günlerim iyice uykusuz geçiyor bir kaç sayfanın sonunda bayılacak gibi olup sızıyorum. gündüz oğlum uyurken uyuyamıyorum onun maması, çamaşırı, ütüsü, ... gece artık ne kadar olursa, hep derim bölünmüş uyku benim için az uyumaktanda kötü diye ama, hala kalkıyor oğlum. benim bebekliğime hiç benzememiş bu konuda. nerdeyse saat başı emiyor, uyku sersemi tam doyuramıyor karnını emerken uyuyor o nednele hemen yine uyanıyor bu durumda ben uykusuz her gece:))))) ha sakın yanlış anlaşılmasın asla şikayetçi değilim. ben bu işe bilşerek girdim. kocacışla birbirimizi unuttuk, kendime eskisi gibi bakamıyorum falan ama asla şikayetçi değiliz. değiliz çünkü biz bu bebeği çok istedik çok daha kötü günler geçirdik ona ulaşmadan. kocacışın bebekleri olmuş olsada dr da o kötü haberleri aldığımız günler konuşulmasada hafızalarımızda daha, o nedenle biz bunları tebessümle karşılıyoruz. onun o gülüşü, hele hele o kahkası, hata şimdilerde başlayan çığlıkları herşeye değer :)))))
hafta sonu abimiz gelecek, şimdi babaannesinin yanında küçük abimizle birlikte. o gelmeden yemek yapmalı ( hoş o pek bir şey yemiyor ama olsun) yapıp dolaba, hatta biraz dondurucuya atmalı. o dondurucudaki yemekler hep kurtarıcım oluyor. ( duygu sen ikram hazırla misafirlerin için dondurucuya, vaktim olursa kendinede yemek) evi toplamalı vee yarın oğluşumun banyo günü. istisnasız her gün duş alıyor ancak cuma günleri bol köpüklü banyo günü dr umuz haftada 1 gün şampuan veriyor.
hadi hemen yine yatmaya gidiyorum.

17 Ocak 2011

blog arkadaşlarıma

ilknur blog un bulunamıyor ne oldu, okursan bir birdiriver merakayım.
ha birazdanda mail atacam sana ona göre bir yerden ses ver. msn dede hiç yoksun bak...
lale ablayı çook kaçırmışım fırsat bulsamda o tadı damakta kalan yazılarını kaçırdığım maceralarını okusam
duygu hep aklımda, onda kendimi tekrar ediyorum gibi oldum. alışverişlerimi, doğum sancımı yaşadım şimdi sayfasında. ona öyle çok yazmak istiyorumki. sonra müdahale etmemek adına vazgeçiyorum nede olsa herkes kendi doğrultusunda yaşasın diyorum. mesela sancın gelince başın kalabalık olmasın diyecem vaz geçiyorum. belki onun için zor olmaz demi ama

oğlum iyileşti.
saçlarım kesildi, eve geldim kcoacış dahada kısa kestirseymişin dedi. ama tekrar gidemem oradaki saç kurutma makineleri oğluşumu çok üzüyor korkuyor oğluşum. ayrıcada artık bensiz olamıyor. kış gelip çok başbaşa kalınca bana çok düştü.
yazacak çok ama zaman yok
uyku uyku...

6 Ocak 2011

yeni yeni




yeni bir yıla girdik bizim evde her gün yeni bir şey oluyor oğluş sayesinde. her gün yeni bir şey katıyor dağırcağına, ama hala nezle hala diliyorum alerjik olmasın nezle olsunda gelsin geçsin diye... salonun büyük bir kısmı ona tahsis edildi. el halısı kaldırıldı o şimdi hem oynuyor hemde emekleme antremanı yapıyor. yani oğlum antremandayken ben de bunları yazıktırıyorum:)))



bu sabah kocacışa bozuldum. oğluş doğduğunda bana şöyle dokunmatik ekranlı falan bir telefon almıştı. bu sabah kalktım baktım ki benim telefon gidiyor. daha iyisini beğenmişmiş bana ne ben onu istiyorum daha iyisini değil demedim bile çünkü böyle bir şeye kalkışırken bana sormadı bile.

sabah iştimalarımız gittikçe erkenleşiyor da, asılsorun gece nöbetleri onlar belirsiz...

uykusuz günlerdeyim hiç olmadığı kadar.

yinede her şey normal gibi yaşımaya çabalıyorum. en büyük sorunum hala elektrik süpürgesi kullanımı. yemek zaman zaman sorun olabiliyor da o çok önemli değil bir şekilde hal oluyor. hala kitap alamadım. çevremde nezle grip salgını nedeni ile pek evden çıkmıyorum. planladığım bu değildi her durumda dışarı çıkacakım sözde ben ama gelin görünki her şey plana uymadı. oğluşumun nezle kaptığını düşündüğüm bebek 15 gündür iğneye giidyor düşmeyen ateş nedeni ile olunca gözüm korktu.

oğluşum tam bir luli hastası oldu. bizede onun oyuncağını aramak düştü. kırık yumurtadan bezi olan üçgen suratlı o civciv çıkınca her şey yoluna giriyor oyuncağınıda sever dedik. her dışarı çıktığımda arıyorum hala bulamadım. bir yandanda sanki müziğine hayran mı acaba diye düşünüyorum. çünkü arkası dönükken bile fark edip ağzı açılıyor, eller çırpılıyor sonrada eller ağza gidiyor. hala çılgın gibi kaşınıyorlar ama gelen giden yok.

misafir tempomda ciddi bir düşüş var. benim de gezmelerime engel olan hastalık kadar birde bebeklere davranışlar. gittiğim yerde eliyle dişini kontrol eden, küçük çocuğuna oğluşu vermeye kalkan hatta yediklerimizden tattırmaya kalkan. insnalara şaşıyorum. kimsenin bebeğini değil çocuğunu bile izin almadan elimi sürmeyen benim için bunlar hayret verici. korkarım bir gün o ikramlardan çiğneyip veren çıkacak diye. insanlar ne düşünüyor bilmiyorum. tamam çok evhamla bebek büyütmemek kararındayım da bu kadarı... yani en azından bana sorabilirler demi ama. ki benim korkularım arasın enfeksiyon kadar alerjide var o nedenle her tattırdığımda korku ile takip ediyorum...

birde bir bilen varsa lütfen söylesin her çocukta böyle tutarsızlık olurmu? günü gününe tutmuyor. kimi gün yemeklerini yiyor uykusunu uyuyor kimi gün ağzı su için bile açmayıp uyumamak için resmen direniyor ve gece uykusuda en çok 1 saat deliksiz oluyor. saat başı uyanıyor. lütfen fikri olan yazsın her fikre açığım.