EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

25 Ocak 2010

GEZENLER, DÖNENLER, BEBEK...

kocacış bebişin abileri ile yaptığı hafta sonu ziyaretinden döndü.
annesinde kaldılar hafta sonu, cuma günü gittiler, hafta sonu kah birlikte gezmişler, kah herbiri başka başka programlar yapmışlar, alışveriş merkezine gidip alışveriş yapmışlar, yemeğe gitmişler... ve bu gün döndü... oğlanlar babaneleri ile kaldılar. halaları ile görüşecekler. kocacış kız kardeşi ile konuşmuyor çünkü. onlar istanbul a dönmeden kocacışla bir kez daha bir araya gelirler sanırım...
istanbul ve trakyada kar, bizim buralara soğuk olarak geldi. artık gece yatarken kombi kapatmasak olacakta bu yıl ilk defa, ve bu güne kadar sabahları ve akşamları bir kaç saat yaktığımız kombi bütün gün yandığı halde ev eski sıcaklığına ulaşamıyor. hiç üşümeyen kocacış bile yorgana bir ilave yap bu gece dedi yatmadan:))) kar yağmadı denebilir ama benim evde tv deki görüntülerle boy ölçüşemesede minik kar manzaraları girdi görüntüye dağların tepesinden. bu sabah annem markete gitti kaç gündür evden çıkılmıyordu ve döndüğünde resmen gözlerim dondu dedi:))) rüzgar olmasa belki ama rüzgarla hissedilen soğuk dahada fazla oluyor.
evde otururken elbette boş durmadık, kakaolu browny yaptık, gün içinde sık sık bitki çayları içiyoruz. veee ben artık her gece az yada çok kitap okumayı tekrardan alışkanlık haline getirdim. ama uyku halim artık düzensiz, ne zaman geleceği belli olmadığından ne kadar okuyacağımda belli olmuyor.
ben yarın sağlıkocağına gidiyorum, çarşamba dahada soğuklar gelmeden şeker yükleme testi yaptırıp, aşımı olmayı planladım. ve perşembe günü bebişe bir şeyler yapmak için aldıklarımızı hale yola koyduk bu arada, kocacışın yokluğunda annemler bendeydi, çalıştık. çok bir şey değildiler zaten. yarın onların eksiklerini, yetmeyenlerini alıp dönerim tamamlamak için. pek bir şey yapmayı planlamıyorum. lale abla duvar çıkartmalarımı görünce bebişin odasının duvarlarını ve süslerini sormuş. yanıtlıyorum; şimdilik hiç bir şey. şimdilik bebek odası yapmıyoruz. şaka gibi biliyorum ama öyle. biz çok mütevazi hareket eden karıkoca olduk:))) kardeşim bebişe yatak sipariş etmiş mi ne, yani o alıyor. bende doğduğunda giyeceği kadar şeyler hazırlıyorum, ayrıcada diğer örtü, battaniye gibi ihtiyaçlarını hazırlayıp bırakmak niyetindeyim. çok özenmemek niyetindeyiz. yeterki sağ salim doğsun... sonrasında onunla yaparız, yapılması gerekenleri.
ben 35 yaşımda evlendiğimden mi, yapımdan mı bilmem? evlenirkende neredeyse hiç bir şeye özenmemiştim. hiç kimse bunun gerçek olabileceğine inanmamıştı ama... gerçektende tek takıntım kocacışada söylemiştim mutlaka gelinlik giymekti, benim gibi beyaz tutkunu biri için vazgeçilmez bir şeydi, hani iki kişide evlenseydik giyecektim. hatta bana kalsa yurtdışında bir konsoloslukta evlenmek en ideali idi, ancak bu nikahı en çok görmek isteyen babanemim hastalığı nedeni ile belirlenen tarih, törenide ülke sınırları içinde tutmuştu... ve gerçektende çok mütevazi bir tören oldu. çok az kişi ile gerçekleşti, yeşillikler içinde, sakin, sevdiklerimle... çok özenmediğim için neredeyse hiç bir şey terste gitmedi... oysa harika törenler planlamıştım öncesinde başka nikahlarda... hatta bu işi uluslararası platformda yapma teklifleri almıştım çok öncelerden yazmıştım bunları sizede...
neyse kısaca hayatımda şaşaadan uzak kalmayı sevdiğimi anlatmaya çalıştım. birde üstüne üstlük bu konuda yaşadıklarımız var. kayıplar bizi temkinli olmaya itti sanırım istemesekte, temkinle birliktede birde sağlıklı olmasına, sağlıklı doğuma odaklanmaya itti... işin diğer keyifli yanlarını sonrasına erteleme kararındayız sanırım. ama bu herleşi yok saydırmıyor elbette yinede bebişime ciciler yaptım, hemde büyük bir keyifle ve her anında iyi dileklerim ve dualarımla, yaptığım her şeyde onu düşündüm. oda bunun farkında olmalı bol bol hareket etti. özellikle cumartesi akşamı annemlerle tv de seyrettiğimiz çocuklar şarkı söylerken çıldırdı... nasıl tekmeler attı:))))) beni nasıl mutlu etti:))))))))) ancak sanırım bebiş geceleri uyanıyor, geç saatte uyuyor sonra:))))))))))))))
geceleri hala yüzükoyun yatmadan uyumakta zorlanıyorum. çok korkuyorum uykumda dönmekten çünkü dönmeye yelteniyorum...
onu merak ediyorum, yoo öyle hemen doğması için değil, o keyfine baksın hiç acelem yok, her anın tadını çıkarmak doyasıya yaşamak istiyorum. bu günler için 40 yıl bekledim ben, ama sağlığı yerindemi, her şey yolundamı onu merak ediyorum ben. dr kontrolunden döndüğümüz ilk zamanlarda biraz daha rahatlamış oluyorum, sonra gitgide endişeleniyorum heleki bir sonraki kontrol yaklaşmaya başladıkça endişelerim iyice artıyor. mesela yeterince geliştimi, kaç kilo oldu, boyu ne kadar, bu normal değerdemi, hareketleri yeteri kadarmı,...v? daha çok soru beliriyor kafamda... ben yeteri kadar kilo alamadım sanırım. sadece göbeğim çıktı. kendimden beklediğim onca kilo yerine, inanılmazı yaşıyorum. gerçi son kontrolde aldığım 1 kilo için dr um harika tebrikler ne yapıyorsan devam demişti, şimdi diyecekmi mesela, yoksa sen yemediğin için bebek beslenmemiş dermi? bu endişelerim 1hafta kadar daha sürer sanırım... bu endişelerimin yinede onunla geçirdiğim anların keyfinin önüne geçmesini izin vermiyorum.
o tekme attığında dünya duruyor sanki benim için....

Hiç yorum yok: