EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

30 Ocak 2010

MİSAFİRLER GELDİ GİTTİ

MİSAFİRLERİMİZ GELDİ GİTTİ...
SABAH KOCACIŞ UYNADIRDI HEPİMİZİ:) SONRA BENİM MİNİMALİST SALONUMU ANNEMİN TARZINA ÇEVİRDİLER BİRLİKTE:)))))))) HANİ BENİM İKİ YAKASI BRİ ARAYA GELMEYEN, GEMİ GİBİ BİR KANEPEM VADI, ONU İKİ PARÇA AYRIDILAR 90 DERECE AÇILI ÇEVİRDİLER, YASTIKLARLA ZENGİNLEŞTİRDİLER, ÖRTÜLERİMİ DANTELE ÇEVİRİP KALDIRDIĞIM İNCİK CINCIKLARLA SÜSLEDİLER. HATTA TEYZMENDEN ZİGON SEHPA ALDILAR:))))))) BEN SADECE YEDEK ÇAYDANLIK, SERVİS TABAĞI, BARDAK ÇIKARMAKLA UĞRAŞTIM. O İŞLERE HİÇ KARIŞMADIM KOCACIŞLA ANNEM YAPTI:))))))) HAZIRLIKLAR SIRASINDA, SONRASINDA MİSAFİRLER GELMEDEN KOLİDORDAN GELİP GEÇİP GÜLDÜM HİÇ BENİM SALONUMA BENZEMİYORDU:)))))))) CİCİLİ BİCİLİ DEĞİŞİK BİR ŞEY OLDU:))) TABİİ HERŞEYİ DEĞİŞTİREMEDİLER, MESELA YERE 1m KALAYA KADAR SARKAN AVİZEMSİ ŞEYLER İÇİN BİR ŞEY YAPAMADILAR:)))))))) İKRAMLAR HAZIRLI SARIMSAK KÖFTESİ, KAKAOLU BROWNY, TUZLU KURABİYE, KIZILCIKLI KURABİYE HAZIRLAMIŞTIK... MİSAFİRLER ARDI ARDINA GELDİ, GELDİKLERİNDE ERKES BİRBİRİ İLE KONUŞMAYA BAŞLAYINCA EVDE BİR UĞULTU BAŞLADI, O SIRADA KONUŞAMAZ OLDUM BENİM OĞLUŞ NASIL HAREKETLENDİ, NASIL DÖNDÜ, TEKMELER ATMAYA BAŞLADI:)))))))))
İKRAMLAR LAFLAMAK DERKEN YENİ GÜNE DAHİL OLMAYAN MİSAFİRLERDE EKLENİNCE EV ÇOK KALABALIK OLDU, ASLINDA GÜNEŞLİ, AÇIK TAM GEZMELİK BİR HAVA VARDI, DOLAYISIYLA EV ÇOKSICAK OLDU:))) İKİ ÇOCUK VARDI, GENELDE SAKİNDE OLSALAR YİNEDE ÇOCUK HAREKETLİLİĞİ İŞTE TERLEDİLER. BAZI BÜYÜKLER VE BENİM GİBİ HAMİLE OLAN DA BAYGINLIK GEÇİRECEKLERDİ. BEN EVDE OLDUĞUMDAN İNCE GİYİNMİŞTİM İDARE EDEBİLDİM:)
ŞİMDİ BU GECEDE EV BU YENİ CİCİ HALİ İLE KALACAK, KOCACIŞ GECEYİ ANNESİNDE GEÇİRECEK. ANNEMDE BU HALİNE BAKIP MUTLU OLACAK:)

29 Ocak 2010

NEGATİF

sabah çokda erken olmayan bir saatte kalktım. aslında annemler geldiğinden beri sabah kahvaltım çok geç saatlere kalıyor, bunu hiç istemediğim halde dinletemiyorum. onlar benim uyumamı istesede, ben bu durumun beslenme düzenimi bozulmasını istemiyorum. dünkü haberle bu konu dahada önem arz etti, çünkü öğünler kaymaya başladı, bu nedenle bazıları aksamaya başladı... bu da istemeyen bir durumken son durum itibari hiç istenmeyen oldu. ancak bunu ifade ettiğim sırada annem garip bir savunmaya geçmeye başladı. anlamıyorum onu, yani başlıyor işte ben sen uyu dedim de seni rahatsız etmek istemedimde, gece geç yattın diye düşündümde. sinirlendim çünkü en sinir olduğum şey dürüstçe biz erken kalkmıyoruz diyebilecekken, benimle ilgili bahaneler uyduruyor. neyse kocacış hazırlan deyince aslında evde çok iş varken o da hazırlandı benimle diyetisyene geldi, işimiz hemen bitti 1800 kalorilik diyet verdi. şeker ve şekerli her şeyi yasaklamışken, sadece ekmeği beyaz ekmek yaptı. oradan karşıdaki hastanede yatan amcamının gelinini görmeye gittik. biz gittiğimizde hala ameliyata alınmamıştı ve morali çok bozuktu sürekli ağlıyordu kıyamam. o nedenle ben fazla kalamadım. eve dönünce ben nedense uyuklamaya başladım. bu sırada annem geç kaldığımızdan, temizliğin yetişmediğinden, ... bir sürü şeyden şikayet etmeye başlayınca benim sinirler artık kaldırmadı, başladım ağlamaya, bağırmaya... benim artık annem bile olsa kimseye çekemeyeceğimi çünkü yeterince sorunum olduğunu ve bu sorunlardan kimseye şikayet etmediğim halde, bu durumumda böyle anlamsız şeyleri çekmeye mecbur bırakılmamı hak etmediğimi söylediysemde bunu oldukça kötü bir tonda, halde söylediğimde gerçek. ben merak ediyorum hiç kimse annesi ile böyle çekişmezmi, şu blogları bu kadar gezerim, ne kızları ile çekişen anneler var yazan, ne de annesi ile çekiştiğini yazan kızlar. yani herkesler harika geçiniyor da bir ben mi saygısızım, geçimsizim merak ettim. neyse sonrasında bebekte pek hareket etmeyince oldukça gergin geçirdim. bu hareretin nedeni de annemin günüydü. annemin akrabaları ile günü oluyordu ya, hani bende bir kaçına gitmiştim. annemde bende olunca, gün sırası onda olunca, bende bir kaç gününe gitmiş olduğumdan bunu bende yap dedim. hem bende gittiğim için onları ağırlamış olurum, hemde sen eve koşa koşa gitmek zorunda kalmazsın diye. iyide o zaman benim evin temizliğide anneme kaldı. aslında yapılacak pek bir şeyde yoktu, pek çoğu yapılmıştı. bir süpürge tutulup paspaslanıp, toz almak kalmıştı ama sanırım kafasında büyüttü pek çok şey gibi... neredeyse herşeyi kafasında büyütüp olay haline getirip, üzerine gereksiz yere uzun uzun konuşuyor. ama dedim ya şu aralar kimseleri mutlu edecek, alttan alacak halde değilim... belki bu güne kadar yapıyordum ama şimdi zor... hamilelik ruh hali, bu hamilelikten önceki kayıplarım, bunda yaşananlar ancak altından kalkabilceğim şeylerken lütfen yeni bir yük istemiyorum. bana benim hayatımı kolaylaştırmak için geliyorlar ama kaprisleri ile... bende hayatım sadece evin temizlenmesi, yemeklerin yapılması ile kolaylaşmıyor diyorum. bozuluyor... ama gerçekten öyle...
bu günlerde birde gaz sıkıntısı tekrar bizimle yine bir kez daha:(
bu gün oğluşum yine tekme atmadı:(( babası geldiğinde epey uğraştı, müzik dinletti ama tekmeleri gelmedi:((( lütfen bebişim beni endişelendirme hadi buradayım de, iyiyim de bana, kocaman bir tekme atda rahat uyuyayım...
şimdi bir duşalıp kitapımı alıp yatağa uzanmak niyetindeyim...

mavi hayatıma girerken ben hala pembe istiyorum.

evime, hayatıma ilk defa mavi renk giriyor, aslında lacivertler daha önce kocacışla hayatıma girmişti ama... :))))))) mavi yeni giriyor:)))))
ama ben pembe arıyorum.
pembe derken kız bebek aramıyorum, hayatımda mutluluğun simgesi pembe rengi arıyorum.
şeker yüklemesine bu gün gittim. ve yüklemeli şeker yüksek çıktı. dr yeni bir test isterim ama normal çıksa bile bir daha benim içime sinmez, sen benim için kontrol edilmelisin artık dedi ve noktayı koydu. yarın yine bıraktığım diyetisyene gideceğim. haftaya dr uma kontrole gidene kadar onun dediklerini dinleyeceğim ama asıl önemlisi hepimiz bu testi bir kez daha yaptırma kararı aldık. dr um sa bir ölçüm cihazı edinsen iyi olacak dedi...
eve döndüm, zaten endişeli halime birde amcamın gelinin doğum haberi geldi. 2 haftadır sorunlu devam eden hamileliği, suyunun boşalması ile başlamış, ancak sancı gelmeyince suni sancı verilmiş, normal doğumda bir anda bebeğin kalp atışları düşünce bebeği kaybetmemek için sezeryana alınmış. kendi dr u tatilde olduğundan bir başka dr ameliyata girmiş ve asıl kabus başlamış. bebeği aldıktan sonra dikerken böbrek yada idrar yolları gibi bir yere zarar verilmiş, yanlış dikiş atılmış. şaka gibi ülkemizde neredeyse normal doğum yaptırılması unutulmuşken sezeryanda böyle bir hata yapılmış, ameliyathaneden hemen üniversite hastanesine gönderilmiş ambulansla, biz bu akşam gittiğimizide daha üstünde ameliyat önlüğü vardı... kendine yeni gelmi,ş henüz ayağa kalkamıyordu ve yarın sabah yeni bir ameliyata girecek... allah yardımcısı olsun... bebeğide yanında, bir yandan canı ile uğraşırken diğer yandan sabahtan beri emziremediği bebeğini emzirmee çalışyordu canım.
dedim ya ben artık pembeler istiyorum.
arada iyi haber bekliyorum...
güzel, çok güzel haberler gelsin...
hayatıma mucizevi güzelikler gelsin, harika şeyler olsun, şaşkınlık dan ağzım açık kalsın, hatta sevinçten ağlayayım, ...

27 Ocak 2010

niyet, nasip...

bu sabah tahlillerim vardı, akşamdan bir şeyler yedim yattım. sabah kalkınca kocacış yat biraz daha dışarısı feci halde her yer donmuş dedi... bende canıma comcom dedim yattım. o duşa girdi, sabah keyfi yaptı. o çıkınca kalktım hazırlandım çıktık. dışarısı -2C deydi, ama güneş göz alıyordu... onca ışıyan güneş hiçde iç ısıtmıyordu diye düşünürken birde güneş görmeyen yerleri gördük, sular donmuş ve insanın içine işliyordu...
eczaneden glikoz aldık ve sağlık ocağına girdik vee ebe geç kaldınız dedi:((( buyur dedim. geçmi kaldık neye? ben aç geldim. sen aç geldin ama çok aç geldin bu şekildede hatalı çıkar dedi... :( bu tahlil için 8 saat aç kalmak gerek fazlası olursa çıkan yanıt bizi yanıltabilirmiş... ee haliyle peki dedik. iğnemi oldum, aşımı oldum. tansiyonum ölçüldü ve bebeğin kalpatışlarını dinledik, dinleyen alet saydı 120-160 arası olması gereken değer 142 çıktı, hareketliliğide normal dedi ebemiz, çıktık.
dayıma uğradık, bir şeyler atıştırdık, kardeşime uğradık, bankaya uğradık, yüncüye uğradık ve ben benden bu kadar dedim. kardeşimin evinde mola verdim. deli gibi susamışım, su içtim üstüne bir keyif kahvesi içtik, kalkmaya yakın birde yeşil çay. sonra markete uğradık. market çıkışı yolda indirimde baharlık elbiseler serilmiş, tam orada beyaz, kollarında dantellerle elbiseyi görünce anneme bak gecelik gibi dedim. gögüs altındanda bollaşan elbiseyi görünce annem bak bakalım dedi. doğum için bir kaç gecelik almak istiyorduk. geçen hafta çıktığımızda da bir çamaşır deposunda bakmıştık hatta bende lağusa geceliklerine çok gülmüştüm... bu günküleri görünce beğenince annem ikisinide aldı. hemde o beğenmediğim geceliklerin yarı fiyatına aldı ikisini... ve eve gelince giymeyeyim diye bebek için alınanları koyduğu yere kaldırdı:))))))))))
ayy size geçen hafta babanesine gelen torunu bizede misafir geldiğini anlatmamışım. vee minik misafiri yerlerde yat yuvarlan ağırlıyoruz her gelişinde:))) bu seferinde teyzem bak karnında bebek var dedi beni göstererek ve henüz 16 aylık torunu çıldırdı:))))) anlamada zorlandı önce. sonra karnımı açtı okşamaya başladı, sonra karnımı öptü, veee pek konuşmasada derdini harika anlatan bu çocuk bebeğe gel gel demeye başladı, gel gel dedikten sonra meme emmesi gerektiğini anlatmaya çalıştı... olmadı yine geldi karnımı açtı okşadı, öptü... 16 aylık bir bebeğin karnımdaki bebekle kurduğu iletişim harikaydı tek kelime ile... beni çok duygulandırdı... veee bu ilişkinin sonlarına doğru oğluşumda beni tekmelemeye başladı:))) iki bebek; biri yanımda karnıma yaslanmış, öpen iletişim kurmaya çalışan dünyalar tatlısı bir kız, biri içimde beni tekmelemesinden büyük keyif aldığım ancak yüzünü görmediğim oğluşum... ikisi birbirini ne kadar hisedebildi acaba????
ikisi bana acayip büyük bir keyfi veriyor...

25 Ocak 2010

GEZENLER, DÖNENLER, BEBEK...

kocacış bebişin abileri ile yaptığı hafta sonu ziyaretinden döndü.
annesinde kaldılar hafta sonu, cuma günü gittiler, hafta sonu kah birlikte gezmişler, kah herbiri başka başka programlar yapmışlar, alışveriş merkezine gidip alışveriş yapmışlar, yemeğe gitmişler... ve bu gün döndü... oğlanlar babaneleri ile kaldılar. halaları ile görüşecekler. kocacış kız kardeşi ile konuşmuyor çünkü. onlar istanbul a dönmeden kocacışla bir kez daha bir araya gelirler sanırım...
istanbul ve trakyada kar, bizim buralara soğuk olarak geldi. artık gece yatarken kombi kapatmasak olacakta bu yıl ilk defa, ve bu güne kadar sabahları ve akşamları bir kaç saat yaktığımız kombi bütün gün yandığı halde ev eski sıcaklığına ulaşamıyor. hiç üşümeyen kocacış bile yorgana bir ilave yap bu gece dedi yatmadan:))) kar yağmadı denebilir ama benim evde tv deki görüntülerle boy ölçüşemesede minik kar manzaraları girdi görüntüye dağların tepesinden. bu sabah annem markete gitti kaç gündür evden çıkılmıyordu ve döndüğünde resmen gözlerim dondu dedi:))) rüzgar olmasa belki ama rüzgarla hissedilen soğuk dahada fazla oluyor.
evde otururken elbette boş durmadık, kakaolu browny yaptık, gün içinde sık sık bitki çayları içiyoruz. veee ben artık her gece az yada çok kitap okumayı tekrardan alışkanlık haline getirdim. ama uyku halim artık düzensiz, ne zaman geleceği belli olmadığından ne kadar okuyacağımda belli olmuyor.
ben yarın sağlıkocağına gidiyorum, çarşamba dahada soğuklar gelmeden şeker yükleme testi yaptırıp, aşımı olmayı planladım. ve perşembe günü bebişe bir şeyler yapmak için aldıklarımızı hale yola koyduk bu arada, kocacışın yokluğunda annemler bendeydi, çalıştık. çok bir şey değildiler zaten. yarın onların eksiklerini, yetmeyenlerini alıp dönerim tamamlamak için. pek bir şey yapmayı planlamıyorum. lale abla duvar çıkartmalarımı görünce bebişin odasının duvarlarını ve süslerini sormuş. yanıtlıyorum; şimdilik hiç bir şey. şimdilik bebek odası yapmıyoruz. şaka gibi biliyorum ama öyle. biz çok mütevazi hareket eden karıkoca olduk:))) kardeşim bebişe yatak sipariş etmiş mi ne, yani o alıyor. bende doğduğunda giyeceği kadar şeyler hazırlıyorum, ayrıcada diğer örtü, battaniye gibi ihtiyaçlarını hazırlayıp bırakmak niyetindeyim. çok özenmemek niyetindeyiz. yeterki sağ salim doğsun... sonrasında onunla yaparız, yapılması gerekenleri.
ben 35 yaşımda evlendiğimden mi, yapımdan mı bilmem? evlenirkende neredeyse hiç bir şeye özenmemiştim. hiç kimse bunun gerçek olabileceğine inanmamıştı ama... gerçektende tek takıntım kocacışada söylemiştim mutlaka gelinlik giymekti, benim gibi beyaz tutkunu biri için vazgeçilmez bir şeydi, hani iki kişide evlenseydik giyecektim. hatta bana kalsa yurtdışında bir konsoloslukta evlenmek en ideali idi, ancak bu nikahı en çok görmek isteyen babanemim hastalığı nedeni ile belirlenen tarih, törenide ülke sınırları içinde tutmuştu... ve gerçektende çok mütevazi bir tören oldu. çok az kişi ile gerçekleşti, yeşillikler içinde, sakin, sevdiklerimle... çok özenmediğim için neredeyse hiç bir şey terste gitmedi... oysa harika törenler planlamıştım öncesinde başka nikahlarda... hatta bu işi uluslararası platformda yapma teklifleri almıştım çok öncelerden yazmıştım bunları sizede...
neyse kısaca hayatımda şaşaadan uzak kalmayı sevdiğimi anlatmaya çalıştım. birde üstüne üstlük bu konuda yaşadıklarımız var. kayıplar bizi temkinli olmaya itti sanırım istemesekte, temkinle birliktede birde sağlıklı olmasına, sağlıklı doğuma odaklanmaya itti... işin diğer keyifli yanlarını sonrasına erteleme kararındayız sanırım. ama bu herleşi yok saydırmıyor elbette yinede bebişime ciciler yaptım, hemde büyük bir keyifle ve her anında iyi dileklerim ve dualarımla, yaptığım her şeyde onu düşündüm. oda bunun farkında olmalı bol bol hareket etti. özellikle cumartesi akşamı annemlerle tv de seyrettiğimiz çocuklar şarkı söylerken çıldırdı... nasıl tekmeler attı:))))) beni nasıl mutlu etti:))))))))) ancak sanırım bebiş geceleri uyanıyor, geç saatte uyuyor sonra:))))))))))))))
geceleri hala yüzükoyun yatmadan uyumakta zorlanıyorum. çok korkuyorum uykumda dönmekten çünkü dönmeye yelteniyorum...
onu merak ediyorum, yoo öyle hemen doğması için değil, o keyfine baksın hiç acelem yok, her anın tadını çıkarmak doyasıya yaşamak istiyorum. bu günler için 40 yıl bekledim ben, ama sağlığı yerindemi, her şey yolundamı onu merak ediyorum ben. dr kontrolunden döndüğümüz ilk zamanlarda biraz daha rahatlamış oluyorum, sonra gitgide endişeleniyorum heleki bir sonraki kontrol yaklaşmaya başladıkça endişelerim iyice artıyor. mesela yeterince geliştimi, kaç kilo oldu, boyu ne kadar, bu normal değerdemi, hareketleri yeteri kadarmı,...v? daha çok soru beliriyor kafamda... ben yeteri kadar kilo alamadım sanırım. sadece göbeğim çıktı. kendimden beklediğim onca kilo yerine, inanılmazı yaşıyorum. gerçi son kontrolde aldığım 1 kilo için dr um harika tebrikler ne yapıyorsan devam demişti, şimdi diyecekmi mesela, yoksa sen yemediğin için bebek beslenmemiş dermi? bu endişelerim 1hafta kadar daha sürer sanırım... bu endişelerimin yinede onunla geçirdiğim anların keyfinin önüne geçmesini izin vermiyorum.
o tekme attığında dünya duruyor sanki benim için....

22 Ocak 2010

veee-5




havalar sisli iken güneşin penceremden tamda öğle vakti görüntüsü, is ve sis nasılda filtre uygulamış...
veee kapı girişimdeki duvara yaptığım çıkartmalar. aslında renkleri çok daha canlı ve aralarını yenileri tamamlayıp orada bri orman oluşturmayı planlıyorum. o kadar şaşırmayın duvarlarım bundan başka boş sayılır:)))))))
bunlar makine çekilmiş olanlardı. bundan sonra çekeceklerimide eklerim inşallah. mesela yaptığım hamile elbisesini ve bebek battaniyesini ( ki yarım) yada diğer cicileri hiç çekmemiştim yükleyemiyorum diye...
bekleyin pek yakında diyeyeim veeee bunca şeyden sonra bende yatayım artık...
kocacış ve oğluşu yarın babanelerinde kalmaya gidecekler, onları geçirmeli hatta öncesinde kocacışa minik bir valiz yapmalıyım.
sonrasında belki buraya uğrarım. bu gidişin ardındaki hain planlarımdan bahsederim. belki yeni fotoğraflar belki yeni yazılar... ama belkide sadece yayılır başka bir şey yapmam dolayı ilede benden yarın haber almazsınız...
sabah ola hayrola:)))))))
bu arada kuju dönmüş, henüz ona uğramadım. sonra onuda yazarım... ama yinede öncelikle bri tekrar aramıza hoş geldin ne iyi ettinde geldin diyeyim buradna ona...

veee-4


annemin hac dan getirdikleri içerisinden şöyle bir kolaj... şallar, kolye, inciler veee boncuklu çanta...
daha pembe bebeiş kıafetleri gibi buraya girmemeiş şeylerde var haksızlıkolmasın annem çok dolu gelmişti:))))))

veee-3



benim tahli sonuçlarım gelmeden önce, geçen yıl ekim ayında gittiğim bir doğumda dağıtılan şekeri alıp yatağım baş ucuna koymuştum benimde böyle bir kızım olsun diye diliyerek. kızım olmayacak ama allaha şükür bir kez daha aşağıdaki sonucu gördüm... vee oğluşumu bekliyorum.



veee-2





















hamileliğimin ilk zamanlarında henüz bol bol gezebiliyor ve hastalanmıyorken kendime aldığım cicilerim... size bahsetmiştim. parfümlerim, duş jellerim, saç kremlerim veee kitaplarım...

veeee
















bunlar hamilelikten önce sağlıklı diyet yemeklerim.
fırında közlenmiş sebzeler. az tuzlu hatta tuzsuz, az yağlı fırınlanmaya hazır haldeler...

ABİSİ BİZİMLE

kocacışın ilk göz ağrısı
bebişin abisi bizimle...
dün akşam kocacışla geldiler, yemek için balık almışlar, deniz çuprası, merabalaştıktan sonra ben mutfağa geçtim, kocacış biraz sohpet etti, biraz bana yardım etti. salataları ben yaptım, balıkları, yıkadım, unladım, tavayı, yağı hazır ettim. kocacış rendeyi yaptı salatada (ben asla yapmam))) balıkları kızarttı ve o sırada salataları o sosladı...
yemekte balık yanında rakı yaptılar babalı oğlullu.
uzun, bol sohpetli ve dedikodulu bir masa oldu. dedikodu konusu kayınvalidem ve görümcem tabiiki...
vee o sırada çok hararetlenen kocacışın sesine çıldırmış gibi hareket eden bebiş, abisi elini karnıma koyunca utandı:)))))) tek hareket yapmadı:))))) abiside kıyamadı uyudu sanırım dedi...
sonra babasının planladığı isim için abisindende onay çıktı...
bu sabah öğlenlere kadar uyudu, misafirimiz... (aslında misafir değil ama burada anlaşılsın diye, yoksa onunda evi;)
kalktığında çıktık, kocacış onu kahvaltıya götürdü, ben kardeşime uğrayıp, annemle çarşı yaptım hafta sonu kar geliyormuş, gelmeden bir kaç şey aldık. kar mahsuriyeti sırasında evde onları yapacağız bebiş için:))))))
akşam üzeri hep birlikte döndük. fırında salçalı köfte, yumurtalı pastırma, yaprak dolma, ve tarhana çorbası vardı bu gece...yemekleri ben yaptım, onlar baba oğul lafladılar. hatta bir ara teyzemede geçtim.
yemek sonrası tv karşısına geçtik...
veee abisi bana bir iyilik yapıp resim yükleme programımı kurdu:))))))))) kendisi dönem arası tatiline gelmiş olan yakın geleceğin bilgisayar mühendisi olur.
dolayısıyla artık sayfam renkleniyor:))))

20 Ocak 2010

İSTANBULDAN ABİSİ GELİYORMUŞ...

oğluşumun büyük abİsi bu gün bizimle olacak, akşam üzeri inecek uçağı, kendisi istanbulda yaşıyor, okuyor...
kocacış çok özledi çokkk...
bebişin erkek olduğunu öğrendiğimziden beri, özellikle ilk oğlu, onun hamilelik dönemi, doğumu, bebekliği ağzındna düşmez olmuştu. küçük oğlunu daha sık gördüğünden çünkü o izmir de okuyor. ve üzgünüm ama sanırım o ikinci olduğu içinde onunla ilgili anılarını az dile geliyor ama büyük oğlu hep dilindeydi... bu gün o özlem bitecek geçicide olsa...
veee oğluşumuzu büyük abisi ile tanıştıracak kocacış, veee belirlediği isim için fikrini alacak... bakalım abisi ismi konusunda ne yorum yapacak????
vee sayfamın başına lale abla nın yorumu ile nazar boncuğumu ekledim...
sayfama ekledim ama evimde sokak kapıma sticyr olarak yapıştırdım. tv masasına kocamınından kalp şeklinde koydum. genelde perdesiz duran penceremin koluna ve banyomda çamaşır makinemin üstüne kare şeklinde 10*10cm olanından koydum... yani evim nazar boncuğu dolu... küçükleri saymadım bile:))
bebiş için mavi tüller alacağım. sokak kapıma nazar boncuğu ile bağlayacağım bebiş gelince, sanırım bebek hoşgeldin yazmam ama, gelenlere kapı karışmasın diye tülü asmayı düşünüyorum. kocacış bebişin doğumuna harika şekerler sipariş etmiş. antepfıstıklı renkli drajeler, ve çakıltaşı modelinde drajeler beğenmiş, bense süsler istiyordum yanlarına, kocaıcş önce gereksiz buldu, sonra hastaneden sünnetli çıkacak sünnet şekeri gibi olsun dedim. o zaman çıkınca mevlüt okutursun o zaman alırız dedi:)))))))) yupi dedim:)))))))) evet o süsleri doğum ve sünnet mevlidini birlikte yaptığımızda dağıtmayı planlamış olduk. yıllardır sünnetlerde hep güldüm. lütfen yapanlar beni bağışlasın bu sadece benim fikrimdi. bir erkek çocuğunun gerek sağlık, gereksede dini inançlardan dolayı gerçekleştirdiğimiz bu eylemi nedne bu hale getirdiğimiz, içkili yemekli, oynamalı bir törenle neden yaptığımızı anlamazdım. yani çocuğun çükü kesilecek biz neden oynuyoruz? derdim. heleki son zamanlarda zaten çokdan hastanelerde gerçekleşmiş bir operasyonu nedne sonradan kutladığımızı hiç asnlamadım. o nedenle ben hem çocuğun psikolojisi, hem hiç acısız olması,... gibi nedenlerle bir aksilik çıkmazsa hemen yapılmasını istedim. ama bu kadarcıkta şekeri olmasın mı?:))))))
tekmeleri bu gün henüz gelmedi...
bekliyorum...

19 Ocak 2010

İNVERSİYON9-SON

NİHAYET BU GÜN ÖĞLEN SONUÇLARI ALABİLDİK.
İNVERSİYON9 BENDE VARMIŞ...
ŞİMDİ BU BEBEK İÇİN HER ŞEY BENİM KADAR NORMAL DEMEK %99.
%1 İSE HER ZAMAN OLABİLECEK HESAPLANAMAYAN RİSK...
BİR HAFTADIR NORMAL HAYAT SÜRMEYE ÇALIŞARAK, SONUÇLARI BEKLİYORDUK. HER ŞEY NORMALMİŞ GİBİ DAVRANMAYA ÇALIŞIYOR OLSAKTA BİR YERDE ENDİŞEDE YOK DEĞİLDİ...
DÜN SABAHTAN BERİ HASTANEYE ULAŞMAK İÇİN TELEFON BAŞINDA KALDIM RESMEN. NİHAYET BU GÜN ÖĞLEN GİBİ DR LA KONUŞABİLDİM. ASLIDA ASLA TELEFONDA BİLGİ VERMEDİKLERİNİ SÖYLEMİŞTE OLSALAR. SON GİDİŞİMDEKİ KONUŞMAMDAN SONRA TELEFONDA EVET DİYEBİLDİ. DEMESEYDİ BU SEFER GİDİŞİM FECİ OLURDU KESİN... VEEE 40 YIL SONRA ÖĞRENDİĞİM KROMOZONAL YAPI BOZUKLUĞUMADA SEVİNDİM. AMA SANIRIM BİR YERLERDE BENDE OLABİLDECEĞİNİ BİLİYORDUM. TIPKI KARNIMDAKİ BEBEĞİN OĞLAN OLDUĞUNU HİSSETTİĞİM GİBİ, KİSMEYE SÖYLEMESEMDE:)))
HAYATIN İRONİK YANI KARŞIMIZDAYDI, ÇOKDA ÖNEMLİ OLMASADA YAPISAL BİR BOZUKLUĞA OĞLUMDA ANORMALLİĞE SEBEB OLMASIN DİYE İSTEMEK, SEVİNMEK...
EVET İNVERSİYON9 A SON NOKTAYI BÖYLE KOYDU...
SON BİR KEZ 10-15 GÜN SONRA GİDECEĞİM DR KONTROLÜNDE KONUŞULACAK BU KONU. BU SONUÇLAR YANINDA ŞEKER TAHLİLİ YAPILMIŞ OLACAK ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA, VE TETANOZ AŞIMIN İLK DOZU...
ŞİMDİLİK BEBEĞİMLE SAKİN GÜNLER GEÇİRİYORUM. EVDEN PEK ÇIKMIYORUM. GEREK HAVANIN SERİNLİĞİNDEN DUYDUĞUMUZ ENDİŞE, GEREKSE DE ARTAN HAVA KİRLİLİĞİ NEDENİYLE GENELDE ZAMAN EVDE GEÇİYOR. TEKRAR HASTALANMAKTAN KORKUYORUM...
EVDE TV SEYREDİYORUM, KİTAP OKUYORUM, VEEE ÖRGÜ ÖRÜYORUM. EVDEN ÇIKMAYINCA ALIŞVERİŞTE YAPMIYORUM HALİYLE, EVDEKİ YÜNLERDEN BATTANİYE BAŞLADIM OĞLUŞUMA, AMA KOMİK... BABASI OLSUN BENİM OĞLUM O KADAR KLASİK MAVİCİ OLMASIN DESEDE KOMİK... BORDO, SOMON, VE SARI ÇİZGİLİ OLUYOR BATTANİYESİ:))) ÇÜNKÜ GEÇEN YIL YILBAŞINDA KEMERALTINDA GEZERKEN ALMIŞTIK BUNLARI, KOCACIŞA GÖRE ALMAYANI DÖVÜYORLARDI:)) NEDENMİ 5 TANESİ 1TL İDİ. EVET, EVET ŞAKA DEĞİL GERÇEKTEN. BİZDE 4-5 PAKET ALMIŞTIK AMA NE YAPACAĞIMIZI BİLMEDEN. CART, HATTA HAFİF FORFORUMSU PEMBEDEN 2 PK ALMIŞIM ONU KENDİME ŞAL YAPIYORUM. DİĞERLERİNDENDE OĞLUŞUMA ÖRTÜ BAŞLADIM. BAŞLARKEN 20KR LUK ŞEY NE OLUR Kİ? NAYLONDUR DERKEN BİRDE BAKTIMKİ BİLDİĞİMİZ MAKARA İPİNİN BÜZÜLMESİ İLE YAPILMIŞ TAM PAMUK OLMASIN MI, ANNEM DAHİL KİMSE İNANAMADI. BEN KÖTÜDÜR DİYE POLARLA KAPLAMAYI PLANLAMIŞTIM BAŞLARKEN ŞİMDİ KAPLANMAYACAK... BİR KAÇ GÜNE BİTER. VEE PLANLANAN BAŞKA YAPILACAKLAR DA VAR ELBETTE. AMA ÖNCE YAPILACAKLAR, ALINACAKLAR VE YAPILACAKLAR İÇİN ALINACAKLAR DİYE BİR LİSTE YAPALIM DEDİM. ÇÜNKÜ O BEBE MAĞAZALARINA GİRİNCE İNSAN KENDİNİ KAYBEDEBİLİR:))))))))))) HEPSİ ÇOK CİCİ HARİKA ŞEYLER. O NEDENLE ÖNCELİKLE ALINMASI GEREKENLER DİYE BİR LİSTE YAPMAYI UYGUN BULDUM.
VEEE BENİM OĞLUM ARTIK TEKME ATIYOR:))))))
DÜNYANIN EN GÜZEL HİSSİ BU OLSA GEREK. HİÇ BİTMESİN İSTİYORUM.
OYNUYOR, TEKMELİYOR...
BAYILIYORUM...
BÖYLE BİR ZEVK DAHA YOK...
NİHAYET BEKLEDİĞİM OLDU... TEKMELERİ GELDİ...
İLK SEFERİNDE YİNE YÜZÜMDE BİR TEBESSÜM OLUŞTU, HATTA GÜLDÜM, BÜYÜK BİR KEYİF ALDIM...
ALLAHIM TÜM İSTEYENLERE YAŞATSIN BU ZEVKİ... O KADAR GÜZELKİ...
BU BERABERLİĞİMİZİN BUNDAN SONRAKİ GÜNLERİNDE DE BU TEKMELER ARTARAK DEVAM ETSİN. OĞLUM BÜYÜSÜN, KOCAMAN OLSUN, SAĞLIKLA DAHA KUVVETLİ TEKMELER ATSIN. BENDE BUNUN KEYFİNİ ÇIKARAYIM...

12 Ocak 2010

inversiyon9 -II

dün gece yarısını geçmiştiki ben hala internette inversiyon9 araştırması yapıyordum. benimle birlikte eski iş yerimden arkadaş, bir başka arkadaş daha M S N de hem konuşup hem araştırma yaptık gece yarısına kadar. kocacış daha erken terk etti diğer bilgisayarı, arkadaşlar gece yarısını geçe bıraktılar ben 02:00 yi geçiryordu yatmaya gittiğimde. yattımki bebeğim uyumuyor sürekli hareket halinde, karnımda aşırı bir gerginlik beni endişendirdi iyice...
araştırmalarda önceleri pek bir şey bulamadık, şöyle yüzeysel bir kaç bilgi... sonraları çok kötü şeyler okudum... çok kötü oldum... sonra neredeyse tüm tezleri, yazıları okudum... sonra o arada kocacış ABD de gen mühendisi olan kuzenine mail attı yatmadan... ben yine okumaya devam ettim... dediğim gibi çok yüzeyselle çok karamsar arası bir kaç yazı okuyunca uyuyabildim...
sabah kalktık evde akşam ki okuduklarımızı değerlendirdik birazcık daha sukunetle... sonra maile baktık, oda bizden detaylı bilgi istiyor... detaylı bilgi şu an için üniversitede olunca gidip öncelikle konuşmaya, sonra ne gerekire orada karar vermeye, karar verdik ve çıktık...
hastaneye girdik bana direk sizden kan alınacak buyrun dendi, yooo dedim biri önce bana bilgi verecek. bir süre bizim tahlilimizle ilgilenen dr u bekledik. gelince önce bir sitem ettim. evet ben ettim önceki gece çok sinirlenen kocacış değil, ben... girer girmez dün gece uykusuz bıraktınız diye girdim. utandı... utansın zaten... girdi bana inversiyonu anlatmaya başladı, lafını kestim ben inversiyonu sağ olun sayenizde dün gece 02:00 ye kadar öğrendim dedim. siz bana benim bebeğimin özelindeki durumu anlatın. hangi türü, hangi genler de meydana gelmiş... dr şaşırdı... ben sorularıma devam ettim. inversiyon karşılıklı 9.kromozlardan birinin içinden bir parça kopuyor ve ters dönüp aynı yere giriyor ve toplumda sağlıklı bireylerde sıklıkla görülen bu duruma inversiyon deniyor ki bu anlatılan klasik inversiyon. benimkininde klasik olduğunu öğreniyoruz. klasik olmasa idi canlı doğum şansı olmuyor... neyse ilk nefesi alıyoruz. bizim konu hakkında detaylı bilgimize şaşıran dr. konuyu rahatlatmak adına sözde söylemeleri yasak olan cinsiyeti bilip bilmediğimizi soruyor... yine sinirleniyorum. siz yasal nedenlerle söyleyemiyordunuz ya biz öğrendik sağ olun dedim... sonrasında bana en kötü senaryoyu söyleyin diye başladım. öğrendim eğer kocacışta yada bende çıkarsa sorun değil. bu inversiyon bizden bebeğe geçmiş oluyor ve bebeğin sağlıklı olduğu garanti oluyor tamam. ancak ikimizdede çıkazsa hiç bir yerde bulamadığım durum. yani ilk kez bebekte çıkacaksa, ne sorun çıkaracak? bunun cevabı çok kötü, çünkü bunun yanıtını dr da bilmiyormuş. evet şaka gibi senede 250 den fazla bu vakka ile karşılaşmış olmalarına karşın anne ve babadan birinde olmadığı durumla hiç karşılaşılmamış üniversite... işte lafın bitti yerde kaldım... sonrasında ben kan verdim... kocacış özel labratuvarlar daha ekonomik olduğu için üniversitede vermedi. ben sosyal güvence kapsamında verdiğimden verdim. haftaya benimki ile birlikte ikisinin sonucunu alacağım. şu an başka yerle konuşmak için elimizde rapor yok bekliyoruz ve ne kadar gariptirdik ilk defa kendimizde bir kromozonsal aksilik olması için dua ediyoruz.... yani bu durum bize kırk yıl sonra kromozon yapımızı araştırttı... vee dipsiz kuyu gibi bir konuya daldık... karamsarlıklara daldık... korkulara daldık...
bu gün hastane çıkışı bir şeyler atıştırdım, sonra kocacış beni hemen hastanenin arkasında forum bornova ya götürdü, yağmur çiselerken burada ne işimiz var derken beni mother&care e soktu. aslında daha alışveriş yapmama kararı almışken, minicik bady lerden 1 paket aldık:)))) biraz daha ileriki aylarda, hemen doğduğunda gerekecekler kadar alışveriş yapma kararı almıştık ama bu günkü yaşananlardan sonra hem ben öyle bir mağaza gezeyim diye, hemde özellikle bu gün oğluşuna bir şeyler almış olmak istedi sanırım:))) minicik te olsa... bu bize her şeyin yolunda olduğu hissimi verecek diye düşündü bilmiyorum. ama orada beşikleri gezmek, o sırada karnıma dokunmak fena gelmedi hani:))))))))) gerçi bol mantolarla pek anlamıyabiliyorlar ama:))))))))
dilerim bu ufak tebessüm haftayada hala dudağımda olur...

