EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

16 Ekim 2007

bir bayram daha geldi geçtiiiii
jet hızı ile başladı...
nasıl bitmiş ti ki???
:))))))))
perşembe öğlen işten çıktım. kendimi eve attım. yıkanacak son birkaç bir şeyi makineye atarken annem geldi, yardıma...yıkanmış koltuk kılıflarını ( ki gerçekden ve cidden çok zor) milli mücade ruhu ile geçirebildik. son bir kaç bir şeyi tek başına kaldıramadığımdan birlikde yerleştirdik. şöyle bir toparlandık. ki bunlar yalaşık 2 saat yada 2 saat 15 dk sürdü. zaten ramazan dolayısı ile ay dur bir kahve ay dur bir su yada bir sigara rehavetine giremeyince:))))))))))))
ben evden çıktım, annem kapıdaydı benimle çıkar gibi yapıp üst katta o sırada taşınan kardeşimin baldızına bir bakayım dedi.
ben çıktım doğruuuu kuaför yok kuaförde değil güzellik salonu değil işte manikür pedikür, ve bayanların işini gören eskiii bekarlık yerime doğru yola çıktım annemi bırakıp...
(angellll okudun mu nihayet kendimi daha iyi hissediyorum:)))))))))) )
orada her işi halledemedim arife dolayısı ile nasıl kalabalık anlatılmaz. ama acil kısmını halledip, zaten yakında oturan annemlere uğradım iftar için. babanem arife günleri ikindiden iftara kadar çok duygusal olur,i mutlaka iki damla göz yaşı döker neden bilmem ama uzun yıllardır öyle. hayattaki kayıplarını düşünür, yokluklarını daha bir yoğun hisseder sanırım. anlatmaz ama...
neyse orada iftarı yapıp, birazda yanıma alıp evime geldim.
miss gibi kokmuş evim... tertemiz olmuş evime...
kocacış kendine sofra hazırlamış, benimde getirdiklerimi ekledik. üstüne birer keyif kahvesi içtik balkonda birer de sigara:))) oh iki sohpet... üst kata yeni komşularımıza bir merhaba dedik. ben bir iki şeye yardım ettim indik aşağıya... geçtik tv nin karşısına başladık seyretmeye sonra yeni bir sohpete girdik ki birde baktık sabahlamışız biz. sağlık olsun dedik. dedik de sabah erken kalkabilene aşk olsun.
zaten annemlerde kardeşimle buluşacağımızdan oda gece yarısını geçeye kadar çalıştığından erken gelemeyeceklerdi. bizde karı koca bayram sabahını birlikde geçirdik. pek kahvaltı yapmadık. annemdeki yemekler sağlam diyerek:))))) kalkan bir iki lokma atıştırdı. kahvemizi içtik. toparlandık. üst kattaki teyzmele başladık bayramlaşmaya, oradan anneme... annem tahmin ettiğimiz gibi harika bir menü hazırlamış ama tamamından tatmak bile mümkğün değil. en çok el açması baklava sona kaldığından heişmiz ondan az yediğimiz için üzgündük:)))
o sırada kuzenlerim şehir dışından bayramlaşmaya gelmeye başladılar. akşama kadar gelen gidenle oturduk. en sonunda anneannemi de görmek için evden çıktık. büyük halam bayram öncesi ciddi bir ameliyat geçirmiş bir akrabam derken akşam oldu evimize geldik. zaten sıcakdan bittik. yine önce attık kendimizi balkona. yemek yiyemedik annemde yediklerimiz bize 24 saat yetecek gibi geldi:))))))) ufak tefek atıştırdık. film keyfi derken biraz sohpet biraz film biraz kahve yuvarlandık durduk evde. ancak ertesi gün yağmurlu serin bir sabaha uyandık. benim yzü ağrılarım başamıştı basınçlı hava ile birlikde:((((((( işte ikinci gün sadece bir mügros yaptık geldik. kardeşim bize bayramlaşmaya ve yemeğe geldi....
izmir kodondaki biraz bahçelerini bizim balkona taşıdık. sosis tava, patates kızartma, naget, janbon ve peynir enzeri şeylerle hazırladığımız sohrada biralarımızı elimize aldık. biraz yedik ama bolca sohpet ettik. bir süre sonra üşüyen içieri kaçmaya başladıki yatmak aklımıza geldi üşümesek gelmeyecek.
üçüncü ve son günde bir kez dah ayağmurlu ve serin yok hayır soğuk bir havaya uynadık. artık egede soğudu, soğudu soğumasına ama cuma günü askılılar ile terleyen bizlerin el altında ne kadar kalın şeyleri olabilir sizce? siz bilmem ama benim çizme ve montlarım ortada değildi. daha bir hafif merserize, rüzgarlık yada ince montlar vardı en fazla, ve pazar dışarı çıktığımızda hava tilki hacetini bakır yapıyordu durumlarıydı... çariıya bir kez daha anneöe halama falan uğraduk eve döndüğümde buz kesmiştim. banyoda sıcak su ile kemiklerimi ısıtmaya çalışmam bile yetmedi. ev serin bile değildi ancak, soğuk kemikleirme işlemiş olacakki ısınamıyordum. ve beklenen oldu. üşüyen ayaklarım mideminde üşütmesine neden olmuş... geceyi kabus gibi gece lane limon gibi içecekler, ve kızarmış ekmek beyaz peynir gibi yiyeceklerler geçirmek başladıysamda yeni taşınan komşular ( hani kardeşimin baldızı olan) bizi yemeğe çağırdı.
veee son kabus buydu
masayı balkona hazırlamış...
bziler burada alışmışız dışarıda yemeye
ay acaba kışın içeride yermiyiz ki?
ıyyyyy
biz eskidende kışın giyinir kahvemizi terasda içerdik soğuk bile olsa yağış yoksa, hava isli değilse... ama şimdi ani gelen soğuklar içimi ürpertti... ve son olarak ingilizlerin bri sözünü hatırladım.
kötü hava yoktur.
insanın hazırlıksız olduğu hava vardır.
havadan sudan bir yazı oldu
bayramda zaten öyle geçti benim için, su gibi.
anlamına inemeden. dinlenemeden gezemeden, ama yine de uzun süredir görmediklerimi görerek geçti...
bu yorgunlukla ve beni iş yerinde bekleyen keşmekeş le yazamadım.
bu arada kimin bayramını kutlamadıysam, geçmiş de olsa kutlarım.
her kim yazmadı, uğğramadıysada gönlünden geçirmiş olduklarını aldım kabul ettim.
dilerim sizler çok çok daha gönlünüz ce geçirmişsinizdir....

not: asansörde kalma yazıma yorumlarla ilgili benim dar alanda kalma, yada yükseklik korkum yoktur ( test ettim eski evim 15. kattı:). daha öncede kalmış olmakla birlikde bir korku oluşmamış. bende çok daha garip fobile var!!! ama onların şimdi bu konularla bağlantısı yok gibi görünsede ben en kısa zamanda bağlarım siz hiç merak etmeyin....

4 yorum:

velinkam dedi ki...

Okurken başım döndü yaw :))

yalnız şunu söyleyeyim ki ben de eski evimizde ki pek güzel manzarası vardı denize karşı şöyle kara kış olsa üstümü giyer balkonda kahve içerdim:)) onu hatırlattın bana :))

öptüümmmmmmm

Adsız dedi ki...

kıs şekerim pembem , ne çok şey yapmışsın sen bayram da. Ben okurken hızına yetişemedim.Siz arık baldız hanımla yemek muhabbetlerini geliştirirsiniz. Sen yazının bir yerinde ev baklavası mı dedin.:)) Arık bize yapan yok. Ev baklavası diye satılanları alıyoruz işte canımız çekince. Öptüm seni

angel dedi ki...

:)) okudum okudum hatta,
"işte budur...kim tutar benim şekerimi" bile dedim:)
Bu arada teras,balkon keyfi bitmiş:)üzüldüm desem YALANNNNNNN
dersin demi:))o yüzden demiyorum

Öptümmmmmmmmmm

angel dedi ki...

Şekerim ya unutmuşum da sormadan edemedim, ben anlamadım şimdi
"hava tilki hacetini bakır yapıyordu durumları"ne olaki?