EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

28 Şubat 2008

üzgünüm
çokdahada üzgündüm
ne yazıkki buluşmamız gerçekleşmedi ben oradaydım, aslında oda oaradaydı ancak istenildiği gibi değil, o minicik şey içimde yaşamakdan ve bu dünyaya gelmek vaz geçmiş...
ikinci buluşmamızda orada duruyordu ama sadece duruyordu,,
benim içimde büyütmeye çalıştığım hatta büyüttüğümü sandığım sıralarda o çokdan vazgeçmişmiş...
kalbi durmuş, gelişim durmuş o orada öylece kalakalmış... ben ona korku ile baktım ama artık o bunu hissedemiyecekti...
yaşımdan dolayı en çok korktuğum, her geçen gün riskin artığını bilerek daha çok korktuğum şey başıma gelmişmiş meğer...
o yaşamdan vaz geçmiş olsada biz ondan öyle kolay vazgeçemedik...
perşembe akşamı evimizi size anlatmama gerek yok sanırım...
cuma da vazgeçemedik ondan...
ancak doktor vazgeçememe şansım olmadığını ve bir an önce müdahale etmesi gerektiğini söyledikçe... pazartesi akşamı yapılan müdahale ile ayrıldık... hastaneden geldiğimden beri yatıyorum... iyimiyim? sağlık açısından doktor bir sorun yok diyor...
benim yada bizim açımızdan....
........

hepiniz kalın sağlıcakla, sevdiklerinizle, gönlünüzce olsun her şey...

21 Şubat 2008

bu gün ikinci kontrolümüze gidiyoruz.
aslında pazartesi tansiyon hareketlendiğine erkene çekerek gitmeyi planlamıştık ancak doktorumuzda bu son hava muhalefetinde istanbulda mahsur kalmıştı:))))))
bu gün birazdan işten çıkarım, ama randevum akşam üzeri... o zamana kadar biraz teyzemle takılabilirim...
ama itiraf ediyorum bu ikinci karşılaşmamız için bu sabahtan beri, hatta belkide daha önceden heyecanlıydım:)))
bakalım ne kadar büyümüş,
ama en çok dua ettiğim bir aksilik çıkmasın lütfen...
size haberler ve gezmeler yarına kalıyor bu durumda...

19 Şubat 2008

BU GÜN İŞE GELDİM, DÜNDENKALAN İŞLERLE ÇOK YOĞUNDUM KİMSEYİ GEZEMEDEN GİDİYORUM. BENİ MERAK EDEN HEPİNİZE ÖNCELİKLE TEŞEKKÜRLER VEEE EN ÇOK SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM.
DÜN NEZLE GRİPDEN ÇOK TANSİYONUM ÇOK DÜŞMÜŞ
9:4 OLMUŞ
EVE GİTTİM YATTIM DİNLENDİM...
AKŞAM BİRAZ BİRAZ GÖZÜMÜ AÇMAYA BAŞLADIM.
NEZLE HAFİF VAR AMA BENİ DEVİREN TANSİYONMUŞ BULUNDU.
DÜN EVE HEMENCECİK BİR TANSİYON ALETİ ALINDI.
ŞİMDİ SANBAH AKŞAM DURMADAN ÖLÇÜLECEK.
ŞİMDİ HER SABAH EVDEN ÇIKMADAN VE VE HER AKŞAM YATMADAN TANSİYON, ATEŞ VE KİLO ÖLÇÜMÜ VAR. ARADADA ATEŞ VE TANSİYON ÖLÇÜLÜYOR AMA ONLAR DURUMA VE İHTİYACA GÖRE DEĞİŞİYOR...
ŞİMDİLİK İYİYİM...
BİZE İYİ BAKMAYA ÇABALIYORUM AMA İŞTE HER ŞEY HER ZAMAN İSTEDİĞİM GİBİ OLMUYOR... ŞİMDİLİK BİZE KOCACIŞ BAKMAKDA...

18 Şubat 2008

bu gün pazaretsi iş eçok zor geldim
zor bir pazar geçirdim
cumartesi akşamı sanırım üşüttüm
pazar sabahı şiddi bir baş ağrısı, baş dönmesi ile uyandım
hazır kahvaltıyı biraz yiyebildim. doğru koltuğa gittiğimi haztırlıyorum gerisi yok. kocacış yapmış ne yapmışsa... uyudumuyandım durumlarındaydım bütün gün ensem tutulmuş, başım ağrıyor gözümde değil simler simden ipler uçuyor görmüyorum... hafif terliyorum tam terlemeden oda duruyor. kocacış meyce suları sıkıyor ama içim bulanıyor.
akşam üzeri biraz kek yiyebildim... uyumuşum...
tv de bir filmler başlıyor bir daha gözümü açtığımda bir başkasının başına denk geliyorum...
akşam yemeğini yine kocacış hazırlamış bensiz... sofraya zor oturdum.. kaltım doğru banyoya tüm yediklerim çıktı... yine yattım titiriyorum içerisi 25 C olmuş ben klimanın altında örtünmüş ama titriyorum dudağımda kocaman birde uçuk atmış... en kötüsü çok kötü değilim normal zamanda iki ağrı kesici, sırtıma bir pomat, boğaz spreyi burun spreyi biraz pastil bir duş falan toparlanıtım ama şimdilerde tek bir bir hap içmemeye niyetli olduğumdan süründükçe süründüm... dr a sormadık ama en son boynuma vick pomat sürdük biraz yumuşasın diyerek. içerisinde bir şey yok sadece mentol dedik ama dilerim gerçekden sorun olmuyordur. yine sabaha karşı karşı uyandım koltukda saat 3 olmuş. zorla kalkıp yatağa yattım. sabah zamanında uyanamadım işe geç kaldım. sonra kendimede kızdım keşke bu sabah gelmeseydim diyerek...
cumartesi günüm iyi geçmişti ama...
kendimi bir toparlayayım onuda o zaman anlatırım...

15 Şubat 2008

aslında aslının dediği gibi

gelmeden sayfamı boşatma nedenim, burayı bebiş için ayırmak gibi bir şey di...

ilk başta yeni bir sayfa açmayı düşündüm ona özel.

ancak bizde bir adet vardır. bebek anne karnında oynamadan, yani aslında erken başlıyor oynamaya ama annenin hissetmeye başladığı zaman gelmeden bebeğe bir şey alınmaz, bebek için bir şey yapılmaz.

bunun kötü bir nedeni yok, uğur meseleside değil. sadece daha erken zamanlarda bir terslik olması durumunda ailenin psikolij çöküntüsünü azatmak amaçlı.

sanırım benim dr umda aynı aileden:)))))))))))) şaka bir yana aslında sadece bilime inanan biri ama oda bazı şeyleri buna yakın yapıyor. mesela 1. 3 aylık dönem bitmeden hareketlerini video ya kaydetmiyor. pek hazırlık yaptırmıyor. olabilirli konuşuyor ki benim gibi olumsuz düşünen biri için aslında kötü bir durum. bu gidişimde bu konuyu da konuşmak istiyorum. ben işin olumsuzluklar kısmında takılı kalıyorum. ee hal böyle olunca bu aile bu dr ve ben birleşince onun için bir sayfa açmanında henüz çok erken olacağını düşündüm. ama haberini alır almaz hayatım gibi burayıda boşattım ve evet belki adını koymadım ama günlük gibi tutuyorum burayı...

ancak ne kadar günlük de olsa şu aralar ruh halim gün içerisinde bile o kadar hızlı değişebiliyor ki. hızına ben bile yetişemiyorum bir zavallı günlük nasıl yetişsin adı üstünde günlük dakikalık değil ki.

bu gün bir başka bebek bekleyen siteyi ziyarete gittim tesadüfen. sanırım 12 haftasını doldurmuş... bir tüp bebek sahibi anne. onun hasretini görünce ben utandım. sanki ben bebeğimi bu kadar istemedim gibi geldi okurken. çevremde de herşeylerini verecek, hayatı onun üzerine kuracak kuramayınca her şeyi yıkılacak kadar çocuk isteyen kadınlarla karşılaşmıştım. ama ben o kadar istemedim, bu nedenle cezalandırılacakmıyım gibi geldi bir an istemesede çocuk sahibi olan anneler hatta onlara işkence edenler var dedim kendi kendime, ve kendime getirdim kendimi... sonra bir an için korktum ben o anneler kadar sevemeyecekmiyim bebeğimi ki dedim. çünkü deliler gibi istemedim. hayat benim için durmadı. tamam sıkıntılı zor günler yaşadım ama. hayat bitmemişti...

sonra düşündüm...

aslında ben, yıllar varki hiç bir şeyi çok istemedim, hiç bir şey için ölmedim...

ölümü çok erken olmasa erken bir yaşta tanıdım. onu tanıdıkdan sonra hayattaki ihtiraslarım ciddi ciddi törpülenmeyi başladı hızla. sonra hiç bir şey için olmazsa olmaz diyemedim. çünkü babamı kaybetmiştim. yoktu ama herşey oluyordu işte... demek ki ben yaşadıkça olmazsa olmaz yoktu. bende böyel bir mantık davranış gelişmişti...

bunca yıl, bundanda çok şiyaket etmedim...

sevdim aşık oldum ama olmazsa olmaz demedim. ölürüm yoluna dedim.

onsuz yaşayamam demedim.

hatta ben

yaşarım dedim. ben varsam her şey var. herşeysiz herkessiz yaşayabilirim ben dedim.

ancak geldik bu güne

içimde bir canlı, zerreden oluştu...

ve ben bu düşüncelerimde rahatsız oluyorum...

neden olmadan önce onu daha çok istemedim, onun için delirmedim... ben ne biçim bir anne adayıyım oldummm

yani kendimi bir anda cani gibi de hissetmedim, o kadar değil ama...

şu an ki durumum yetmiyor bana...

sanırım bu günler zor günler...



dedim ya dakikam dakima tutmaz siz merak etmeyim ben birazdan pembe hallerime dönerim...

zaten aşırı dalgınım.

evde tek başına bırakılması tehlikeli sınıfına sokuldum. her şeyi unutuyorum. birazdan ne düşündüğümüde unuturum da:))))))))))



mesela ben pembe bir bir şeyler giymek istiyorum, ama neden her gün simsiyah giyinip çıkıyorum evden, yada en iyi ihtimalle biraz giri katıyorum...

oysa bembeyaz ve pembe istiyorum....



evdeki kırmızılarıda kaldırmak istiyorum pembe aksesuarlar almalıyım. pembe örtüler...

aslında evin dekorasyonuna hiç uymaz ama ben istedim oldu. nasılsa daha yapmadım:))))

ben birden düşündüm
pek yapmam ama bu döneme uygun bir şarkım olmalı, bu dönemi onunla geçireceğim. yıllar sonrada bir yerde karşıma çıkınca bana bu dönemimi hatırlatacak. ama en çok şimdiki ruh halime uyacak bir şarkı olmalı diyordum. ilk şarkıyı kocacış seçti. öyle ruh halimle falan alakalı değil. direk dinlenecekler listesinin en çok dinlenenler sıralamasından girdi hayatıma. her gece şehrazat dinliyorum nerdeyse. her ne kadar şophen tercih ederim desemde o dinletiyorda dinletiyor ileride şehrazat duyduğumda binbir geceyi değil direk hamileliğimi hatırlayacağım. çünkü binbir gece haftada bir gece , şehrazat bizim evde neredeyse hergece (artık).
ama demek istediğim bu değildi, elbette şehrazat gibi bir çok eser var dinlediğim gerek klasiklerden olsun, gerek güncel şeylerden...
ama geçen gece yarısı birden karşıma çıkan eski bir şarkı işte bu dedirtti bana. beni bu anlatıyor dinlerken de bana başka şeyler anlatıyor... o şarkıyı ilk kez dinlediğimdede beni yakamıştı ama hislerimin şimdi anladıklarımla hissettiklerimle alakası yoktu aslında. ardından klibini izlemiş ve o nednelede şaşırmıştım ben hiç böyle düşünmemeiştim diye bana bunu anlatmamıştı diyerek. o anki hisslerime uymamıştı klip. ama çokda güzeldi yinede etkilenmiştimde o şarkıdan ...
aradan epey zaman geçti şarkıyı hep sevdim ama başka şarkılar da hayatıma girdi.
ve evet işte bahsettim geçen akşam gece yarısından sonra MELEK...
candan erçen klibi melek ile rüyamın içinden çıkmış gibi karşımdaydı.
aslında gerçekden tv karşısında uyumuştum veee gözlerimi bu şarkıya aralamıştım...
o an beni anlatmak istediği anlamı ile, klibi ile tam o olarak işte o an yakaladı...

... zor günlerimde çıkageldin...
yüzümü güldürdün, başımı döndürdün, acımı dindirdin...
eğlendirdin, sakinleştirdin, ehlileştirdin...
gelemeseydin, yetişemeseydin, beni bulamasaydın, ne yapardım.....
...

bende içimde büyüttüğüm bebeğime günü geldiğinde sağ sağlim, sağlıkla hoşgeldin melek demek istiyorum. bu nedenle hamileliğim sağlıkla devam ettiği sürece bu klib bana hedefimi gösterecek, her içim bulandığında, uyukladığımda karnım sancıdığında gaz beni sıkıştırdığında bunların hedefini bana en iyi bu klibin hatırlatacağına karar verdim. dilerim öylede olur. o mutlu sona ikimizde sağlıkla ulaşırız... dualarım hep onun için... sizin iyi dileklerinizide hissediyorum sağ olun...


hem biliyormusunuz klipdeki beyazlığa ve içindeki pembeliğede pek bir bayılıyorum.....

14 Şubat 2008

ben bu yıl kırmızı gül yerine kırmızı şapkalı kız koymaya karar verdim sayfama sevgililer günü için, malum zaten durumum:)))

ben bu günü her türlü sevgiyi bilenlerin, sevmeyi bilenlerin, sevgiyi yaşayabilenlerin, yaşanmasına izin verenlerin günü olarak kutlamak istiyorum.

bir gün çokda önemli değil sevgide, elbette yılın 365 günü sevmek gerek

ama en çokda aşık olmasını bilenlere ithaf etsek bu günü sembolik olarak, içinde aşk taşıyan sevgi taşıyan o yürekler bir günde olsa sizi anmış olsak tanımasak bile...
bildiklerimizide bir kez daha düşünmüş olsak

bana soracaksanız bu gece özel ne var
hemen yanıt veriyorum bu kutlamadan başka hiç bir şey yok. ilk defa sevgililer günü üç kişi kutlayacağız. içimde taşıdığım bizim en büyük sevgililer günü hediyemiz gerçi biz onun varlığını her an kutluyoruz. onunla olmakdan o kadar mutluyuz ki... bizim için bu dönemin en özel şey zaten o:))))
başka bir kutlama yapmayacağız.çünkü bulantılar başladı, yorgunluk hali devam ediyor ve baş ağrıları henüz bitmedi...
bu şartlar altında biz üç kiş yemek yesek kesintisiz!!! (detaya girmiyorum akşam akşam ) yan yana uzansak kocacışın eli karnımda, içinde bulunduğumuz şartlarda yeterli olur mu????

eskiden çok romantiktim sanırım 14 şubat ta doğum yapmak isterdim....
şimdilerde bird eonu denk getirmeyi düşünememişim baksanıza:))))))))))

12 Şubat 2008

ben o cümleye bayıldım...
BEBİŞE İYİ BAK...:))))))


ben aslında zor kadınım...
öyle kapılıp gidemem her şeylere, hatta hiç bir şeye...
yenilikleri severim, ama öyle kendimi çokda değiştiririm sanmayın. saçımın rengini, makyajımı kıyafetimin tarzını değiştiririm de kendimi, içimi hislerimi öyle değiştiremem.. istesemde yapamam... yapılsada olmaz...
evlendim
evlenmeye bir şey dediğim yokda öyle hemencecik biz olamadım. karı koca olamadım..
farkındayım biraz kocacışı suçladım biraz şartları suçladım...
benimki garip bir evlilik oldu bize uygun , standartlara bile yaklaşmayan. dalgalandı ama devam etti yoluna...
o sırada bana sorsalardı ki birileri mutlaka sordu. eğer içten yanıt veridysem benimkocama çocuk doğrulmaz dmeişimdir. o istemiyor, o istemez, onun zaten var, o o heyecanı yaşamış tatmış, yaşamış, tüketmiş, bitirmiş falan derdim.. ve kesinde demişimdir zaten. hatta belkide kocacışa demişimdir...
hamile kaldığımı öğrendiğim sabah kocacışı aramadım. o gece o yoktu yine arayıp söylemedim. ertesi günde. o sanki heyecanımı elimden alacaktı. vereceği tepki beni incitecekti sandım.
ertesi günün akşamıda öylesine söyledim zaten. adam 10-15 dk idrak edemedi. ama şimdi benim tanıdığım bunca yıllık arkadaşım, uzun yıllardır sevgilim 2 yılı aşkın süredir kocam olan adamı meğer ben hiç tanımamışım. benim heyecanlanmaz benim sevinmez dediğim adam yarım saat içerisinde belkide benden hazla havaya girdi. şimdi bize siz nasılsınız diyor. her aradığında bebişide soruyor, ve giderken bebişe dikakat et, iyi bak diyor...
düşündüklerimden resmen utandım. haksızlık etmişim...
ikimiz arasında gizli bağ, çok derinlerde tıkılmış, sıkışmış kalmış...
şimdi benim bebişle kurduğum aslında reellikden uzaklaştırmaya çalıştığım pembe ve biraz ütopik dünyamda bizim aramıza gelen kocacış sanki yıllar öncesinden çıkıp gelmiş gibi...
yeni bir bebek bize yeni bir ilişki ve aslında hiç inanmadığım ama yaşadığım aile olma duygusunu bir anda kazandırdı.
bunlar denilince oncacık şeye bunca yükü yüklemeyin derdim ben eskiden.
aslında biz yüklemedikde.
ondan böyle bir şey beklemedik onu hayatımıza davet ederken...
ama o daha gelirken eli dolu geldi bize... şimdiden neşe getirdi, başka bir yaşam getirdi...
"herşey önce o" derken ki kocacışın gözlerinde gördüklerim beni nasılda mutlu etti...
eskiden benden başka bir şey için bunu dese ne hissederdim ki? ama şimdi mutlu oluyorum:)))

11 Şubat 2008

bu gün pazartesi yazısı yazıp hafta sonunu anlatacaktım ama akşam oldu bile.
sabah işe erken ama hızlı bir giriş yaptım.. sonra bir kaç aksilik
sıkılmamaya çalıştım ama çalışan annelerin hamileliği için bir formül varmıki dedim çünkü stres artık çokda farkına vardığımız bir şey değil. farkındasızlıkla yaşayıp gidiyoruz. ama sabah işe geldiğimde fark etmesemde bir şeyler yaşadığımı gördüm dudağımın iki kocaman uçuk benimle geldi işe...
aslında ben kendimi bir fanusa soktum sıkılmıyor düşünmüyorum desemde olmuyor galiba
ben nezle olmazken bu yıl olmamam gerek ya sürekli oluyorum sanki...
ben insanlarda sigara içilen yerlerden kaçtıkça onlar bana bana geliyor evime beni görmeye.
ben dinlemeyecem dedikçe. anlatılmynalar anlatılmaya açılmayanlar açılmaya başlıyor bana...
zaten bağırsaklarımdan dolayı 4 aylık kadar şiş bir karınla en kötüsüde şişkinliğin sıkıntısı ile geziyorum ortalıkda... haber seyretmiyorum, ama haberler bana zorla anlatılıyor...
ben kaçtıkça bazı şeyler üzerime geliyor... kimbilir belkide artık kaçmasam daha iyi olur. zaten sevmediğim bir şey yaptım. yapmam derdim ama, bu kadar erken bir hamileliği çevreme neden duyurdum ki...

neyse cuma akşamı eve gittim yattım kocacış geldi yemekleri ayarladı ben biraz yardım ettim. ama oyalanınca yemek saatini geçirdik, benim bulantı başladı. sonradan toparlandık. cumartesi kocacışla yatak keyfi yapalım dedik ama bizim karnımız açıktı pek kısa sürdü keyif. kocacış peynir miktarını ekmeğe tututurmak için bana ekmeği az ma peyniri ik duble olan bir tost hazırlarken ben ikimizede greyfurt, portakal suyu hazırladım be bal yumurta olayını hallettim. kahvaltıdan sonra ben hafta içi biraz batırdığımız evi toplamaya çalıştıkça kocacışla köşe kapmaca oynadık. benim yapmaya başladığım işi o elimden alıyor o işi elimden alınca ben başka işe koyuluyorum ve bu sefer onu almaya çalışırken en sonunda bize kızdı uslu durun çabuk tv karşısına oturun dedi:))))) bizde duşumuzu aldık tv karşısında oturduk battaniyemizde uyukladık. kovcacış biraz dışarı çıktı döndü bize arabayı getirdi.
cumartesi günü babanım ölüm günüydü 14 yıl bitti...
arabayı aldık annemle babanemi aldım, önce babamın senesi olduğu bir şeyler dağıtmayı düşündük ama yağmurda nerede ne dağıtılacak derken. babam çok severdi simit aldım, yine sevdiği tulumba tatlısı aldım ve bir kaç günce kaybettiğimiz annemin teyzesinin oğlu için başsağlığına gittik ve oraya götürdük. orada kısa durduk. annemi hastaneye götürdüm. dayım yatıyormuş ben görüşmediğimden girmedim. annem dönünce doğru mezarlığa gittik. onları kapıda arabada bıraktım. daha önce girdiklerinde fenalaştıkları için bu sefer ben yanlızın sizinle baş edemem siz burada durun dedim. yeni durumum dolayısı ile uslu uslu laf dinlediler. ben girdim. ama yağmur ve soğuk dolayısıyla pek durmadım döndüm. zaten hamileliğimi ööğrendiğimden beri gitmek istiyordum. gerçi isterken bu kadar kısasını planlamamıştım ama olsun... oradan döndük geldik annemde bizde biraz simit, peynir, çay, biraz börek ki bunlar abana yasak:))))))) üstüne elma portakal vardı ama ben normal elma yiyemiyorum küflü gibi geliyor kokusu bu nedenle sadece yeşil elma yiyorum ama portakalın hiç bir türüne hayır dmeiyorum:)))))))))) birde annem adet yerini bulsun diye kendilerine yaptığı kahveden banada yarım fincandan daha az kahve yaptı... o sırada kocacış geldi zaten pazara uğramış geldi.. evimize döndük...
bu sefer elime aldım yeşil çay demliğimi teyzeme çıktım. ne zamandır bu kadar rahat ve uzun sohpet etmiyorduk. uzun zuzun ve keyifli bir sohpet ettik. indiğimde öğrendim ki kardeşim ve eşi yemeğe geliyor. ama ben yorgunum doğru gittim uzandım. kocacış kalk yemek yapalım desede hiç banamısın demedim. o arada eşinin yukarıda baldız hanımda olduğunu hemde 3 gündür orada kaldığını öğrenince hiç kalkmaz oldum. bu akadarı ayıp ama dedim. hem inmiyor hemde tam yemek vakti inecek hazır sofraya hazır yemeklere, sinirlendim haliyle. gerçekdende 3 gündür hiç uğramadı iş yaptıtıtım mı sandıki. yaptırmazdım ama böyle gelmeside garibime gitti ama bir şey demedim.geldiler kadeşimle hafta içinden aslında biraz gergindik. yazmışmıydım ki size hatırlamıyorum. neyse tam yemeğin ortasında, kardeşimim kayınbiraderi aradı. gel beni al diye. ve kardeşim bizi sofrada bıraktı gitti onu almaya ben sofrayı topladım. bu sefer birde kayınbiraderi geldi. hepside sigara içiyormu. kocacış akşamları kendi odasında içiyor sonraları pek içmiyor ama herkes birden içince oluşan koku benim içimi kaldırdı. onlar daha kapıdan çıktılar ben banyoya içim dışıma... sonra uyumuş kalmışım koltukda. sabaha karşı bir uyandım zaten bunu bekleyen kocacışda öbür tarafta uyuyor:))))))))))
yatağımıza yattık ama sabah kardeşim ve eşi kahvaltıya gelmişler biz ne telefonu ne kapıyı duymamışız. inanamadım bir şey demedim. bzi kahvaltımızı yaptık. yine yayıldık. kocacışla benimle birlikde hamile modunda. hava soğuk diyerek oda dışarı çıkmaıd benide çıkarmadı. ben öğleden sonra kalktım evdeki tüm sebzeleri yemek haline getirdim. neler mi yaptım?
efendim...
zeytin yağlı yer elması( başka nasıl yapılır aslında zaten nasıl yapıldıuğını bilmiyordum yaptım:)
zyetin yağlı pırasa ve zeytin yağlı karnıbahar. salata için haşlanmış karnıbahar. vee kıymalı patates. hafta içi halsiz yorgun birazda iç bulantısı ile eve geldiğimden bir yerlere kıvrılıyorum aslında uyumuyorum ama dinleniyorum. bu nedenle kocacışın yapabilceğpi yemeklerde hep diyorum belli. bunları hazırladığımda normal bilmem mi belim kopuyordu. aslında böyel rahatsızlıklar yaşamak için hamileliğim daha çok küçükmüş. şimdilik hiç böyle şeyler olmamalıymış gibi geliyor ama... korkuyorum bir yandan....
zaten dr üç ay her şey olabilir hazırlıklı olacağız dedikçe bir garip oldum. test sonuçları var...
birde bunlarda bana garip geldikçe.
birazdan dr umu arayacağım. bakalım o ne diyecek...
şimdi eve gidiyorum
sofrayı yine kocacış kurar ama bu sefer yemekler hazır. bağırsak sorunu için her çeşitli lifli undan yapılmış esmer ekmeğimde hazır sanırım alman ekmeği idi:)))))))))
ama bu gün sabah kalvaltım, hamileliğimi bildirim zamandan beri yapılanların en hafifi idi. geç kalktım. öğle yemeğide iş yerinde kötü denk geldi. dışarı çıkmak içinde geç olmuştu.. akşam da yğklenemem. bu gün biraz hafifi geçti ve bu sayedede aslında gazlarımda ciddi bir azalma oldu sanırım gereğnden fazla yiyordum ben. oburlukdan gaz sancısımı çekiyordum ki?
:)))))))))
herkese iyi haftalar diyorum
oo saat 17:00 de geçti...