11 Ocak 2010

inversiyon9

bu akşam üzeri gelen telefondaki dr bana bunları söyledi. tahlil sonuçlarımız da inverisyon9 görüldüğü için bizim kanımızı istiyorlardı ancak bunun ne demek olabileceğini kimse bana söylemiyor. sağlıklı olabileceğini söylüyor ama... internette araştırınca, kafam iyice karıştı. dr um takma kafana diyormuş, kocacış bağırıyor dr lara böyle bir konuşma yapıp bıraktıkları için bense korkuyorum... çok korkuyorum...
bu arada yazıya ara verdim daha fazla yazamadım hıçkırıklara boğuldum.
kendi dr umla geç saatte nihayet görüşebildim. 9, 9.kromozonda demek. inverisyonda bir türlü ters bağlanma işlemi ama neyle ne arasında nasıl oluşmuşu bilmeden kehanet olur bir şey demek, inversiyon9 demek hiç bir şeyi açıklamıyor dedi. bizi yarın üniversite hastanesine kan vermeye bekliyorlar, o zaman daha detaylı bilgi vereceklermiş, sinir oldum, bizden onlara ne anlamadım. bu genden bende var, yada kocacışta var ne fark eder. biz bebeğimiz ne kadar sağlıklı olacak onu öğrenmek istiyoruz...
kocacış bu şekilde telefon eden dr a çok sinirlendi. bu şekilde konuşulur mu diye. çünkü asla telefonda bilgi vermiyorlar. o zaman hiç bir şey demeyecekler ve insanları bu şekilde perişan etmeyecekler diye bar bar bağırdı evde. ben ağlarım, o bağırır, annemler şaşkın perişan yani gerçekten perişan olduk. sonra üşür gibi kasılmalar başladı. ayaklarım kollarımda kraplar başlar gibi olunca... uzandım... zar zor oyalanacak bir şeyler bulmaya çalışıyorum... ellerim sürekli karnımda bebeğimi okşamaya çalışıyorum, aklım sürekli bebeğimde allahıma dua ediyorum bir şey olmasın diye... babanem zaten aylardır okumaktan hatim indirdi neredeyse...
biz bu testi yaptırırken elbetteki biliyorduk kendimizinde birer genetik mucizesi olmadığını ve bu analizdede bebeğimizde bir şeyler çıkabileceğini ama biz hep önemli bir şey olmasın diye dua ettik. ama ne kadar önemli bir şey olmasın diye dua ediyorda olsam ben en ufacık bir şey bile istemediğimi fark ettim bebeğimde... evet onu kusurları ile seviyorum ama ne olur kusursuz olsun diye de dua ediyorum...
bu belirsizliktede bir gece daha geçirecez işte... dilerim bu gece en sonuncusu olur geçirdiğimiz bu zor gecelerin... en kötü gece bu olsun ve bununla bitsin bu zorluklar, üzüntüler... allahım lütfen güzel şeyler duyalım, güzel sonuçlar alalım, yalvarırım...

10 Ocak 2010

NEFES ALIYORUM

nefes alabiliyorum. her ne kadar dün gece yine destekle uyumuş olsamda nefes alabiliyorum. dün gece yatana kadar iyi gibiydim, idare ettim ancak başımı yastığa koyduğumda göğsümdeki hırıltıyı duydum. kalktım pompalarımı sıktım önce yarımşardan sıkmayı denedim. olmadı birer yarım daha. vicdan azabı hala bitmedi, ama yinede dr un dediği kadar sıkmadan idare etmeye çalışıyorum. derdim kendimi tedavi etmek değil, belkide hayatımda ilk kez. çünkü kendisine, hastalıklarına dikkat eden, en ufak bir belirtiyi bile kaçırmayacak kadar kendini tanıyan ve tedavilerini aksatmayan biriyim. bunlarıda aslında ileride daha çok sıkıntı çekmeyeyim diye yapan biriydim. şimdi ise tek derdim bebeğim oldu, tedaviyi yada çektiğim sıkıntıları falan düşündüğüm yok. bebeğe yetecek kadar nefes alayım, bebeğe yetecek kadar uyuyayım, bebeğe yetecek kadar... neyse akşam tam bu ilaçları aldım uyuyacam ki, bu sefer kocacış uyandı ki hasta. kabus gibi değilmi. iki gecedir benim başımda beklerken kendine hiç dikkat etmediğini biliyordum. ona da demeye çalışmıştım ancak, o sırada pek konuşabildiğimde söylenemez. kocacışında beni dinlemeye niyeti olmayınca... ben örtünsemde, o tv nin karşısında üstü açık, oturdu, haliyle benim sakin olduğum dk larda içi geçti falan... ve daha kötüsü daha önceki hastalığından ilaçta kalmamış evde. yataktan kalktık bir şeyler bulmaya çalıştık, bitki çayları yaptık, şimdi belki çok kötü değil ama yinede hasta...onu terletmek için elimizden geleni yaptık. öğleden sonra ben banyodayken uyudu, ben çıktığımda terli uyanmıştı... o terli uyanmış, ben banyodan yine tıkanık çıkmıştım. gülermisin ağlarmısın... annem bu sefer hala sakinliğini koruyor. neyse kocacışın üstünü değiştik, ben üzerime bir şeyler giydim. ilaçlarımızı aldık...
herhalde solunm yollarımdan son 20 yıldır bu kadar hasta olmamıştım. eskiden bademciklerim yüzünden çok hasta olurdum. sık sık ateşlenirdim, boğazım şişerdi... sonra 1989 yılında üniversitedeyken, artık ilaçlar uzun bir süre etkili olamayınca badenciklerimi aldılar. ondan sonra pek hastalandığım söylenemez o kadarki 20 yılı aşkın süredir belki ufak nezleleri değil ama gerçekten hastalandıklarımı, dr luk hastanelik olduklarımı neredeyse tek tek hatırlıyorum o kadar az yani. ve her biri içinde elimde olmasada gerçekten nedenlerim var. mesela birinde bir kış sonu arazi çalışması sırasında yağmura yakalanmış ve sonrasındada rüzgarda kalmıştım. bunun kadar geçerli nedenler yani.. şimdi ise???... geçen sene alerjilerim ültiker olarak karşıma çıkmıştı, bu senede bu şekilde geldiler diye düşünüyoruz. hani alerjilerin değişken olduğunu falan biliyoruz ama bu kadar hızlımı?
ay ne çok hastalık yazdım... dediğim gibi kocacış ilaçlarını içti, terledi, iyileşmesede biraz rahatladı. ben nefes alıyorum. ama tüm bu süre boyunca oğlumuzu ihmal etmemeye çalıştık ikimizde. onunla hep konuştuk onun bizimle şu anki tek iletişim şekli olan hareketleri hatta tekmeleri için ona yalvardık. yine karnıma dokunduk, oradan onu sevdik. ikimizde tüm sıkıntılarımız içinde en çok ona ilgi gösterdik. o kadar ki bu durum annemi bile şaşırttı:)))) ben hiç bu kadarını görmedim dedi. ama biz uykumuzdan uyandığımızda bile oğluşumuzu kontrol ediyoruz. artık ben bile alıştım. babası gece uykusundan uyanırsa, elini karnıma koyuyor ben uyuduğum için belki konuşmuyor ama o oynaya kadar orada bekliyor oğluşunun hareketini hissedince uyuyor ancak.

9 Ocak 2010

BİR BU EKSİKTİ...

DÜN BİR KABUS DAHA YAŞANDI...
ÖNCEKİ GECE ANNEMLERDEN EVE DÖNDÜM HAFİF BİR ÖKSÜRÜK BAŞLADI, ÖNCE KOCACIŞA ODASINDA SİGARA İÇTİĞİ VE KAPISINI AÇIK BIRAKTIĞI İÇİN KIZDIM. AMA ÖYEL YAPMADIĞINI GÖRÜNCE SONRASINDA KIZACAK BİR ŞEY BULAMADIM AMA ÖKSÜRÜK ÇILDIRDI. SABAHI SABAH YAPTIM SALONDA SABAHLADIM. REFLÜ İLACIM AZALMIŞ, SABAH KOCACIŞ GİTTİ ALDI, AMA ODA FAYDA SAYLAMADI. BİZ REFLÜ SORUNU SANDIĞIMIZDAN KOCACIŞ DA ÇIKMIŞTI, KEMERALTINA GİTTİ.BEN DE ÖKSÜRÜK ARTARKEN KENDİMİ KÖTÜ HİSSETMEYEDE BAŞLADIM. ÖĞLEN ABARINCA DR UMU ARADIM. HEMEN BİR KBB UZMANINA GÖRÜN DEDİ. HAZIRLANDIM EVDEN FIRLAYACAĞIM SIRADA BİRDE NEFES ALAMAMA SORUNU BAŞLADI. KİMSEYİ BEKLEMEDEN HASTANEYE YOLA ÇIKTIM. ARABA KULLANAMAYACAĞIMI DÜŞÜNÜP OTOBÜSE BİNDİMKİ, HASTANEDE PERİŞAN HALDE İNDİM. BİR TRAFİĞE TAKILDIM İNANILMAZ. HASTANE KAPISINDA KARDEŞİM BEKLİYORDU. HEMEN KBB UZMANINA GİTTİM. ALERJİİK ENZLEYLE FRANJİT BAŞLAMIŞ DEDİ. BU NEFES ALAMAMA FRANJİTTENMİ YANİ DEYİNCE O KADARINI YAPAMAZ SEN HEMEN GÖGÜS DR UNA GİT DEDİ. KAPANMADAN SON DAKİKA DR ÇIKARKEN YETİŞTİK. HAMİLELİK DOLAYISIYLA GERİ DÖNDÜ BAKTI. VEEE BROŞİT YADA ASTIM DEDİ... NEDENİ, YADA NASILINA BAKMAMIZIN BİR ANLAMI YOK ÇÜNKÜ HAMİLELİKTE KULLANILABİLCEK 2 TANE SPREY İLAÇ VAR DEDİ. BOL SIVI, İSTİRAHAT VE BU İLAÇLARDAN SONRA HAFTAYA GÖREYİM DEDİ. ECZANEDE DR UMU ARADIM İLAÇLARDAN PEK MUTLU OLMADI, AMA YAPACAK BAŞKA ŞEY YOK... BİRDE SPREYİ SIKIP AĞZIMI HEMEN BOL SU İLE ÇALKALIYORUM VE GARGARA YAPIYORUM. MUKOZADAN KANA GEÇMESİN, ORADANDA BEBEĞE GİTMESİN DİYE. CİĞERDEN KANA KARIŞMIYOR VE BEBEĞE GİTMİYOR DİYE TEMİNAT VERDİ. BİRDE DR UM İLE BU GÖGÜS UZMANIDA BİRBİRİLERİNİ TANIDIKLARINDAN ONLARDA KONUŞTU. VEE TÜM ÇABALARA RAĞMEN DÜN NEREDEYSE SABAHA KADAR KONUŞAMADAN OTURDUM. KONUŞMAYA NEFESİM YETMİYORDU, ARKAMA YASLANIRSAM NEFES ALAMIYORDUM... TAM BİR KABUSDU... NİHAYET SABAH 08:45 DE BİR PARÇA RAHATLAR GİBİ OLDUM VE YATAĞIMA YATIP AĞRIYAN SIRTIMI, AYAKLARIMI BİR KAÇ SAAT DİNLENDİRDİM... HALA UYKULUYUM VE EN ÇOKDA NEFES DARLIĞI ASTIM GİBİ HASTALIKLARI KRONİK ÇEKEN İNSANLARA KIYAMADIM. ALLAH HEPSİNİN YARDIMCISI OLSUN, HEPSİNE ŞİFA VERSİN...
AKŞAM BEN HASTANEDEN EVE GELENE KADAR KOCACIŞ GELMEMİŞTİ, ANNEM KONUYU PEK CİDDİYE ALMADIĞINDAN GEZMEYE GİTMİŞTİ. GERÇİ HASTANEDE TAM SON DR A GİRECEKKEN BENDNE ÇIKAN HIRILTIDAN KARDEŞİM O KADAR ÇOK KORKTU Kİ, HASTANE ÇIKIŞINDA HEPSİNİ ARAYIP AYAĞA KALDIRDI:) KIYAMAM ÇOK KORKTU BİR ANDA SAPSARI OLDUĞUNU GÖRDÜM... NEYSE AKŞAM HERKES BAŞIMA TOPLAN ÖNCE, EVE GELDİM, SPREYLERİMİ SIKARKEN BİR TANESİNİN İÇİNDE KORTİZON OLDUĞUNU ÖĞRENDİM, VE BEBEĞİME İYİ BAKAMADIĞIM İÇİN VİCDAN AZABI İLE AĞLAMAYA BAŞLADIM. BEBEĞİMDEN ÇOK ÖZÜR DİLEDİM, O BUNLARI HAK ETMİYOR VE BEN ONA ÇOK İYİ BAKMAK İSTİYORUM AMA SANKİ HERŞEY BU İSTEĞİME KARŞIYMIŞ GİBİ AKSİLİKLERLE İSTMEDİĞİM HALDE İLAÇ ALDIM. BEBEĞİMLE ALERJİK RİNİT OLDUM, AMİNIOSENTEZ YAPTIRDIM, ŞİMDİ ALERJİK BRONŞİT OLDUM. KIYAMAM NE SUÇU VAR BEBEĞİMİN, BENİMLE BUNLARI YAŞIYOR. LÜTFEN KUVVETLİ OLSUN, LÜTFEN BİR ZARAR GÖRMESİN VE BİZİMLE OLSUN. ALLAHIM LÜTFEN ONA BİR ZARAR GELMESİN DİYE AĞLAMAYA DUA ETMEYE BAŞLADIĞIM SIRADA KAPIYI TEYZEM ÇALDI Kİ, BENİ GÖRÜNCE HİÇ BİR ŞEYDEN HABERİ OLMADIĞINDAN ONUNDA AKLI OYNADI, İLK BAŞTA BEBEĞE BİR ŞEY OLDU SANMIŞ, BEN HEMEN KONUŞUNCA KONUŞAMADIĞIMI GÖRÜNCE DE İYİ OLAMADI HALİYLE... BU SABAH GELİNCE ANNEME ANLATA ANLATA RAHATLAYAMADI, AKŞAM ANNEMLERDE GELİNCE BEKLEDİKLERİNDEN KÖTÜ BULDULAR ŞAŞIRDILAR. DÜN GECE, ÖNCE BİR GECE ÖNCEDEN UYKUSUZ KOCASIŞ UYUDU ANNEMLER BAŞIMDAYDI, SONRA ONLARA YATIN YAPILACAK BİR ŞEY YOK DERKEN KOCACIŞ UYANDI, SALONDA BENİMLE SABAHLADI, SABAH 05:00 GİBİ ONUDA BİRAZ DAHA İYİYİM DİYE YATIRDIM. GERÇEKTENDE BİRAZ DAHA İYİYDİM.. AMA 10:30 GİBİ YATAKTAN KALKARKEN SANKİ BİNLERCE MEKİK ÇEKMİŞ GİBİ KARIN KASLARIM ÖKSÜRMEKTEN AĞRIYORDU, BELİM, SIRTIM, KARIN BOŞLUKLARIMIN HEPSİ ABARTILI EGZERSİZ YAPMIŞIM GİBİYDİM... HALA ÖKSÜRÜYORUM VE BU SIRADA AĞRIYAN YERLERİMİN HALİNİ SORMAYIN HİÇ... AMA NEFES ALABİLİYORUM ÇOK ŞÜKÜR... BU ARADA DR UMU VE KOCACIŞI EN ÇOK KORKUTAN ŞEY NABZIMIN DİNLENİR HALDE BİLE ÇOK YÜKSEK OLMASI OLDU, O KONUDA AŞIRI SIVI TÜKET DENMESİNE VE BENİM İÇMEME KARŞIN HALA BİR GELİŞME OLMADI... DEDİĞİM GİBİ BEN BEBEĞİME ZARAR VERME İHTİMALİ OLAN İLAÇLARI ALMAK ZORUNDA KALMAYACAK KADAR NEFES ALABİLEYİM YETER...

7 Ocak 2010

MAVİ BEBEK PANTOLONU VE YAŞLI BABANEM

bu gün anneannesi oğluşuma mavi bir pantolon aldı. zara baby nin 6-9 aylık bebekler için pantolonlarından:))))) çok güldüm daha dün ilk bady sini aldık, hop 6 aylıklarını aldık derken. annem hızını alamadı 1,5-2 yaş içinde bir tane rengini beğendi diye aldı:) sonra ben sen ne yaptın dedim, evde babanem yok artık dedi, tamam tamam değiştiririm, küçüğünü alırım demek zorunda kaldı:)))) güne damgasını bu vurdu:))))))
aslında bu gün keyifsiz uyandım, ama kocacış çarşışa inerken bende hamilelik haftası raporu almaya indim onunla, mahkemeye verilmek üzere. geçen sefer gittiğim klinik biz veremeyiz diyerek bir sürü şey anlatmıştı, aynı klinik daha önce ilaç raporundada sorun çıkarmıştı, kliniğin 2 dr u aile dostumuz olduğu için ve labratuvarı iyi olduğu için gidiyordum, daha doğrusu gitmeye çabalıyordum ama sanırım ilişkimizi bir süre askıya aldım:))))))) neyse oradan aile hekimine uğradık, son dr kontrolumdeki ultrason sonucuma göre yazdı verdi raporu. ayrıca tetanos aşımın ve şeker yükleme tahlilimim tarşhini konuştuk, ayrıldık. annem ve teyzemle buluştuk. çarşı yaptık ama sanırım biraz abarttık 2,5 saat dolaştıktan sonra annemlere kendimi attığımda gözlerimde simler uçuyordu, hatta gözüm kararmaya başlamıştı. bir şeyler yedik, babanemle lafladık. laflarken bir önceki gün babanemin bir kez daha düştüğünü öğrendim. annemin temizlikte kolidorda bıraktığı paspas kovasını görmemiş takılmış, nasıl olduysa kava sallanmamış, dökülmemiş ama bizimki burun üstü uçmuş yere:( yüzünün elmacık kemiğini, dizini, elini, alnını falan çarpmış, burnu kanamış hemen buz koymuşlar. bu gün görünürde bir şey yok ama, geçen sefer bende düştüğündede morlukları bir kaç gün sonra çıkmıştı, inşallah şimdi olmaz öyle bir şey. kıyamam bebeğim çok ağlamış, bu günde ağladı. yaşlılıktan dem vurdu, rahatsızlık, sıkıntı verdiğinden dem vurdu. kıyamadım bir kaç kelime söyledim ama onu rahatlatamadım. düştüğüne üzüldüm ama bir şey olmadığını gördüğümden üzüntüm hafifledi. ancak moralinin haline daha çok üzüldüm hiç kimsenin kendini böyle hissetmesine kıyamam ben... sonra düşündüm allah nasip edip oğlum doğduğunda ve allah uzun ömür versin benim yaşıma geldiğinde ben babanemin şimdiki yaşına yaklaşmış olacağımı düşündüm... ve kendiminde böyle hissedebileceğini düşündüm... kıyamam ben ona ama elimden bir şeyler gelmiyor. hafta sonu yada önümüzdeki hafta bana almaya düşündüm. ancak bana gelince babanem çok mutlu olduğu halde, annem olmuyor. annemler şehrin göbeğinde oturuyor ve annem sürekli dışarı da bir planları bir işleri var. bense kırsalda oturuyorum. benim evden öyle hop dışarı çıkılmıyor. bende öyle çok çıkmadığımdan benim için uygun, ben çıkmadığımdan bende kalınca babanem içinde uygun. evlerinde yanlız kaldığından sıkılıyor. ancak evinde sürekli kendini yollara gezmelere atan annem için benim evde olmak sıkıcı... yani her durumda birileri memnuniyetsiz... :((((((
eve gelirken daha yolda başım ağrımaya başladı ki, eve geldiğimde reflü bir kez daha beni ziyarete geldiğini haber vermeye başladı, kendine özel o öksürükle... zar zor yemek yedim ki ardından ilacı içtim. ama tam etki olamadı hala:(
gerginlik bana yaramıyor.
zaten asgaride hamilelik ruh halinde endişelerim var, sağ salim doğum yapmak, bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak ile ilgili endişelerim var elbette. onlarla baş etmeye çalışıyorum. birde yenileri eklenince... ee birde uzun süredir işsizim. bu durum beni hem çok rahatlatsada, yinede çalışmanında kendince avantajları vardı. onu kafama takmasamda olmuyor işte... yıllardır kendime ait bir gelirim olmasına alışmışım ayrıca. böylesi ı-ııı bana göre değilmiş...
şimdi kendime sakin bir şeyler bulmalıyım tv de seredecek, hatta mümkünse birazdan fazla keyiflide olmalıki kendime ona kaptırıp bunları unutayım. yada bu gün alınan mavi pantolunu ve onu giymesini planladığımız şimdilik içimde kıpırtılarını hissettiğim oğluma konsantre olmalıyım endeşesizce:)))))))))

5 Ocak 2010

BENİM İÇİMDE AMA BENİM DEĞİL...

İÇİMDE BİR CANLININ OLMASI ÇOK DEĞİŞİK BİR DUYGU...

O İÇİMDE AMA KENDİ İÇİNDE BİR CANLI OLDUĞUNU HER AN HİSSETTİRİYOR BANA...

İÇİMDE BİR CANLI OLDUĞUNU HİSSEDİYORUM, TABİİKİ KALBİMDE, MİDEMDE CANLI AMA ONLARI HAYATIM BOYUNCA HİÇ HİSSETMEDİM EĞER BİR PROBLEM OLMASSA ORADA OLDUKLARINI BİLE HİSSETMEDİM. HOŞ AĞRISALAR BİLE AA İŞTE O ACI KARACİĞERİMİN ÜSTÜNDE, YADA, AHA DALAĞIMIN SAĞ ÜST UCU DİYEMEDİM TABİİKİ:))))))))) AMA ONLAR HEP ORDAYDILAR, KALBİM ATIYORDU AMA YERİNİ BİRİLERİ ÖĞRETENE KADAR HEP DAHA SOLDA SANDIM BEN ONU:)))))

AMA ŞİMDİ İÇİMDEKİ CANLI ÖYLE DEĞİL, YERİNİ cm, cm HİSSEDEBİLİYORUM. BENİM İÇİMDE AMA BENİM BİR ORGANIM GİBİ DEĞİL... DAHA KENDİNİ İLK HİSSETTİRDİĞİ ANDA BENİM İÇİNDE AMA BİR BAŞKASI OLDUĞUNU DA HİSSETTİRDİ. ÇOK GARİP YILLARDIR KARNIMI, MİDEMİ BİR YERLERE DAYADIĞIMDA HİÇ GARİP GELMEDİ, AMA ŞİMDİ ÖYLEMİ BİR YERE DEĞSE, DAYANSA SANKİ YANLIŞ BİR ŞEY YAPMIŞ GİBİ İRKİLİYORUM O AN. KENDİ ORGANLARIMI KORUMAM GEREKMEDİĞİ KADAR ONU KORUMAM GEREKLİ, ONA SORUNLULUĞUM DAHA FAZLA.O BENİM İÇİMDE DİYE BEN DEMEK DEĞİLİDE ANLATIYOR. İNSAN GÖRMEK İSTERSE, İÇİNDE DE OLSA BEBEĞİNİN KENDİ MALI OLMADIĞINI DA, ONUN DA DAHA İLK ANDAN İTİBAREN KENDİNE AİT BİR BİREY OLDUĞUNU GÖREBİLİYOR.

HAMİLELİKLE İLGİLİ İSTER İSTEMEZ ÇOK ŞEY DİNLEDİM, OKUDUM, ARAŞTIRDIM. HER SEFERİNDE BİR ŞEY ÖĞRENSEM BİR SÜRÜ ŞEY ÖĞRENMİŞ OLDUM. HER SORUNDA YENİ BİR ŞEY ÖĞRENDİM, YAŞADIM... AMA BEBEK BAKIMI, BEBEKLER HAKKINDA HİÇ BİR ŞEY KONUŞMADIM, OKUMADIM, ARAŞTIRMADIM, ÖĞRENMEDİM KISACADA BİLMİYORUM. İÇGÜDÜ DEMEK ÇOK KLASİK GELECEĞİ İÇİN UYMADI BANA, HANİ İÇİMDE POTANSİYEL BİR ANNE VARMIŞ GİBİ LAFLARDA ETMEYECEM. SADECE BAKMAYI BİLİRSEN, DOĞRU BİLİRSEN, BENCİL OLMAZSAN HER ŞEY ORTADA... SADECE BİR SÜRE İÇİN BENİM İÇİMDE MİSAFİRLİĞİ VAR, O SIRADA DA OLSA, SONRASINDA DA OLSA, O KENDİ OLABİLİYOR... O MİNİCİK, O HAVA ALMIYOR, BİZİM GİBİ YEMEK YEMEMİYOR AMA O O ŞEKİLDEDE BİR BİREY. YANİ ŞİMDİDEN ANLADIM KABUL ETTİM. BENİM, BİZİM BEBEĞİMİZ, ANCAK O DA BİR BİREY, BAĞIMSIZ, KENDİ BAŞINA BİR BİREY... SADECE ŞİMDİLİK YAŞADIĞI ORTAM BENİM İÇİMDE O KADAR...

ONU HERŞEYİ İLE... ONU KENDİ İRASI İLE... ONU OLDUĞU GİBİ... BEKLİYORUZ...

KOCACIŞIMMMM

pazartesi gününü evde geçirdim.

sabah planlanandan erken kalktım kocacışı geçirdim. nasılsa uyurum dedim. kocacışta bana nohutlu ekmekten ekmek arası yapmış, yanına sütümü ısıttım, balımı koydum kahvaltımı yaptım. erken dedim teyzemi aramadım. ama o sırada inanılmaz bir koku eve yayıldı, ne olsun banyodan rezalet bir koku yayılıyor inanılmaz kötü bir şey. geröi sanırım benim alerji krizim sırasındada bir kaç kez olmuş ama ben bilmiyorum:) neyse ben banyo temizliği ve hijyenine girişince teyzeme yetişemedim, o çıkmış. sonrasında çamaşır yıkadım, kendimi yıkadım:))))))

kalan yemeklerle öğle yemeği yedim.

öğleden sonra sabah eksik kalan uykumu uyudum, ve güneşe rağmen dışarı çıkmadım.

sonrasında teyzem geldi, kahve keyfi yaptık. lafladık. biraz güldük, biraz dedikodu yaptık.

dedim ya bu gün temizlik modundaydım, yemek yapmamıştım. kocacış levrek getirdi, fırında yaptı, bende hazır yemeği yedim. ancak hala balık sevmiyorum:( onun yerine kırmızı eti sevmeye başladım. hala dünakşam kocaıcşın yaptığı bınfilenin tadı damağım, ama balık ı-ııııı... :(

yarın için canım tereyağlı ve ballı ekmek çekti, kahvaltı planını şimdiden yaptım yani:)

birazdanda hause un akşam gezmesi nedeniyle bu geceki seyredemediğim özel bölümünü seyretmeyi planlıyorum.

hala bebek hareketleri için endişeliyim. hala netlikle hissedemiyorum. aklım oynuyor ama kimseye bir şey demiyorum. neden mi? çünkü dermiş gibi oldum ama; kocacış, annem herkes durmadan sormaya başladı. hoş kocacış hala budan vazgeçemedi. hani eve gelip sorması neysede: gece uykusunda uyanıp soruyor, sabah evden çıkarken soruyor, gündüz telefon edip soruyor ki iyi dediğim halde, yok ben hala tam hissedemiyorum desem ne olur... birde ben zaten sıkılıyorum şimdi birde herkesi germemeye çalışıyorum. ama her fırsatta ona hareket etmesi için yalvarıyorum... ben onun hareketlerini nasıl özlemle beklediğimi anlatıyorum. hareket etmesi, benimle kurduğu iletişimi sürdürmesi benim için ne kadar önemli anlatıyorum. herkes hareket edeceğini, bu yüzden uyuyamayıp, rahatsız olacağımı söylediği halde, ben ona bu rahatsızlığı keyifle beklediğimi, ve çok rahatlayacağımı anlatıyorum:)))))

veee beni en çok duygulandıran yine kocacış oldu.

biz kocacışla çok gezdik, çok eğlendik, çok birlikte olduk, çok çılgınlıklar yaptık. hani bu halimizdende hiç rahatsız olmadık, aklımıza eseni, estiği zaman yapmaktan çok memnunduk. iki çocuk babası kocacış, benim sevgilimdi. bende öyle hanım hanımcık kıyafetleri, renkleri sevmeyen, hareketlerden hoşlanmayan sevgilimdi. birbirimizi hep arzuladık ve bir yerde bir bebek istedik. nasıl olduda istedik bilmiyorum, bizim o yaşadıklarımıza pekde uygun bir istek değil gibiydi.

ama geçen akşam bana karnımın ne kadar büyüdüğünü ve büyüyen karnımın ve hamileliğin bana ne kadar yakıştığını söylemesi ile şok oldum. bu güne kadar fazladan 1 kg almamdan yada bir yerimdeki yağdan hoşlanmayan; dekolteleri seven, g-string ipli bikinilerime iltifat eden kocacış. büyüyen göbeğimden hoşlandığını söyledi. o kadar güzel söyledi ki içten ve doğru olduğundan hiç şüphe etmedim ve çok etkilendim. benim kocacış ne zaman, sadece sevgilim olmaktan çıktıda, aile babası oldu, ne zaman bu kadar duygusallaştı.... ama harika bir duygu. onunda bizimle birlikte olması, bunları bir yerlerinden paylaşması harikaydı... diyecek kelime, anlatacak kelime bulmakta güçlük çekiyorum. o anki duygularımı anlatamıyorum... teşekkürler aşkım; bebek için kardeş kardeş yaşadığımız bu aylar içerisinde hala böyle duygular hissedebilecek kadar insan olduğun, erkek olduğun için teşekkürler... bebeği bu kadar istediğin özlediğin için de seni sanki bir parça daha fazla sevmeye başladım. bir gün bebeğimize bunu anlatmak isterim. onunda böyle bir erkek olabilmesini, onunda böyle hissedebilmesini için, öğretmeni isterim, onuda bu şekilde eğitmeni isterim...
teşekkürler...

3 Ocak 2010

TEMBELİZ, KIPIRTILARINI BEKLİYORUZ...

iki gündür pek bir tembeliz karı-koca:)))))
aman dedim yeni yılın ilk hafta sonu böyle geçerse bundan sonra hep mi böyle geçecek:)))))
gerçi aynı espri yeni yıla girerken de yaşandı, evine gittiğimiz arkadaşımızın 8 yaşındaki kızı hepimiz gibi yeni yıla gireceğimizi fark etmeden kağıttan bir şeyler kesiyormuş ki yeni yıla girdik, bütün yıl kağıt mı kesecem diye ağlamaya başladı, epey bir sürünce hepimiz müdahale ettik. bende teyzem bak bende karnımla bebekle girdim şimdi o hep karnımda, bizde sizin evde mi kalacaz deyince ağlarken gülmeye başladı:)))))))) benimki de sanırım o hesap ama gerçekten tembeliz bu günlerde. ben açıktığım halde yataktan kalkmıyorum, ben kalkamdıkça hiç yapmadığı halde kocacış ta kalkmıyor, olmadı kalktı kahve içip kahvaltı hazırlamıyor. zar zor kahvaltı hazırlasak en basitine kaçıyoruz:))))) yani son günler bize hiççç yakışmıyor:))))))))) nerede kreplerimiz, nerede sahanda yumurtalarımız falan:))))))) gerçi cumartesi günü bir aşk geldi, kalkıp mayalı poğaça ve beze yaptım ama epey dalgınmışım. poğaçanın hamurunu mayalayıp o mayalanırken beze yapmaya geçtim onu fırına attım poğaçaya geçtimki nasıl olduysa evde az peynir kaldığını fark ettim, olsun dedim patates rendeledim, baharatladım falan. onunla hazırladım, bezeler pişerken ikinci mayalanmaya bıraktım. bezeleri çıkardım, onları koydummm. ama bezeler başarılı, poğaçalar rezalet oldu. nedne mi? öncelikle poğaçaya asla pişmesi gereken bir şey çiğ konmazmış kesin kez öğrendim, öğrendimki, annemin püre halinde pişirdiği patatesleri poğaçaya, çiğlerini böreğe koyduğu detayını hatırladım:))))))) tabiiki geç hatırladım, olsun herhalde artık unutmam:)))) poğaçaları atmayada kıyamadım sanki başka şansım olabilecekmiş gibi, dahada kötüsü içi pişmeyince çok pişirip hamur kısmınıda kaskatı olacak hale getirmişim. ama olsun teyzemin brownyleri ve bezeler dün akşam için yeterliydi. bezeleri her zamanki gibi bitirdik. zaten iki yumurtadan yapmıştım. ama yaparken artık küçük bir göbek durumunu biraz aşmaya başlayan göbeğim sayesinde belim ağrıdı. evet artık minik olmaktan çıkmaya başlayan bir göbeğim oldu. bebek göbek hizzasını geçip midemi zorlamaya başladı. artık dahada az yemek zorunda kalıyorum. gerçi bu gece kocacış harika bonfile kızartmıştı. hani doyamadım denir ya, bende harika tereyağlı pilav yapmıştım. evet fazla geldi ama harikaydı bol da salata yedim yanına... şimdilerde hala yatamıyorum ama olsun. kahvaltı sonrası fazla bir şey yememiştim pek.
hep diyorum halimden hiç şikayetçi değilim. kendim o bebeğe sahip olmayı çok istedim ve allaha şükür şimdilik yaşayabiliyorum, yaşadıklarım için şükrediyorum. bebeğime hiç sormadık o nedenle onun suçu yok. insan istediği bir şeyden nasıl şikayet eder... ben sadece durum bildiriyorum yani. ama zaman zaman bebeğin hareketlerini hissedemiyorum inanılmaz panikliyorum. o hastalıklarla boğuştuğum durmadan öksürüp, öğürdüğüm günlerde inanılmaz derecede hissediyordum. şimdi ise dahada büyük olmasına karşın hissedemezsem panikliyorum. o zaman da bebeğimle konuşmaya ilk defa böyle başlamış oldum, canımda yanacak olsada, ne olur kocaman bir tekme at, ne olur diyorum ona, gerçi beni pek dinlemiyor, babasına ise inanılmaz tepki veriyor. o ne zaman gelse karnımı sevse onunla konuşsa, ki kendisi zaten her durumda yüksek sesle konuşur bebekle konuşurken de hiç kasmıyor:))))) en kolay tepkiyi ona veriyor, bu kocacışın çok hoşuna giderken benimde çok hoşuma gidiyor:) nede olsa ben her durumda hareketlerini hissediyorum neye tepki veriyor olursa olsun. ama kocacış sadece benim anlattıklarımla katılıyor ilişkimize o nedenle, onun sesine, kokusuna yada dokunmasına, her neye tepki veriyorsa bunun onunla ilgili olması onu çok mutlu ediyor:))))))))))) yani şimidilik hepimiz mutluyuz.
anneannesi ona mavili ceylan desenli bir havlu/polar gibi bir şey bulmuş ondan almış. şimdi kenarlarını da, büyük babane yani benim babanem yapmak istedi. ancak telefon etti önce bebeğe don gömlek alın adet öyle, don donansın, gömlek gönensin diyeymiş. onlardan birer tane alında bende başlayayım, anca patik falan yaparım diye. kıyamam ben ona, babanem biliyorsunuz bir gözünü kaybetti görmüyor. öbürüde kötü gördüğü halde hala ona patik örmek istiyor. en çokda benim ev çok aydınlık oluyor, bana gelince yapacakmış. kıyamam ben ona:))))))) bende babane şimdiki bebeklere don yada gömlek yok dedim. nasıl yani anlayamadı. bende anlatamadım. o zamanda ne desin. bezini bağladıktan sonra siz ne giyderecekseniz ondan alın işte dedi, en pratik cevap olarak:)))))))) ee tabii onun bildiği gibi şimdi bebekler kat kat giydirilmiyor, kundak yapılmıyor. kundak yapılmayacağını anlamış olmasına karşın, yinede hiç kundağı olmayacak mı? hiç mi yapılmayacak? yarım bilemi? diyerek olayı kavramaya çalışıyor:)))))
2 gecedir ulusal kanallarda film seyrediyorum. dün geceki hangi kanaldaydı şimdi hatırlayamadım ama adı "not:seni seviyorum" du, bu geceki kanal 8 deydi, adı, "babamın kabusu" idi. her ikiside romantik komediydi, bence çokda hoştular:)))))))))))
fransız süitini fırsat buldukça okuyorum. evet ilk sayfaları bir kaç kere okudum ve yazımdan yada çeviriden çok sanırım noktalama hatasıydı anlamdaki fark. tabii emin olamıyorum nede olsa ne yazılmak istediğinden bilgim yok. kocacışı haftalık yazılarını genelde göndermeden ben okuyorum. cümlede düşüklük yada anlamsal gariplik fark edersem anladığımı mı anlatmak istediğini soruyorum. genelde de noktalama hatası oluyor, yada cümlede bir kelimeyi yazmamış oluyor. ama ilk sayfalardan sonra pek denk gelmedi. bitinceye kadar fazla bile eleştirmiş oldum.
bu gece istanbul un dondurdurucu soğugu sanırım bizim buralarıda üşütüyor...
bu gec eyemekten önce teyzem beni çağırdı, gerçi pazar günleri pek görüşme adetinde olmadığımızdan önce şaşırdım gibi. sonra kahveden sonra ben kalkmaya çalıştıkça o yine ısrarla beni oturtuyordu. en sonunda kapının çalması ile sebebde çıka geldi. torunu geldi. anneleri sinemaya gidecekmiş:))))))))) harika bir şey uykudan uyanmış ve gülücükler saçarak eve girdi:) öncebir hepimize öpücük verdi, sonra fotoğraflarda bzi buldu, ambüm baktı, ben kalkamadan dedesi geldi, ve o gelince utanmaya başladıki işte orada bititm:))))))))))))))))))) zorla eve döndüm, bırakmak zor geldi, kapıdan çıkarken öpmek yerine benden makas aldı:)))))))

1 Ocak 2010

YENİ YILDA İLK GÜN

yeni bir yıla girdik bitti. eski yıl eskide kaldı, yeni yıl bu gün oldu da eskimeye başladı...
biz yaşadıkça, zaman geçtikçe yeni yıl eskimeye devam edecek...
planladığımız gibi arkdaşlarla girdik yeni yıla.
onlara gitmeden önce gündüzden aayan kardeşime uğradık, o daha iş yerindeydi, bir gece önce beli yine tutmuş. üzüldüm. ayağıda daha iyileşmedi biraz kızmaklı gibi oldum, ablam hastaneye gidelim dedim ama dinletemiyorum ki sana dedim. haklısın deyince laf bitti. neyse beli iğne ile biraz daha iyi olmuş. onunla konuşurken şehirde hava rezaletti, resmen insan fülfiroid yada metanoid olup başka bir canlı türüne geçiş yapabilir, o kadar yani. veee korkulan oldu alerji daha orada başladı, gece boyunca öksürmeden bir tam cümle kuramadığım gibi,i yediklerimin mideme ulaşmasıda sorunlu oldu:((( hal böyle olunca gazlı, sıkıntılı bir giriş yaptım 2010 a... zaten kutlamadan ziyade, aile yemeği modunda geçti gece. çocuklar tvde yarışma programlı programı seyretmeye kalkınca müziktende mahrum olduk. yemek 22:00 civarı bitmişti. gerçi biz masadan kalkmamıştık daha ama bir başka aile yemek sonrası gezmesine gelince metazori kalkıldı diyeyim. koltukaklarda oturup, tv de yarışma programı seyretmek pek yeni yıl kutlaması planlarıma uymasada, dostlarla olmakda güzel dedim. bu grupta bol bol hamilelik ve bebek konuşuldu, valla ben açmadım. ev sahibi arkadaşımla hamileliğimde bir kaç kez karşılaşmış olmamıza karşın, misafir ailenin hanımı arkadaşım ilk kez görünce öğrendi:))))))) yani artık görünce aaa hamile deniyor:))))))))
kocacış oturduğu yerde uyuklamaya başladı, yani sohpet o kadar koyuydu:)))))) 02:00 ye doğru kalktık, eve geldik, biraz üşümüşüm sanırım kombiyi yakıp ısınmaya çalıştım, ısınmaya başladığımda uykumda geldi, hiç direnmeden yatağa geçtim. geçen sefer film için uyumamış ve ertesi gün baş ağrısı çekmiş olmamdan da dolayı hemen uykuya daldım. artık rutien binene gece bir kaç kez kalkmalarım dışında, sabah açlıkla uynadım. kocacışta miskin uynamış olmalıki, duştaydı ve pek bir şey hazırlamamıştı, basit bir kahvaltı ettik, lodos ta olsa harika bir havayı kaçırmayalım. hem belki dünkü alerjilerimede iyi gelir dedik, attık kendimizi dışarıya...
alerjilerim dünkü kadar kötü değilsede tamamen geçmedi haliyle...
lodos beni sersem etti, yatasım var, oysa daha yemek yemedim, hemde mutfakta yapılacak pilav var:) ama dayıma uğradığımda içim bayıldı tost yaptırdı bana, peynirli basit bir şey istediysemde, o ne varsa koyun demiş:)))))) yani daha acıkma ihtimalim düşük:)))))))))))))
bu gün dolanırken kocacışa bebişe yeni yıl hediyesi alsaydık ya dedim çok güldü, onun için bu yıl zaten yepyeni olacak dedi:)))))))))