belki 5 tane post yazdım içimdekilerle ilgili ancak hiç biri beni yansıtmadı, yansıtamadı gibi geldi... anlatamadım anlatmak istediklerimi, hisselerimi...
sanırım anlatamayacağımda... ne kadar anlatırsam anlatayım yetmeyecek gibi geldi bir an...
o nedenle lüzümsüz şeyler yazayım dedim, yine ihtiyaç duyarsam yazarım bir şeyler.
gerçi bu aralar malum nedenle genelde evde, yada ev gezmesinde durumlarındayız..
yan odadan hala harika bir oda kokusu geliyor, airwick in galatasaray ı mış, beyaz çiçeklermi neymiş içi... inanılmaz hoş bir koku ha herkes severmi bilmem ben şimdi seviyorum sonrasını bende bilmem, hafta sonu marketten ev için bakmayı bende unuttum, gerçi evdede glade in elektrikli oda kokusu var kullanılmamış onlar bitsin. onlarda şimdilik bitemez gibi çünkü bütün o kullanıma tahsis prizlerde şimdilerde sinek ilaçlarının makineleri takılı, bu bahar bol yağmur yağdı, harika oldu ama bizim gibi ova ortasında oturanların evi adlarını bile bilmedikleri haşeratla doldu... resmen sivri sinek değil ama onun gibi, sesi yok, yakarca değil daha büyük süzülür gibi düşer gibi uçuyor tüy gibi hatta da tüy gibi gelip yapışıyor sanki, ısırabilen bir şeyler evin içinde...
annemler bende kaldılar bir süre onlar varken klima çalıştıramadık. yatak odasının klimasını bu evede taktırmamıştık. bizde cumartesi tavan pervanesi taktırdık memnunmuyum benim için şu an ihtiyaç dahilinde değildi... ben hala ısınmış havalar ve sıcaklara mutluyum. bütün yazda hiç sesim çıkmaz sayılabilir. sıcakların tadına varırım resmen ki bizim yöremizdede hatrı sayılır sıcaklar olur...
bu sene hala deniz sezonunu açamadık. hani evin önünden otobüse binsem 45 dk sonra denizdeyim... deniz daha yakında 45 km var iyi plajla aramda ama bu sene biraz özel oldu, bu pazarda cesaret edemedik..bir akslik çıkmazsa önümüzdeki pazar sezon açamak niyetindeyim. şimdi ben dedim ya dolu yağar o pazar:)))))
ha bu arada hamilelik bitince bizde yine ev aramaya başladık. daha öncede aramıştık, özellikle izmir alsancakda ev bakmakdan yorgun düşmüştüm. ancak anladıkki oturulacak gibi ev bulmak zor, şimdi oturduğumuz kadar bile ev bulsak kirası ödenir ödenmez bilmem ama o kadar kira ödemek kerizlik gibi geldi. ha belirli bir nedeni olup o kiraları verenlere lafım yok. ben o evlere o kiraları veremeyeceğim dedim...
sonra biliyorsunuz villa bakmaya başladık şimdiki evimizin çevresinde ama ben bahçeli ev istemiyorum. mesela dün bir ev baktık 5+1 oha oldum yani, bir kocacış bir ben o evde ne işimiz var dedim. bahçesini yıka balkonunu yıka, temizliği ile uğraş niye heleki bahçeden içeri kedi köpek vee haşeratların girme ihtimalini düşündükçe... ııı-ıyyy oluyorum. yok yok dedim.
şimdi ferah daireler aranıyor.
yurtdışından kuzenim geldi hastanede yatan babası için, biliyorsunuz eniştem sık sık ABD ye gidiyordu hastalığı için şimdilik izmirde tedavi olmayı tercih etti, ve ABD de yapılan teşhisin yanlış olduğu yönünde bir haber çıkınca her şey alt üst oldu, bir süredir yatıyor ve daha bir süre yatmaya devam edecek sanırım. her gün sabahtan akşam hastanede olan kuzenimle gece annesin evinde kalmasına ve bana sadece 3-5 km uzakta olmasına ve bizim sık sık hastaneye uğramamıza rağmen hala görüşemedik telefon dışında...
deli gibi meyva tüketiyorum son zamanlarda hep severdim ama bu aralar biraz aşırıya kaçtı çilekten sonra kiraz ve erik son favorilerimiz...
film seyredebiliyorum ama doğru dürüst fırsat bulup kitap okuyamadım bu aralar kraliçenin soytarısı elimde dolanıyor oysaki... illaki fırsat yaratılacak da...
iyi bir diyet uyguladığım halde kilo vermekde zorlanıyorum, hemen havuz konusunu halletmeliyim... akşamları iş çıkışı bir kaç meyve atıştırıp eve gitmeden havuza gitsem nasılda olur... olmalı yoksa yeni bir gardrop düzmek gerkecek, bir kaç parça bir şeyden başkaca hiç bir şeye girmiyorum. son olarak aldığım hormon haplarının etkisini başka zaman konuşalım hatta konuşmayalım...
size geçen haftalarda iş yerimden yırtılan pantolonumdna bahsettim mi;?
gözlerimden resmen uyku akıyor sulanıyor falan, oysa dün gece gece yarısını geçerken hala uykudan eser yoktu gözlerimde sabaha karşı 01:00 den sonra yatağa doğru gittim ama sabah da kalkamadım... yastığa değil sadece bir süre rahatsız edilmemeye ihtiyacım var hemen gözlerimi kaparım...
ben yinede herkese, yumuşak yatağında yastığında huzur dolu uykular diliyorum...
hatta huzur 7X24 sizinle olsun...
1 yorum:
şekerim pembem , ne dolu bir yazı bu, beyaz çiçek kokusuna bayılırım özellikle yasemine. O yakarcalarınızdan nefret ediyorum. Bir keresinde Nazlıyı tam 180 yerinden evet uyurken tam 180 yerinden sokup bu ne diye hastaneye düşürmüşlerdi. Yeşil yeşil tülek tülek şeyler değil mi o.
Eniştene geçmiş olsun bu yıl eniştelere iyi gelmedi anlaşılan. Bi de o yırtılan pantolonu merak ettim. SONUNDA SANA GÖNLÜNCE BİR EV DİLEYİP GİDİYORUM ÇOK ÖPTÜM
Yorum Gönder