EVİME HOŞ GELDİNİZ

SİZİNLE GERÇEK HAYATIMI PAYLAŞMAK İÇİN SEÇTİĞİM BU SANAL EVİME HOŞ GELDİNİZ...
YAŞADIKLARIM, YAŞAMAK İSTEDİKLERİM, DÜŞÜNDÜKLERİM GÖRDÜKLERİM DİNLEDİKLERİM GEZDİKLERİM NE VARSA KENDİM İÇİN YAZIP SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Powered By Blogger

3 Aralık 2009

yine ev hapsindeyim bu gün:)
ve bir sürüde cezam yada görevim var üstelikte.
öncelikle 2CD klasikmüzik dünlenecek bu günden itibaren her gün, zaten kocacışın evdeki kolleksiyonu doğuma kadar tekrar gerektirmeden yetecek kadar:))))) hatta fazla:))))
meyvelerim ayrıldı oda sıcaklığını bulsunlar diye, hepsi yenecek:)))
100 sayfa kitap okunacak:)
vee yasaklarım var
mutfakta oyanılmayacak, çünkü evde yemek var, dün arada derede onuda aradan çıakrmıştım geresini kocacış gelince yapacak yada ona yardım edeceğim.
veee ev işi asla yapılmayacak, ama gelin evi bir görün nasıl dayanılacka yapılmadan bilmiyorum:((
ama bu sabah ilk rahat nefesini aldım. kimse beni dinlemesede ben burnumdan çok genzimden şikayetçiydim ve sabahki ilk öksürükle birikmiş ve kurumuş kanı çıkardım, biliyorum iğrenç ama benim için çok büyük rahatlama.
alerjimin en büyüknedeni büyük ihtimalle hava kirliliği olduğunu tahmin ediyorum. şehre inmeyince rahatlama artıyor. annem ev işleri yardıma gelemiyor onunda bağırsakları bozulmuş banyo ile yakın ilişkilerdeler, babanem de ağrıları nedeniyle aldığı ilaçlardan sersemlemiş halde daha çok yatıyor. dün grip olmadığım onaylanana kadar onlarada hiç uğramadımi birde bulaştırmayayaım diye, bu günde kendimi pek bir halsiz hissedip çıkmadım. kocacış çıktı eczane işlerini falan o hal edecek.
ben görevlerimin başında cezamı tamalayacam:)))))))))
lale ablacım, bu sefer senin içinde severim, tavsiye ettiğin cay için teşekkürler, şimdi kocacışa sipariş gececem. dr serbest bıraktı ya alırım. bende geçen gece ona benzer ama sütsüz bir çay yapmıştım. karabiberli, ayva yapraklı, zancefil, karanfil, tarçınlı, limon kabuklu ihlamurlu ve balla içilen oda rahatlattı o an için. ama alerji işte ne desem boş, ne zaman gelir gider belli olmaz. ne iyi gelir belli olmaz... acı ama ben bununla yaşıyorum. gerçi geçen seneki ültiker ve daha önemlisi anjiödem olmasında ben buna teşekkürler, sağ olasın canım bunca sıkıntınıniçinde düşünmüş olman varya, benim için en değerli hediye oldu, sağ olasın. senden iyihaberler bekliyoruz. dua ediyorum. allah senin ve kimsenin yavrusunu hasta etmesin, hepsine sağlık versin.
aa size evin temiz olmadığından bahsettim ama evin her yerindeki kaplardan bahsetmedim demi, işin ilginci ayaklarımıza takılmasın diye bir şeylerin altına doğru itilmiş, fare kapanları gibi görünen buğu kaplarımız var artık. yatak odamda baş uucumda, salonda oturduğum yerde sehpanın altına doğru, vs... ama en komiğime giden ve kendime yakıştırmadığım. kaplar plastik yoğurt kapları giib şeylerden oluşuyor. benki en kötü anda bile böyle şeyler gözünü tırmalayan biriyim. ancak o buğunun kondu kaplar temizlenemediği için başka çözüm bulamadım acilinden. daha estetik çözümü olan banada desin. ama lütfen onlara örgüden tıkıf falan demeyin.
