EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

1 Ekim 2009

resimsiz yazı

hala fotoğraf ekleyemeden yazıyorum.
fotoğrafları çeksemde yeni bilgisayarla makinem hala anlaşamıyorlar. eskisinden girmem gerek ve bu sorunu çözmem gerek. olacak oda ama bu elimin altında hazırda olunca çok kolay geliyor.
ancak alışverişlerim annemin cicileri hala eklenmeyi beklerken. ben çin pazarından duvar stikırı aldım. elbette diğerleri kadar kaliteli değildir ama cidden sudan ucuzdu. önce bu işe karşı çıkan kocacış almaya razı olup onların çadırına gidince dayanamadı iki tane aldı. yani belki benim aldığım zayıf kalırmış ama iki tanede alakasız oldu. sonra iyice abartmaya karar verdik ama geçici açılmış çadır kapanmadan yetişemedik. şimdi karşıyaka çarşıda bildiğim çin malı satan bir dükkan var aklımda oarası var ama. şu aralar tahllil, ilaç dr ile geçti. çok şükür şimdilik her şey yolunda görünüyor. be çok beklenen istenen beklenen iç bulantılarım başladı. ancak kan kimyam için trombosit düzenleyici iğne yapıyorum her gün. bu sefer başıma gelen eksik progestron için günde 6 tane hormon ilacı içiyorum. folik asit konusunda standart prosedüre şimdi birde b vitaminleri eklendi. bundan önceki 2 hamileliğimde 6. haftaya geldiğimde çoktan 3 kilo şişmiş oluyordum. bu sefermi 2 kilo verdim. ha isteyerek değil, kesinlikle diyet yaptığımdan değil ama yedikçe kötü oluyorum. bu konuda kendime çok kızarken dr bizi rahatlattı. hamileliklerin ilk 3 ayında doğa bu dengeyi kurmuş annenin bu sürede hiç kilo almamaı gerkeliymiş o nedenle doğa yemeyi engelleyen bir mekanizma kurmuş. ha çok fazla bulantım yok belki ama yersem mutlaka oluyor. şimdi ev hanımı olarak yorulmuyorum ama olaki yorulursam hemen başım dönüyor. işte doğa bu konuda mükemmel bir denge kurmuş.
iki gün önce drumuzdaydık. bu gün itibari ile 6+0 olduk. kalp atışlarını gördük 3mm...
fazla konuşmak istemiyorum. 10-15 kasım önemli bir dönüm noktası aslında.
ben fazla konuşmadan ama burası benim içimi döktüğüm yer ya buraya olanları anlatmadan geçemeyeceğim kadar paylaşacağım. ama bundan fazlasını düşünmüyorum bile. aslında rahat olmaya epey bir çaba harcıyorum.
geziyorum
annemler bende dünden beri annem bu gün gidecek. babanem hafta sonuna kadar bende kalacak. annem anneanneme uğrayacak malum yeni amiyat olduğundan ona biraz uğrayacak. yarın dönecek cumartesi akraba günü var babanemi oraya bırakırız o zamana kadar bizde kalsın diye plan yaptık.
size pazar günü güzelbahçe keyfimizi yazmadan çıkmak olmazdı. pazar günü sabah biz kalktık dayanamadık akşama kadar uyuyabilen kardeşimi kaldırdık hadi dedik. bize göre biraz oyalandılar ama hemen güzel bahçedeki balıkçıların yolunu tuttuk. gezeken bildik balıkçılarımızdan birinde harika barbunlar görük, onlardan ve gerçekten taze kalamarlardan aldık. ve sahildeki restoranlara gönderttik. yanına salatlarımızı söyledik. ben alkol alamayınca kocacışta almadı kardeşim ve eşi balıkların bari hepsi ağlamasın dedi rakı söyledi. günün harika bir saatinde hafifi güneş hafifi esinti harika denzi manzarası ve sohpet eşliğinde gerçekten harika balıkları kalamarı yaladık yuttuk. tam mevsiminde ve saatinde ayarlamışız gibi acayip keyifli bir yemekten çıktık. pierde deniz kenarında kahvemizi içtik. kahveden çok nar taneli ve nane yapraklı su ikramı ilgimizi çekti, yine keyifli amam gittikçe rehavetleşen sohpetten sonra pieri bir dolandık ben bir şeyler bakamadım. bakanlara eşlik ettim. sonra evimize döndük. gerçi yol benim için biraz sorunlu oldu ama. fazla yemekden mide sıkıntısı çektim. gece yemekte yemedik.
eski iş yerimden bir arkadaşla sonra kulupte çay içmeye gittik ( gerçi hala yeni iş yerim yok ama olsun eski oldu) dönğşte içim biraz bayılmaya başlamıştı ama yemek için çok geçti...
bu arada bir alışverişkoliğin maceraları, burad aolan burada kalır, kadınlar, nedne evlendim ki arada derede seyrettiğim filmler oldu. bunları seyretmeyen kalmamıştır diye yorumlamıyorum.
şimdilerde seyredecek ne var diye düşünüyorum.
kitapçıları gezerken yeni bir kitap gözüme takılmadı bir türlü, malum hafif dahada önemlisi keyfili kitaplar arıyorum...
aklımada başka neler yaptığım gelmedi şimdilik...

1 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

şekerşm pembem, artık senden böyle yazılar okumaya başladım ya gam yemem artık. Şu balıkları satın alıp, restoranlara gönderme işi nası bişe. İzmir'e özgü bir şey mi?. Süper valla çok bayıldım bu işe. Sana biraz eğlenceli kaitap listesi hazırlamalı. Sofi Kinsella takıl biraz. Pasaklı Tanrıça falan. Çok öptüm seni