8 Şubat 2008

içimdeki canlı


ilk tanıştığımızda 2mm di, inanılma zgörünmez gibi, ona rağmen kalbinin attığını görebildik.


şu an 1cm i geçmiş olması gerekiyor normal gelişim sürecine göre dr gitmemize daha iki hafta var, iki hafta sonra tekrar görebileceğiz. ama şimdilik bildiğimiz kol ve bacakları tomurcuklanma olarak görülmeye başlandı. biz göremesekde...


bana hiç rahatsızlık vermiyor maşallah diyeyim.


bulantım neredeyse yok gibi iki sabahdır çok hafif var gibi ama sanırım o daha çok akşamdan aç yatmışım gibi bir şey. bu gün hafif bir baş dönmesi oldu... ama genelde sakin rahat sorunsuz geçiriyorum maşallah, allah sonuna kadar böyle nasip etsin inşallah. hiç kız kardeşi olmamış benim çocuğum en çok teyzeye sahip olacak demiş lale abla... çok hoşuma gitti bu:))))))


VEEEE TAM BURADA ASLI DAN GELEN HABERLE ASLI YA DÖNDÜM
VEE FLASH HABER
ANGEL VE ATEŞİN SESİNİN AŞKIII İLE YANKILANDI DÜNYAMMM
ASLIII VE ŞAİT YAZAR AŞKI İLE BİR ANDA ŞOK OLDUMMM
AMA NE Mİ DEDİM ASLI YA SANA AŞK YAKIŞIR DEDİMMMM
NE YALAN SÖYLİYEYEİM
NE ZAMAN NASIL GELİRSE GELSİN, BENCE AŞK GÜZEL ŞEY
MADEM YAKALADIN TUT TADINI ÇIKAR DEMİ AMA

AY BU YIL NE GÜZEL BAŞLADIIII
BANA BEBEK GETİRDİ
ASLIYA AŞK GETİRDİ
SİZLERE DE GÖNLÜNÜZDE HER NE GEÇİYORSA, SİZE YAKIŞACAK HAYATINIZI DOLDURACAK GÜZELLEŞTİRECEK ŞEYLER BİR DOLU DİLİYORUMMMM
MUTLU HABERLERLE GİRDİĞİMİZ BU HAFTA SONUDA MUTLU GEÇSİN.
GÖNLÜMÜZCEE

BU YAZIDA ORTASINDAN AŞK GEÇEN BİR YAZI OLDU BÖYLECEEE

7 Şubat 2008

selam

çarfşamba günü merahaba deyip dinlenmeye çekildim.



direk olaya gireyim.



ben tahlil sonucumu gördüğümden beri kahvaltısızlığı hayatımdan çıkardım. her sabah 2 adet greyfurt ve 2 adet portakal sıkılıyor, ekmekden daha büyük bir dilim peynir ve 2 kocaman kaşık bal olmazsa olmazlarımdan. olursa da yumurta reçel, zeytin gibi zenginleştirilmiş çeşitleride var.

ilk kez çarşamba günü kahvaltısız aç karnına evden çıktım. doğru tepecik ssk kadın ve doğum hastanesine, burayla ilk tanışmam oldu dr um orada çalışır ama hiç gitmemiştim. bir ön tur attık döndük geldik girdiğimiz kapıya ki, girişte dediklerin yerin binanın kafeteryalar ile arasındaki daracık bir boşlukdan geçilen yan tarafında kabinlerde giriş işlemlerinin yapıldığını öğrendik. geldimiz noktaya vardığımızda bu sefer yan tarafdan sıra alıp aynı keşmekeşe girdik. dr um bir üst kat ta daha sakin bir yerdeymişki allahdan bir nefes aldık yoksa o poliklinlerde bekleyen hamileleri gördükçe bakmadım. sanki onlar hamile değilmiş gibi düşünmeye çalıştım. yoksa dayanılacak gibi değil gerçekden. her adımda zaten kocacış hadi gidip dışarı yaptıralım bu tahlilleri deyiip durdu. ama durumum hamilelik olunca eskisi gibi tutturmadan sakin sakin dedi. sanırım bir yerde bende pes ederim ve bırakırım diye bekledi. dr bulduğumuzda onda sıra yoktu. tahlil isteklerimizi yaptı tekrar o keşmekeşe aşağıya indik ve kan verme sırasına girdik bir döndüm baktım ki kocacışın teri çoktan paltosuna varmış ve ter burnundan boynunda damlalar halinde inmekde ama o hala sakin görünmekde.
neyse sırada çok fazla beklemedim bile denebilir o kalabalığa göre. içeride kayıt alan hemşire yeterince sinirliydi. arkamdaki hemen gelmedi diye bir çıkış yapayım dedi ama, bana denk geldi. insanlar insan gibi sıra ile davranmaya çalışıyor işte dedim. arkamı döndüm 6 kişi kafasını eğmiş kim kolunu uzatırsa kanını alıyor. mezbaha düzeni gibi inanılmaz kim boşalırsa onun önüne çöküyorsun. öyle özel hastanedeki gibi deri tv koltuğu gibi koltuklar siz girince kapanan kapı yada pencereler falan yok tabii. neyse kanı verdik yan tarafa idrar vermek için wc ye gitmek gerekki asıl rezalet orası imiş. kapıya kadar dolu ve ilerlemiyor. kiminin sancısı var, kimim kanaması var, kiminin dikişi var derken. o sırada kapı aralığından sabah bu işi evde hazırlayacak olan bana izin vermediği kocacışa bir bakış baktım girdim sıraya. bir süre sonra tek mi tuvalet var deyince biri yok dedi başkada var ama onlar klozetli giremiyoruz. neeee dedim. ben girerim. hop en arkadan uçtum girdim. hepsi ben oturdum sandı, hatta bir tane ay baksam nasıl kullanacaksın demezmi?!!! siz şimdi ben şaka yaptım durumu abartayım diye sandınız ama hanımefendi gayet ciddi bir talepde bulunmuştu. umumi wc kullanmaya çok erken yaşta alışmış biri olarak çeşitli stillerimiz var tabii:)))))))))))))

onuda verdik. yukarı dr çıktık ki rapor verecekti. sonra yıl içerisinde 40 gün sınırı var yılında başı ilerleyen zamanlarda çok ihtiyacım oluru düşündüm bu keçmekeşde ve vaz geçtim.
oysa kocacışı burada tutmaya aslında rapor için ikna etmiştim vede birde yarın öbürgün acil bir durum olursa nereye gideceğimizi nasıl bir yol izleyeceğimizi daha iyi ve rahat günlerimizde öğrenelim diye tutturmuştum. oda razı olmuştu. ama neyseki rapor almama mantığımıda haklı buldu. ve amaca vardığımız gösterir bir yanıt verdi. nasılsa öğrendik acil bir şey olursa ben gelir yazdırırım senin gelmene gerek kalmaz:)))))))))
ama iş başı saatini öğleden sonraki son saate aldırdım. bu arada tahlillerimden ikisinin birinin zaten ssk tarafından karşılanmadığını, diğerininden SSK nın tahlil limitini doldurduğumdan 15 gün sonraya kaldığını öğrendik. evet hamilede olsanız 15 günde içerisinde yaptırabilceğiniz bir limit var tahliller için. şimdi burada durumu birden fazla yöne ok çıkarıp yazmak istiyorum hani karalama yazarken yapılır ya öyle..

birincisi kocacış bu duruma bunca keşmekeşden sonra nasıl baktı

ben bunca yıl sosyal güvenlik diye buna mı dedim

sağlıklı hamilelik ile sağlıklı bebek ve sağlıklı gelecek nesil sanırım böyle sağlanıyor.


öncelikle kocacış limiti bir türlü anlamadı, eski bir eczacının oğlu kocacış, yıllarca sağlık sektörü ile iç içeymiş, babası dolayısı ile bakışı bizden de farklı. o sürekli bunun bir kan alma limiti olduğunu sandı biz ona ücret limiti desek de, ne yani hani bir tahlil varki işte limit üstü ama önemli diyor ve soruyor ama görevli ona o zaman yaptıramam desede o yok şaka diyor... yine kalanı şimdi biz dışarıda yaptırsak tehlikelimiye geliyor. kulakları duyuyor ama beyni inanmak istemiyor buna. dr güler, sekreter hanım güler ben gülerim ama o anlamamakta, ısrarlı anlamak istemiyor, öyle olduğunu bilmeyi bile reddediyor anlayacağınız. orada işimiz bitince doğru alsancağa gittik. dr un tavsiye ettiği bir labratuvara gittik. kocacış inanmasada burada da kan aldılar yani alınmasıda mahsur yoktu:))))))))))))) biz sadece bunca yıldır sosyal güvence dediğimiz şeyin bizim sağlığımız için bize koyduğu ücret limitini doldurmuştuk hemde neylemi hemen sayayım. açlık şeker ve kan sayımı ve tokmoplazmozis tahlili ile. ha evet birde idrarda enfeksiyon bakılıyor bunları yaptırdığımız için diğerleri pardon diğerlerinden de biri 15 gün sonra. ama orada kan verip ama işe dönmedim. kocacışın biraz işi vardı. o onları halletmeye gitti çokda erkendi. bende dolanmaya başladım. dr da az önce sıkıntılarım için bol yürüyüş vermişti. bende verdim kendimi yollara. gerçi hastanede açlık kalabalık fenalaşmıştım. ama yanımda getirdiğim kahvaltımı yaptım, yanımada yarım lt sabah sıktığım greyfurt ve portakal suyunu aldım yanıma, başladım yürümeye. kıbrısşehitliğine geldiğimde sibel seni andım. fal bakılan kafenin ilanları dağıtılıyordu. ama sensin orası olmazdı....
teyzemi aradım, eski bir arkadaşımı aradım. bunlar çalışmayanlar malum hafta içi herkes işinde gücünde ama ikiside müsait değildi. ama biz ne yaptık yılmadık. yürümeye devam ettik 2,5 alsancak turundan sonra ayaklarım tutmaz oldu karnım acıktı. son olarak kuru kayısı ve ve kuru üzüm stoklarımda bitince oturdum bir yere, kocacış geldi aldı.
ama ben bunca yıl. gitmesemde hep sosyal güvenliğimin olduğunu bilmek istedim. evet özel klinikler hastaneler işimi gördü diyebilirim genel olarak. zaten çok ciddi bir hastalığımda olmamıştı benim maddi gücümü aşacak yada beni zorda bırakacak. daha önce SSK ile ilgili bir kaç deneyimim olmasına rağmen asıl babanemde onkolojide benzer sorunlar yaşamıştık aslında ama onun kurumların birleşmesinden önce olduğunu düşünmüştüm. şimdi ise özellikle hamileliğin farklı bir önemi olmalı bence. bir kişinin sağlığı değil söz konusu olan. o nedenle bence yapılabilen her türlü tarama yapılmalı diye düşünüyorum. ancak sonradan öğrendim ki taramalara rağmen sonucu olumsuz olsada allahın işine karışılmaz diyerek bu tarama sonuçlarının genelde değerlendirilmediğini oldu. bir ara gündeme gelen, çıkması hala mümkün bir başka yasada amino sentez yapıldığında alınan sonuç negatifsede hamileliğin sonlandırılması imkanı kaldırılmak isteniyormuş bu hükümet tarafından. eğer salatlık varsa anne doğuracak ama devlet bakacak. bir an için dr um söylediğinde şaka demi dedim. yok değil dedi. ciddi çalışmalar var bu konuda. o zaman kadın doğumcularıda kaldıracaklar. yani neyi neden tarayasın ki. öğrenince sadece üzüleceksen değil mi... eski kara günlere dönelim. hamilemiyim hamileyim. tamam doğuma kadar keyfini sür git. alalaha emanet. tövbe tövbe haşaaa... elbette ki alalaha emanet ama imkanlarımı kullanmamamakda allaha karşı değilmi. bilmiyorum anlamıyorum. bu konuşmalardan sonra bir kez daha korktum. geleceğimizden korktum. ben üzerime düşen imkanlarımla gerekli testleri yaparım. yediğime, içtiğime dikkat ederim. hareketlerimi yeni yaşam tarzıma göre daha dikkatli kurgularım ve evet ben yapacabileceğimi yaptım allahım der, allaha emanet ederim. ama bu yapılmak istenenlere inanamıyorum. sanırım onların hiç sakat bir yakınları yok. hani beddua etmem ama onlara edesim geliyor.
halamın gelini hamileliğinin 36 haftasında bir sorun yaşadı. ve oğlu yıllarca süren beyin ameliyatları zinciri geçirdi. şu an altı yaşını bitirdi ancak o kadar gergin ve neredeyse hiç çocukluk yaşamadıki annesi okula göndermiyor odasında oyuncakları ile oynasın diye. ama en çok işyerimde şöferlik yapan bir abimiz var onun oğlu bedene ve zihnen %100 özürlü. gitsinlerde bir o anne ile bana ile konuşsunlar hayatları ne kadar zor neler hissediyorlar. seviyorlarmı elbette seviyorlar. devlete verirlermi asla vermezler. ama çocuklarının gerçekden bir şey hissedip hissetmediğini bilmediklerinden onun acı çekip çekmediğini bilmediklerinden hep huzursuzlar hep merakdalar ve en çokda hep üzüntü içerisindeler. o bizim canımız diyorlar biz her şeyi yaparız diyorlar ama ya acı çekebiliyor o zaman çok acı çekiyor o biliyoruz diyorlar.kendilerinden geçmişler, nöbetleşe uyku, karı koca ortak yaptıkları tek şey çocuklarına bakmak. ama çocuk her hastalandığında onun ne kadar acı çektiğini düşünüyorlar.

evet bu gariplikler bu endişeler ve bu traji komik durumlarla bir gün geçirdim...
bu şartlar altında alsancakda onca indirime rağmen kendime bir şeylerde alamadım:)))))
güzel şeyler vardı... baktım...

bu yazıyı aslında ben size dün yazmıştım.
ama yayınlamadan çıkmışım. çok dalgınım bu günlerde
dolayısıyla pekde hafta sonu yazısı sayılmaz da
ben günün anlam ve önemine uygun bir yazı yazmaya çalışırım...

6 Şubat 2008

az önce dr dan döndüm...
şeker gibiyim ama ne kadar tatlıyımı birde kanımda baktılar
sonra ne kadar sağlamım, yeni inaşaatlara demir çıkmaz ama bana yetermi diye baktılar...
ama en çok
kedi köpekle ne kadar haşırneşir olmuşum
çiğ et yemişmiyim
vee kızamıkçık geçirmişmiyim
bu gün bunlara bakılması için tüplerce kan verdim:)))))
sonuçalr bu gün akşam, yarın ve en son cuma öğleden sonra çıkacak.
toplamak kocacışa kaldı...
bunca yıl çalışırken, hep bu günleri de düşünmüştüm
yani öncelikle emeklilik ama en çokda bu dönemdeki sağlık desteği için
yaşanmış olumsuz ( şimdi söz etmeyelim) örnek nedeni ile sosyal güvenlik için çalıştım ihtiyacım yokkende. bu gün onlardan faydalanmak üzere daldımmm
iyisi kötüsü ile sizi bunları bir başka yazıda yazarım.
ancak bu gün dr un önerisi ile yürüyüşe başladım.
yorgunum
ve sanırım beni kanımı alarak kansız bıraktılar:))))))))))
şimdi eve gideyim, biraz dinleneyim
dönünce size detayları anlatırım
vede
sonuçları gelince...
şimdi bir aksilik olmaması için dua ediyorum
veee pembe düşünüyorum:))))))))))
hepinize sevgiler...

5 Şubat 2008

ÇOK KÜSTAHLIK EDECEĞİM BELKİ AMA BİR ÖNCEKİ YAZIMA GELEN YORUMLAR BENİ ÇOK MUTLU ETMEKLE BİRLİKTE HİÇ ŞAŞIRTMADI!!!!!!

BURADA SİZLERLE KURDUĞUM BU DOSTLUKDAN O KADAR EMİNMİŞİM Kİ BUNLARA HİÇ ŞAŞIRMADIM. HATTA DÜN ASLI YADA YAZDIM, HATTA NEREDEYSE BEKLİYORDUM BİLE DİYEREK:)))))))))))))))))
SAĞOLUN... :)
İÇTENLİĞİNİZE GERÇEKDEN İNANIYORUM. BENDE HEPİNİZİ ÇOK ÇOK ÖPÜYORUM O KADAR GÜZEL DUYGULAR BESLEYEBİLDİĞİNİZ İÇİNDE AYRICA ÖPÜYORUM... HEPİNİZ BENİM ADIMA YADA KENDİNİZMİŞ GİBİ SEVİNEBİLDİĞİNİZİ İNANIN İKİ SATIRDA BİLE OLSA BANA HİSSETTİRDİNİZ.

LALE ABLA EVET BENİM YAPAMADIĞIMI O BANA HEMENCECİK YAPTI:)))))))))
PEMBE GÖZLÜK

EVET ASLICIM FOSFORLU PEMBE OLDUM, AMA BEN HALA AĞLAMIYORUM SENİN İÇİN!!!!

EVET GÜLÇİNCİM ALLAH ELİMİZE HAYIRLISI İLE ALMAYI NASİP ETSİN.

DENİZCİM SENİ BİLE DİLE GETİRDİ YAZDIRDI...

İLKNURCUM ALLAHIN TÜM KADINLARA VERDİĞİ VERDİĞİ EN BÜYÜK HEDİYEYİ YAŞAMAYA BAŞLADIM HAYIRLISI İLE...

ASLINDA ÇOĞUNLUĞUNUZ BUNLARI DAHA ÖNCE BİR YADA DAHA FAZLA YAŞADIĞINIZDAN NE OLDUĞUNU İYİ BİLİYORSUNUZ. BİZİM GİBİ BİLMEYEN YADA YENİ ÖĞRENENLER İÇİN, ŞİMDİLİK SADECE BİLMEK ANLAMI TAŞIYOR.
BİLİYORUM ORDA, AMA SADECE OKADAR...
HENÜZ BİR ŞEYLER HİSSEDEBİLECEĞİM KADAR BÜYÜMEDİ.
ANCAK DÜŞÜNDÜKÇE DUYGULANABİLİYORUM...
SONRA BİR AKSİLİK OLMASIN GELLİYOR AKLIMA HEMEN...
DR LAR ÖNCE AKLIMIZI ALIYOR. ASLINDA DR A GİDENE KADAR DAHA RAHATTIM.
DR LA BİRLİKDE RİSKLERDE BAŞLADI...
NEREDEYSE BENİ DOĞUMDAN ÇOK KAYBETMEYE ALIŞTIRIYORMUŞ GİBİ GELDİ BİR AN... ORALARI FAZLA DİNLEMEDİM BENDE... BEN SECRET GİBİ, YADA HER ZAMANKİ KENDİ İNANCIM GİBİ ALLAHIN İNSANIN GÖNLÜNE GÖRE VEREBİLECEĞİNE İNANIYORUM. VE İNANMAYA DEVAM ETMEK İSTİYORUM YOKSA ALLAH İZİN VERİRDE SAĞLIKLA DOĞUMA GİRERSEM İLK AYLARINI YAŞAYAMADIĞIM BİR HAMİLELİĞİM OLMUŞ OLACAK OYSA BEN HİÇ BİR ANINI KAÇIRMAK İSTEMİYORUM. HER ANINI DOYASIYA YAŞAMAK DAHA DOĞRUSU İÇİME SİNDİREREK HİSSETMEK İSTİYORUM...
YARIN İLK TARAMASI VAR BENDE GEÇRİDİĞİM HASTALIKLARDAN İZLER ARANACAK. KEDİ KÖPEK MİKROBU ARANACAK... SONRA KAN SAYIMIM VE ŞEKERİM BAKILACAK.
SABAHDAN HASTANEDEYİM...
AYNI GÜN SONUÇLARI ALINABİLİYORMU HİÇ BİLMİYORUM.

İÇİMDE BİR CANLI OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜKÇE ASLINDA HALA HAYAL GİBİ GELİYOR BANA. O AN İLK KEZ AYAKLARIMIN YERE BASMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
YADA KENDİ KENDİMİ KANDIRIYORMUŞUM GİBİ GELİYOR...
GERÇEK OLAMAYACAK KADAR GÜZEL ÇÜNKÜ...

4 Şubat 2008

10 GÜNDÜR HAYATIMI BİR BAŞKA YAŞIYORUM ARTIK...



BENDEN 10 GÜNDÜR HABER BEKLEYEN ASLIYA DA YAZAMADIM

YAZAMADIM YAZMADIM... ???

ÇÜNKÜ ÖYLE ESTİ!!!

ÇÜNKÜ BUNDAN SONRA BİR SÜRE ESTİĞİ GİBİ YAŞAYACAĞIM...

ÖYLEDE YAŞAMAM GEREKLİ, ÖYLEDE YAŞAMALIYIM ZATEN... ???

GİTMEDİM SAYFAYI BOŞATTIĞIM İÇİN SADECE BİLGİYDİ

DİNLEMEYE ÇEKİLMİŞDE SAYILMAM...

BURADAN ÇIKARDIĞIM YAZDIKLARIMDAN UZAK KALMAM GEREKİYOR BENİ BEKLEYEN HAYATTA



ÇÜNKÜ BEN HAYATIMI ARTIK İKİ KİŞİLİK YAŞAYACAĞIM...



BUNU DR UN EKRANINDA GÖRENE KADAR BEKLEDİM KİMSELERE SÖYLEMEDİM..

AKSİLİKLERDEN BIKMIŞTIM...

TAHLİLLER BELİRTİLER BANA YETMEDİ...





AMA GEÇTİĞİMİZ HAFTA SONUNDA BEN ONUN KALP ATIŞLARINI (5+6)GÖRDÜM...

ONUNLA TANIŞTIK...



BEN TANIŞTIĞIMIZDA BOL BOL GÜLDÜMMM

KOCACIŞIN GÖZLERİ DOLDU...

ŞU AN 7+2 YİZ BİZ

ARTIK BİZ DİYE BİR SÖYLEM GELİŞTİRDİM. KOCACIŞDA BAYILDI BUNA...

BEN YOK ARTIK BİZ VARIZ...

BENİM İÇİMDE ŞU AN VARLIĞINI HİSSEDEMESEMDE MİNİCİK BİR CANLI VAR. ORADA YAŞAMAYA SARILMAYA ÇALIŞAN KALBİ ATAN, BENİM VAR OLABİLİCEN BİR CANLI...



ÇOK HEYECANLI, BİRAZ ENDİŞELİ, BİRAZ...

EN ÇOKDA YEPYENİ BİR HAYAT BENİ BEKLİYOR ASLINDA DÜŞÜNÜNCE KISACIK BİR SÜRE, AMA KISALIĞINA GÖRE ÇOK ÖNEMLİ BİR SÜRE...

İNŞALLAH BAŞLAYAN TAHLİLLER YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRMEYE DEVAM EDER...

BU HAFTA İLK TARAMA TESTLERİMİZ BAŞLIYOR. İNŞALLAH SONUÇLAR HEP OLUMLU OLUR...

BEN GÜLEN BİR HAMİLEYİM ŞİMDİLİK ...

ANCAK BENİ GERECEK ŞEYLERDE DİREK SON NOKTAYA VARIYORUM.



EV VİTAMİN BARA DÖNDÜ, KOCACIŞ ÖĞRENDİĞİ GÜNÜN SABAHI BENİ KAPTI DOĞRU PAZARA HER TÜRLÜ MEYVE, SEBZE DOLDURULDU, ORADAN MARKETE AMMA ORGANİK ÜRÜNLER BÖLÜMÜNE:))))))))

EVDE MUTFAK ÇOK KOMİK

HER KASEDE BİR SÜRÜ MEYVE VAR... BİR KOCA KASADE GREYFURT MESELA HER SABAH SIKILMAK İÇİN, YANINDA PORTAKALLAR.. YANINDA YEŞİL ELMA, YANINDA MUZ, NAR HATTA VE HATTA HİNDİSTANCEVİZİ VE ARADIĞIM ( YAZMIŞTIM YA SİZE )İÇİN AVAKADO NE OLUR OLMAZ BELKİ ARADIĞIMDADA HAMİLEYİMDİR NEME LAZIM DİYEREK :)))))))))

ŞU AN TEK SORUNUMUZ VAR, BUNCA SEBZE VE MEYVEYE RAĞMEN GAZ, VE KABIZLIK... DUYDUĞUM DOĞAL OLAN HER ŞEYİ DENİYORUM. HALA DOĞRU DÜRÜST BİR ÇÖZÜM BULAMADIM...



NEYSE İŞTE SORUNLARI UNUTUYORUM HEMENCECİK

ARTIK BU SAYFA PEMBE GİTSİN İSTİYORUM O NEDENLE HAYATIMIN ÖNCEKİ DÖNEMİNİ YAŞAMIMDADA BU SAYFADADA ŞİMDİLİK DONDURDUM...

HATIRLADIĞIMDA BENİ GEREBİLCEK ŞEYLERDEN UZAK DURUYORUM...

HABERLERİ SEYRETMİYORUM

GAZETELERİN EKLERİNİ OKUYORUM

FİLMLERİ YUMUŞAK SEÇİYORUM...

MÜZİKLER ONA KEZA...

YENİ HAYATIMIN BU HALİNDENDE MEMNUNUM. ALLAH BİR AKSİLİK VERMESİN VE SONUNA KADAR HAYIRLI GİTSİN DİLİYORUM....