ve bu buun tıkanıklığını kocacış değerlendirmeye karar verdi, hftalardır evde yaptırmadığım balık artık mutfağımıza girdi. hatta kocacış ev koktu havalandırmalı deidkçe ben gülüp bence fark etmez diyordum:) çok komik bir şeyler kokuşmuş olsada fark edemiyorum:) yada parfümümün fazla kaçtığını. zaman zaman parfümünden bahsediyor ben hiç üzerime alınmıyorum öünkü hiç bir şey kokmuyor bana:))))
dün hastane çıkışında annemi eve bıraktım, kocacış biraz oyalan benide al eve geçelimdeyince orada ir pasaja girdim. kapısından her zman geçtiğim ayak altında bir yer ama epeydir girmemişim içeriye, bir yüncü açılmış çok güzel şeyler vardı. ancak ben ne yapacağıma karar vermediğim için hiç bir şey almadım. ne yapsamki diye düşünüyorum.
oradanda hemile kotları satan bir mağazaya girdim. bir kaç şey baktım öncelikle benim için hepsi ince göründü ama daha da garibime giden bana denemem için çıkarılanlara bakınca bu hamilelerin göbekleri büyükte bacakları hepmi ince diye düşündüm. incecik şeyler, hatta içlerinde skiny olanlar bile vardı, ay dedim onalr rahatsız etmiyormu, oradaki bayanda siz ne kadar çok arayan bir görseniz demezmi, ay dedim her halde bir ben sıkıntılıyım. şöyle rahat bir şeyler arıyan, oda bana bir şey demedi ama gerçekten ilk benmişim gibi suratıma baktı. hava bve zaman musait oldukça bakınıyorum. bakınıyorum çünkü bu tür mağazaların yerini bile bilmiyorum. hani gerekse alacak yer bilmem ondan bakınıyorum. bakındıkçada çoğu hamile kıyafetinin çok zevksiz olduğu dikkatimi çekiyor. neden hamilelikte, hormonlar estetik duygularını da mı dumura uğratıyor acaba? çoğuna ıyyy dedim. veee merak ettim nedne hepsi degaje yaka? hani bana yaklışır, yakışmaz ayrı mevzu ama bence kışın üzerine manto vs giymek için sorunlu bir yaka degaje, eksidende rahat edemezdim. ensede kabarıklık yapar yapmasın dersen mantonun üstüne çıkarmak gerekir, olmadı hepsini ön tarafa ittirirsin o zaman açık bırakman gerkeirki, boğazın kapalı değildir falan falan... yani ben kimseleri anlamıyorum. ama anlaşılan onlar çoğunlukta ve onlar bir şey biliyor. ben biraz istisna olmalıyım diyede düşünmeden edemiyorum.
not: sadece kitap okumayı yetiştiremedim. ama yerine başka iş yaptım çok önemli değil belki ama benim için bir iş bir iştir:)))
bu gece yemek işinde kocacışa sadece pilav yaparak yardım ettim. oda dometesli pilavin domateslerini o rendeledi ben sadece pişirdim:))
planda olmayan ama klasikleşen teyzme geçtim, bir kahve içip lafladık. gerçi sanırım fazla kaldım onun diyetinde ki yemek saati gelmişti döndüğümde... :(
yarın için annemlere gitme planı yaptık ama belli olmaz. kendimi iyi hissedersem diye dipnot düştüm yinede cümlemin sonuna.
sık sık aklım ayın dokunzudaki analize takılı kalıyor, kafamı dağıtma ihtiyacı ile başka şeye odaklanma ihtiyacındaım. ama uykularıma irmee başlamadı en azından şimdilik...

Hiç yorum yok: