EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

24 Şubat 2011

günler geçiyor/ sıkılan okumasın yine oğlum r

günler geçiyor ama ben farkında bile değilim.

her gün aynı gibi gelsede aslında farklı

ev hanımlığı kısmında hep diyorum ya acemiyim, yani onlar günlerini nasıl hareketlendirir bilmem benim için çok dar alanım. yok yağmur var çıkamam, yok uyku saati uymadı. mesela yarın arkadaşımda gün var ben dahil değilim ama davet ettiler. ancak evi bizimkine göre oldukça serin zaten hiç güneş görmüyor, salonu çok büyük benim oğlan emekliyor. emeklerken ayaklara gidiyor en çok. şimdi bu beni gerermi? gerer. yani insnaların aakları ile oynamasına izin vermem. yerler soğuk emeklese endişelenirim. gerçi kız 500tl doğal gaz parası ödüyor ayda ama bird eklima çalıştırıyor ev sınmıyor. alla ev kars a değil:))) neyse yani yarın gitmeyi düşünmüyorum. zaten havalar yağmurlu...

evde yemekler yapılıyor, pazartesi teyzemin eşi acil anjiyo oldu, salı onlara bir iki kap yemek yaptım. öğleden sonra muflin yaptım yağsız yaptım yinede fena değildi. esas yeni bir tarif var denenecek olursa yazarım.






hala temizlik iş sorun oğlum bu elekrikli süpürgeden nefret ediyor hani az buçuk olsa neyse katılarak ağlıyor benim korkak askerim.

bu aralar hyatımda en çok eleştiriyor hayatımı çocuğun kapladığı üzerine başka şey konuşmadığım ve normal yaşamadığım üzerine. farkındayım buradada öyle laf dönüp dolansada yine bebeğe geliyor. bana yapılan eleştirile rbazen ağır gelsede dönüp bakıyorum ne konuşabilirim. 7/24 onunlayım. onunla olunca başka şeyele ilgilenme şansım yok. başka bir yaşantım olmayınca ne konuşayım. kimseyi görmüyorum, okuduğum gıdımla konuşsam ne olur ki bana bunu diyenlerden yinede fazla okuyorum ancak onların seyrettiği o programları seyretmiyorum ki oğlum olmasada seyretmem oda ayrı. ee ben şimdi hangi konu hakkınd akoşaım. evde oğlum dışında yemek temizlik var. film seyretsem anca o uyurken o da bir film süresi kadar uyumuyor çoğu zaman. ada benim vaktim olmuyor.

bahar gelse bir şeyler değişirmi? bilmem

ama ben o büyürken hayatımın sadece o olmasından çok memnunum, ben onu o kadar beledim ki, o kadar istedimki... her gün büyüyor elbett arın çantasını alıp seyehate gitmeyecek ama oda kendi özgürlüğünün peşinde daha şimdiden emeklemeyi becerdi kendi başına babasının anına gitmenin yada banyoya kendi başına gidiyor o kaar seviniyorki. yarın yürüyecek e benim hayatımda bir sürü zaman boşalacak a istiyormuyum elbette büyümesini istiyorum ama bana zaman kalması için değil :)

kitabımın 1/3 ü bitti ancak:(( kötü ama şartlarıma göre ehhh

ben yine yatmaya gidiyorum. oğlum gece kaç kere uyanacka bakalım. uyanacak yanıma alıp emzireceğim o ve ben öylece uyuya kalacağız:)))))))

10 Şubat 2011

günler...

havalar bahar gibi derken bu gün dışaır çıktık. çıktık çıkmasına ama bu durum beni gerdi. şehre inerken oğlum terledi, ininc eüşüyecek diye gerildim. soğukta üşürmü diye gerilmiyorum ama terleyince böyle ısıstan güneşe rağmen aslında serin olunca geriliyorum. yalancı güneş, bizi aldatma.. hem inc egiydirdim oğlumu kahverengi onu ayıcık ibi gösteren montunugiydirmeyip oldukça ince bir şeyler giysede, otomobil koltuğu terleiyor işte...
onun dışında mutfak hiç boş durmuyor. benim yemek demelerim sanki başarıya ulaşmış gibi, şimdi oğlumun denemeleri mutfağımda. sanki kimya deneyi. azıcık çorbalar, yemekler... herkes her ne kadar tatsız tuzsuz yiyor bu çocuk deselerde tadınca şok oluyorlar. evet şeker tuz yok ama buharda pişen, ve harika karışımalr sayesinde bence oğlum bizden bile lezzetli şeyler yiyor daha önemlisi yediklerinin gerçek tadını alıyor. gurme olabilir. dayısı çok duygusal şair mair gibi bir şey olacak? diyor. bende yokk sehpalara öyel vuruyor ki görmeyin ünlü piyanistler gibi bride ayaklarıyla ritim tutuyor, doğduğundan beri klasik müzik ve radyo 3 dinliyorum demiyorum bile. o piyanist olacak diyorum. anneannesi ona beyaz yakışıyor o dr olacak bakın görün diyor:)))))))) neyse ben nelermi yapıyorum. kocacışıma ve gece yarısı kurt gibi acıkmış bana atıştırmalık hamur işi yapıyorum. öncelikle çikolatalı ve kakaolu browny fix. başka kurabiyeler, irmik helvası, un helvası ama ağır geldi beni şişirdi ona ara verdim. zeytin yağlılara kocacışın oğluşuna süt için yaptıkları var ki... kısaca mutfağımın kokusu bitmez oldu. sucuklar, balıklar, pastırmalar, tavuklar, yumurtalar... her gece pilav yada makarna... ben bu yıl yediğimi 40 yıldır yememişimdir. her şey süt için. oğlum bu günlerde yine yemek yemiyor masaya gelince daha istemiyor, önlük taktırmıyor dahada önemlisi yemiyor ve çok aç bile olsa durmadan mem, meme diye sızlanıyor. su ve papatya çayı içiyor onların arasında neyi kakıtır yedirebilirsem canımı sıkıyor oğlum böyle değildi. dilerim geçicidir...
ev işi hala sorun... ya kemiklerim birbirine giriyor, kan ter içinde kalıyorum o ağlamadan bitsin diye yada yapmıyorum ki buda kötü çünkü ne yaparsam yapayım eve sanki toz yağıyor. ev 1 saat temiz kalmıyor gibi geliyor bana... her gün temizlik yetmez bu eve günde 2-3 kere yapak gerekki o zamanda tahmin edersiniz başka iş olmaz... şehrin dışında yaşamanın sonucu mu bu ki?
kitabım daha bitmedi, hemende bitmez...
seyredecek film bulamıyorum keyfime göre, ama çocuklar duymasın benim için haftada 2 gün oluyor da o başladığında ben oğlumu uyutuyor oluyorum. sonrasındada yemek işi var. artık mutfakta yiyoruz 1 yılı aşkın süredir. mutfağa tv almayı kocacışa söylüyordum ki pişman oldum zaten bir masada iki laf ediyoruz diye kocacış bir başladı .... :))
ancak hala diş buğdayı yapmadım...

4 Şubat 2011

diş iznindeydim

yine yokum, çok işim var çok... daha doğrusu işimiz var.
oğlumla nezle olduk gibi olduk, hani eskiden olsa nezle bile demiyeceğim kadar hafif ancak söz konusu oğlum olunca iş ciddi. hani bununla bitse iyi bizim evde tazecik 2 diş var:)))
kış dolayısıyle kapalıyız. soğukta gezecek keyifli bir yer yok, ev gezmelerini virüs dolayısıyla askıya aldık. oğlumun bu günlerinde, okumalar, seyretmelerde askıya alındı. ev toplandıysa, yemek yapıldıysa işler bitmiştir. geri kalan tüm zaman oğlumun. hani pek öyle eziyet etmedi ama bendende ayrılmadı. yanağını yanağıma, elime, koluma dayadı, bacağımda yattı durdu. tebessümü eksik olmada neşesi tamda olmadı.
şimdi diş buğdayı yapacaz oğluma...