EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

29 Kasım 2006

HAFTAYI BENİM İÇİN HAFTA PAZARTESİ SABAHINDAN CUMA AKŞAMINA KADAR YA ONUN ÜÇİN HAFTAYI TAM ORTALAIK...
ZAMAN GEÇİYOR, BİZE YENİ BİLMEDİK, BİLİNMEDİK BİR ŞEYLER GETİRİYOR. GETİRDİKLERİ HAKKINDA PEK DE BİR FİKİR SAHİBİ OLAMAZKEN ZAMANIN GEÇMESİNE NİYEYSE SEVİNİYORUZ İŞTE. BU YAŞA GELDİM DAHA ÇOCUK YAPIP YAPMAMAYI DÜŞÜNÜYORUM... DAHA NE KADAR DÜŞÜNECEK ZAMANIM VAR SANIYORSAM...
KAYINVALİDEM LE İLİŞKİLERİMİ DÜŞÜNÜYORUM...
EVLİLİĞİMDE İR ŞEYLERİ YOLUNA KOYMUŞ GİBİ OLSAMDA BOZULAN AKSAYAN ŞEYLERİ DÜŞÜNÜYORUM...
KAARSIZLIKLAR BELİRSİZLİK ALIP BAŞINI GİDİYOR
KONU SADECE BENİM İLGİLİ OLMADIĞINDAN KARŞIMDAKİ KİŞİLERLEDE İLGİLİ OLDUĞUNDAN ONLARLA İLGİLİ BEKLİYORUM.
FİKRİM BİLE YOK BEKLERKEN AMA ALKIŞ ZAMAN GEÇTİ YAPIYORUM, YAZPIYORUZ....

22 Kasım 2006

BENCİLLİK
ne pembe boya bulabildim
nede omuzlarımdaki yükü hafifletebildim.
sevdiklerim, çok sevdiklerim, canım gibi sevdiklerim de bile hafif bencillikler sezerken. ben bu yükü daha da zor taşımaya başladım.
herkes bir parça ben diyor
önce ben, sonra beni içine alan daha büyük halkalar çiziyor ama hepsi kendine bencil, ailesine bencil, işine bencil, enerjisine bencil miş gibi geliyor yada ben kendimi bir yerlerde gerçekten kaybettim mi ki, ben yok mu bende..
inanılmaz gibi geliyor bana da...
için şişti, içim acıyor, içim kırılıyor, içimdeki çocuk o kadar incinmiş haldeki onun sarıp sarmalanacak hali kalmadı,
sarıp sarmayacak halimde yok, sanırım öyle bir kimsede yok...
eşim bile istediklerini söylersem, şistediklerini yaparsam..
gerçi yukarıda allah var öyle kötü biri değil.
halden anlaması kendi anladıkları içerisinde olsada, anlayabildikleri pek çok insana göre geniş. ama bu bir savunmamı yani, teselli mi?
eşim anlayışlı evde yemek yok diye sinirlenmez, temizlik yok diye sinirlenmez
evet, evet
ama hiç evde aç kalmadı, hiç ev kirli kalmadı, hiç ütü bir şeyinin olmadığı gün yaşamadı...
sabahları beni servise bırakıp eve döner, ben çok erken çıkıyorum evden hatta o kadar erken ki o geri dönüp bir fasıl daha uyuyup uyanır. ama dün akşam arabasız gelmek zorunda olduğundan ( ki bu çok daha sinir bir konu) bu sabah yürüyerek bırakmak istemedi, bir taksi çağıralım saba dedi...
beni bırakmasının nedeni servis yolunda sabahları sürü halinde gezen ve birbirlerini parçalayacak kadar saldırgan köpeklerin varlı idi, o köpek sürüsü oraya gelene kadar ben her sabah onun yürümek istemedi o yolu kendi kendime yürümüştüm. ama ona bu sabah orayı yürümek zor geldi... yapabileceği fedakarlık anladım ki sadece araba ile götürürse yapabilinir...
oysa ben nelere katlanıyorum bunca zamandır hemde hiç sesimi çıkarmadan, gık demeden.
yazacak çok şey var
şu an maddi sıkıntıdayız hemde hiç olmadığı kadar,
sinirler bozuk, gergin...
ama bunun iyi günlerini de biliyorum...
varlıklı günlerimizde işten çıkmak için ( ki iyiki yapmamışım o ayrı da) o kadar yalvardım ki. bak güzel bir evimiz var, bir süre çalışmayayım onun keyfini süreyim, onu kendi bildiğim düzende yerleştireyim. düzenimiz biraz daha otursun. sonra evimize yakın ulaşımı bu kadar kötü olmayan bir yerlerde daha iyi şartlarda iş bakayım. ne kariyer, ne maddi şartlar nede süre olarak hiç bir açıdan artık işim rantabl değil dedim. evlenmeden önceki şartlarda iyi olan işim. evlendikden sonra artık eski cazibesini yitirmişti. o zaman bende sabahın köründe kalkmayayım. bütün gün yorgunlukla ( hele ki kış aylarında) akşamın hatta gecenin bir vaktinde evime yorgun ayak da duracak halde gelmeyeyim diye azmı söyledim. yada seninle çalışayım. sabah birlikde uyanalım. kahvaltı değilse bile bari birer kahve içelim. seni işe uğurluyayım yada seninle geleyim diyerek ne diller döktüm. ki birde epey bir süre rahatsızdım.
ama şimdi islerde yaşanan sorunu birde aynı işimde yanı şartlarda çalışarak yaşıyorum. yaşatlıyorum. şimdi birde sabah izin al, yanımda kal benim moralim bozuklarda başladı. şimdi izin almak ve bu izin almakdan çıkabilecek sorunları gögüsleyecek halimiz yokki. artık mecburen çalışmak zorundayım.
o zamanlar beni yanında istemiyormuydun diye sormak geliyor. ama zor günlerde istediğin sevgilin iyi günlerinde umrunda değilmiydi demeli değil mi?
ama demiyorum
onu demiyecek kadar seviyorumda
o beni ne kadar seviyor.

8 Kasım 2006


sekerpembe blog açtım ama...
hayatımı hala şeker pembeye boyayamadım...
hayatımı dünyamı pembe ye boyamak istiyorum,
pembe boya arıyorum
dünyadaki pembe boyalar mı bitti,
bana mı yok...

6 Kasım 2006

GEÇEN GÜN BİR ARKADAŞIM BANA SEN ZOR GÜNLERİN ZORLUKLARIN İNSANISIN DEDİ.
SONRA DÜŞÜNDÜM, ÇARPIŞMA İDYE BİR FİLM SEYRETMİŞTİM ORADA Kİ KAHRAMAN DA ÖYLE BİR ŞEYDİ, EĞER HAYATINDA ZORLUK YOKSA SAVAŞ YOKSA KENDİ YARATIYORDU
YOKSA BENDE Mİ ÖYLE OLDUM.
ZORLUKLARLA YAŞAYA YAŞAYA ONLARSIZ YAŞAMAZ MI OLDUM.
YOKSA BENDE BİR ŞEY YOK DA HAYAT MI BANA DURMADAN BUNLARI GETİRİYORDA BEN HER GETİRDİĞİNE EYVALLAH DİYORUM.
BİLMİYORUM
ZATEN BU GÜNLERDE DE BİLECEK HALİM YOK...
BU SEFER KİLER OMUZLARIMI İYİCE ÇÖKTÜRDÜ...
OMUZLARIM TEKRAR DİK HALLERİNE DÖNEBİLİRLER Mİ Kİ?

3 Kasım 2006

ne kadar çok zaman olmuş ben yazmayalı
bu arada ramazan gelgi gitti
bayram gelgi gitti
bayram biteli epey bir zaman oldu
bizim hayatımızda sürekli bir hareket olduğunda da bana asır kadar eski geldi bir önceki yazım. arada geçneleri yazmaya kalksam siz okumaya kalkışmazsınız inanın.
bende arada olanlar benim canımı sıktı, hatta yaktı en iyisi sizede sıkıcı şeyler yazmayayım diyerek.
yakaladığım yerden yazmayı düşündüm.
bu gün CUMA
evet evet bu günde terslik olan günlerden olmazsa inşallah hayırlısıyla beni iki gün tatil bekliyor.
ha tatil dediysem öyle iki gün yan gelip yatamayacağımda. sabahın köründe kalkıp iş için yollara da dökülmeyeceğim.
ama havalar soğudu izmir de bile soğudu, bizim site bu yıl doğalgaza geçişi yaptı kaloriferleri yakmaya başladılarda, neredeyse tüm daireler de petekler hava yapmış sıra var bize sıra gelmedi. hele bizim gibi sabahın köründe çıkıp, gece yarısı eve gelince sıra gelemiyor bize.
ağla gözlerim ağla..
eh yarın bütün kışlıklar ortada dün gece bir odayı yaydım. toparlayamadan da yattım. yarın onları toparlayacam en çokda peteklerin havasını aldıracam diyerek evdeyim bekelrim efendim...