EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

30 Kasım 2009

bu gün bayram bitti,
bu sabah düne göre farklı uyandım. burun tıkanıklığı azalmış, boğaz ağrısı artmıştı, en önemlisi ter içinde uyandım. duştan çıkınca bir ön kahvaltı yaptım. biraz oyalandık ve kardeşimi alıp köy kahvaltısı gibi bir şey veren bir yerde kahvaltıya gittik. çömleklerle servis yapılıyordu her şey. ortada kocaman bir soba, üstünde ekmek kızarıyor, sahanda sucuklu yumurta geliyor. orada kahvaltı yapıp gezmeye çıktık.
önce forum bornovaya gittik hava harikaydı. birer hırka yetti. orada çok sıcakta ve çok sogukta gezmeyi sevmiyorum o nedenle bu gün uygundu; ancak kalabalıktı. ben bir kaç bir şey baktım ama bir şey almaya cesaret edemedim. sonra kalabalık artınca hala sinemaya girmeye cesaret edemediğimiz içinde ayrıldık. bayram boyunca fırsatımız ve sağlığımız olmadğı için bu güne kalan diğer kabir ziyaretlerini yaptık. kayınperime, onun babasına, kocacışın 10 gün yaşamış ablasına gittik. ayrıca kayınperimin dayısına. kocacışlarla yaşamış hep, kocacış bildi bileli onun üst katlarında babanesi ile birlikte yaşadıklarını hatırlıyor. dedesi o doğmadan 40 gün önce vefat etmiş, dayıyı hep dedesi yerine koymuş. hatta üniversiteden sonra kocacışa ilk arabasını dayı almış. bu gün mezarda hiç evlenmemiş, çocuğu olmamış ama olsaydı herhalde bizi sevdiğinden çok sevemezdi deyince bende epey duygulandım. zaten çıldırmış durumdaki hormonlarımla duygulanmam an meselesi ama gerçekten duydulandım.
oradan eve gelirken öksürük çıldırdı. sürekli arabanın camını içip sigara içmeleride etkili oldu sanırım. ve dün kendimi epey zorlamış olmalıyım boğazımda resmen yırtılmış gibi bir ağrı var öksürdükçe daha iyi olmuyor. ve hala ilaç almadığım gibi bitkisel bir şeyde almıyorum. ben bunu anlamadım zaten bir zamanlar bitki çayları faydalıydı, her derde deva gibiydiler. boğazımız ağrıdığında annem ihlamur, ada çayı, zencefil falan kaynatırdı. karnım ağrıdığında nane limon, vs... şimdilerde bunları kullanmadan yan etkilerini araştırır olduk. kendimi ilaç kullanır gibi hisseder oldum. dahada kötüsü ilaçlar konusunda uzman dr yada eczacılar var, güvenebileceğin sorabileceğin. hatta satılırken içindekiler, nerelerde kullanıldığı, kullanılmadığı ve yan etkileri yazılı satılıyor. ama bitkilerde öylemil. isteyen aktar dükkanı açıyor ve neyi ne kadar bildiği belli olmayan birileri orada size bilgi veriyor. birde süreki tv de konuşanlar var biri çıkıyor çayınıza karanfil koyun diyor, bir ay geçmiyor diğeri, diğer kanala çıkıyor sakın ha çok yan etkisi var diyor. basit karanfil zehir, yeşil reçete muamelesi görüyor. bu karmaşada işte bitti çayıda içemiyorum. en sonunda ay şeker yada sakız da yasak değildir herhalde, bana lütfen mentollu bir sakız alın dedim. her kes güldü. ee dedim kolanya koklama visck koklama, gargara yapma yani.....
ama boğazım ağrıyor. bu duruma uygun zararsız bir çare bilen lütfen yorum yazsın. artık aklıma hiç bir şey gelmiyor. yarın kocacış işleri için çıkacak ben sanırım 2 gün yine ev hapsinde olacağım. inşallah kendimi toplarım.

2 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

şekerimpembem çok haklısın ya, bu gün bir şeye iyi deyip , ertesin gün sakın ha diyorlar.

Ay o kahvaltı yaptığınız< yer ne şahane öyle. Sobada kızaran ekmekler , sucuklu yumurta falan, ağzım sulandı.

Çook öptüm seni.

İlknurundünyası dedi ki...

Valla bilmiyorum, ve pes artık koklamak da mı yasak...
İşin zor canım sen dokuz aya hatta kış gebesi olarak nasıl dayanacaksın bu ilaçsız, çaysız günlere, üzüldüm, belki geçicidir ha ne dersin.
Eğer öyle değilse aman diyim dikkat kendine çektiğin boğaz acısını iyi bilirim.
Seni çok öpüyorum (he hehe sanalda grip korkusu yok)